Eski İkiz Kuleler'in alanında bulunan ve şehrin son on yıldaki en yeni projesi olarak kabul edilen 9/11 Anıtı, 12 Eylül 2011 tarihinde, 9/11’in onuncu yıl dönümünde açıldı. Anıtta, Kuzey Amerika’nın insan yapımı en büyük şelalesi ile dolan iki adet yansıtıcı havuz bulunuyor. Etrafında ise, üzerinde hayatını kaybeden yaklaşık 3.000 terör kurbanının isimlerinin yer aldığı bronz paneller bulunuyor. Girişin ücretsiz olması nedeniyle büyük ilgi gören anıtı ziyaret etmek isteyenler, biletleri daha önceden web sitesi üzerinden alabilirler.
Dünyanın ilk kentsel koruma örneklerinden biri olan High Line, Manhattan’ın Batı Yakası'nda, Hudson Nehri manzarasına sahip bir kamusal parka dönüştürülmüş. Ayrıca burası yüksekten giden bir tren hattı ve halka açık sanat projelerinin sergilendiği bir mekân. Şehir sakinleri ve ziyaretçiler arasında popüler olan park, özellikle akşam saatlerinde kalabalıklaşıyor. Bölgede yemek yemek için birçok mekan bulunuyor. Bu mekanları görmek için buraya tıklayabilirsiniz. High Line saatleri ve yönleri için ise buraya tıklayabilirsiniz.
Dünyanın en ünlü parklarından biri olan Central Park, 843 dönüm alana yayılmış durumda (Manhattan’ın yaklaşık %6’sı). Central Park, park temsilcileri tarafından öncülük edilen çok sayıda günlük ücretsiz tura ev sahipliği yapıyor. Örneğin; 45 dakikalık Mid-Park Welcome turunda, parkın 38 dönümlük ağaçlık bölümünde tecrit edilmiş patikalar arasında dolaşabilirsiniz. Southern Welcome turunda ise, ziyaretçiler Grand Army Plaza’dan yola çıkıp Pond ve Gapstow Köprüsü'nü geçerek ilerliyor. Parktaki ücretsiz turların programını görmek için buraya tıklayabilirsiniz.
4. MoMA (Modern Sanat Müzesi)
New York’ta görülmesi gereken yerler arasında bulunan MoMA’nın girişi, her cuma saat 16.00’dan kapanışa kadar (20.00) ücretsiz. Bu aralık ayında, Sürrealist yıllarına odaklanan René Magritte’in sergisinin yanı sıra Amerikan Modern sanatçıları (Hopper to O’Keeffe) sergisini de gezebilirsiniz. Bu sergide O’Keefe, Hopper, Stieglitz ve Wyeth’in 1915-1950 yılları arasında yaptığı Amerikan sanatına dair çalışmalar yer alıyor. Müzeyi belirtilen zaman diliminde ücretsiz olarak gezebilirsiniz. iTunes veya Google Play’den telefonunuz için MoMA uygulamasını indirebilirsiniz. Bu uygulamada beş tur seçeneği ve bir sanat dizini bulunuyor. Alternatif olarak Brooklyn Müzesi de bundan geri kalmayıp ücretsiz bir uygulama imkanı sunuyor. MoMA ziyaret saatleri ve müze hakkında bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Harry Potter ile ekibinin Hogsmeade köyünü ziyaret ettiği ve kendilerini Dickens Noeli diyarında buldukları zamanı hatırladınız mı? Bu abartı gibi gelebilir ama, aralık ayında Manhattan’a yayılmış bu tatil pazarlarından birine giderseniz, aynı deneyimi yaşayabilirsiniz. Şehrin en büyük pazarı için Union Meydanı’na gidin. Yakınında, Broadway’de 13. ve 14. Sokak arasında yer alan Max Brenner’de sıcak çikolatanın büyükbabasını içebilirsiniz. Tabii ki bunlar ücretsiz değil ama Union Meydanı'ndaysanız; gitarınızı elinize alın ve diğerlerinin yaptığı gibi kendi paranızı kazanın!
New York halkının buz patenine ilgisi oldukça fazla. Şükran Bayramı zamanı pistlerin doluluk oranı neredeyse yüzde yüz! Aralık zamanı New York'ta olduğunuz taktirde Bryant Park'a mutlaka uğrayın. Paten kaymak ücretli, ancak endişelenmeyin. Ödeyeceğiniz rakam oldukça düşük... Buz pateni alanı hakkına daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Kahveden sokak yemeklerine kadar her şeyin fahiş fiyatlarını düşününce, normalde kimseye özellikle yıl sonuna doğru Midtown’da çok fazla zaman geçirmesini tavsiye etmem. Ama Şükran Günü’nden yeni yıla kadar buralar, şehrin en görülmeye değer manzaralarından birine sahip oluyor.
6. Cadde ile 50. Sokak'ın köşesinde dev Noel ağacı ve süsleri ile Radio City Müzikholü'nü göreceksiniz. 50. Sokak'a doğru yürüyünce kalabalık artacak ve Rockefeller Center’da buz pateni yapanlara denk geleceksiniz.
Beşinci Cadde’de ise Saks Fifth Avenue’nün harika vitrinleri yer alıyor. Burada dolaştıktan sonra ülkenin en pahalı mağazalarından bazılarını görmek için ünlü Beşinci Cadde’nin kuzeyine, Central Park’a doğru ilerleyin. Orada, en pahalı dekore edilmiş mağazaların yanı sıra, cephesi kırmızı kurdele sarılı ve Bergdorf Goodman’un bulunduğu Cartier Binası'nı göreceksiniz.
Dünya Finans Merkezi’ndeki Kış Bahçesinde, 9/11’den sonra yenilenen dev bir avlu bulunuyor. Aralık ayı boyunca burada ücretsiz tatil performanslarını izleme fırsatını yakalayabilirsiniz. Etkinlik programı ve daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Brooklyn’s Park Slope’daki Barbes’da, akordeon çalan sanatçılardan Slav müziklerine kadar ülkenin en farklı müziklerini her akşam ücretsiz olarak dinleyebilirsiniz.
Mükemmel Caz müzikleri ile tanınan New York, aynı zamanda pahalı kulüpleri ile de ünlü. Caz dinlemek için Lincoln Center’a giderseniz bunun maliyeti 35 Dolar’dan başlıyor (Artı yiyecek ve minimum bir içecek). Bunun yerine West Village’da bulunan Garage Restaurant’a gidin. 1920’lerden kalma eski bir garaj olan bu mekânda her akşam ücretsiz olarak caz dinleyebilirsiniz. Paradan gerçekten tasarruf etmek için barda oturup bir şey yemeden şovun tadını çıkarın.
Birinci sınıf performans sanatları için Lincoln Center’a mı gidiyorsunuz? Size iyi bir haberimiz var! Görmek için para verdiğiniz performans sanatçılarının çoğu, hemen yan tarafta Juilliard’da çıkmaya başladı ve hepsi halka açık ücretsiz resitaller ile dinleyenlere hoş zaman geçirten performanslarını sergiliyor. Bu ücretsiz performanslar arasında caz, oda müziği, orkestra, sololar, dans, opera ve drama bulunuyor.
Çeşitli performansların tam programı için buraya tıklayarak Juilliard etkinlik takvimini görüntüleyebilirsiniz. Lincoln Center’da, fıskiyelerin etrafında yapılan ücretsiz bir performansa da şahit olabilirsiniz. Bu fıskiyeler Vegas’daki Bellagio’da su gösterilerinin yapıldığı havuzda, yaklaşık 12 metre yüksekliğe su fışkırtabilen 353 fıskiyeyi tasarlayan kişi tarafından tasarlanmış.
Brooklyn’in kalbinde bulunan Prospect Park’a kısa bir yolculuk yapın ve burada ağaçların arasında dolambaçlı yollarda doğanın içinde dolaşın. Yazın harika bir manzaraya sahip olan bu mekân, kışın sihirli bir görünüme bürünüyor. Üzerlerine kar yağmış çam ağaçları ve dökülen yapraklar muhteşem bir görüntü oluşturuyor.
Manhattan ve Brooklyn’in küçük İtalya olduğundan şüpheniz olmasın. Lakin pek çok ziyaretçi Bronx’da, Akdeniz’in epey uzağında olan New York’un en bakir kalmış, en otantik küçük İtalya’nın bulunduğundan henüz haberi yok; Arthur Caddesi.
Öğleden sonrası için kuzeye yönelip gidebileceğiniz en ücra yerlere kadar uzanın ve ortalıkta hiçbir turistin görünmediği birçok mekânı, pastaneleri ve kahve dükkânlarını dilediğinizce gezip dolaşın.