HABER

'News of the World, 7 Temmuz ailelerinin telefonlarını da dinlemiş olabilir'

İngiltere'de, News International medya grubunun haber toplamak için giriştiği yasadışı teknikler hakkında her geçen gün yeni bir iddia ortaya atılıyor.

News of the World gazetesinin, 7 Temmuz 2005'de Londra'da girişilen bombalı saldırılarda ölenlerin ailelerinin telefonlarını dinlemiş olabileceği öne sürüldü.

5 Temmuz'da Edgware Road metro istasyonunda meydana gelen patlamada oğlu David'i kaybeden Graham Foulkes, "Polis bizimle temas kurarak telefonumuzun 2005 yılında dinlenmiş olabileceğini bildirdi." dedi.

Foulkes BBC'ye verdiği mülakatta, telefon dinleme iddialarıyla ilgili olarak yürütülen soruşturmada kendisiyle ilgili bilgilere rastlanması üzerine, dün polisin kendisiyle temasa geçtiğini söyledi.

7 Temmuz saldırılarından sonra bir hafta boyunca oğulları David'den bir haber alabilmek için beklediklerini anlatan Foulkes, "Karım ve ben korkunç durumdaydık. Telefonda dostlarımızla son derece duygusal ve özel konuşmalar yapıyorduk. Birilerinin âdi bir başlık yakalamak uğruna bu konuşmalarımızı dinlemiş olabileceği düşüncesi, iğrenç birşey!" dedi.

Foulkes, News International'ın sahibi Rupert Murdoch'un "sahip olduğu güç" hakkında kendisiyle yüz yüze konuşmak istediğini söyledi.

Graham Foulkes, "Bence News International'ın dürüst davranıp sorumluluğunu ve suç işlediğini kabul etmesi gerekir. Yapılması gerekeni yapmalılar. Ama yapmayacaklardır tahminimce..." dedi.

Polise rüşvet

News of the World gazetesinin istediği telefonları dinleyebilmek için polise rüşvet verdiği yolunda yeni iddialar da ortaya atılmakta.

Gazete sahipleri, 2003-2007 yıllları arasında genel yayın yönetmenliğini yürüten Andy Coulson'ın onayını taşıyan ödeme bilgilerine ilişkin e-postaları polise teslim etti.

News International, açıklamasında, "Polise yeni bilgilerin aktarıldığı doğru. News International ve News Group Newspapers olarak defalarca vurguladığımız gibi, 2011 Ocak'ında başlatılan mevcut soruşturma çerçevesinde, polisle tam ve sürekli şekilde işbirliğimiz sürdürülmektedir. Görmeleri gereken önemli her türlü bilgi ve belge kendilerine aktarılmaktadır. Süregiden soruşturma yüzünden daha fazla bilgi veremiyoruz." dedi.

Andy Coulson, son iddialar hakkında henüz yorum yapmadı. Ancak yakın çevresine, "dikkatleri News International'dan uzaklaştırmak için kendisinin kullanıldığından kuşkulandığını söylediği" belirtiliyor.

BBC'nin ekonomi editörü Robert Peston, sözü edilen e-postaların ortaya çıkmasını "önemli bir gelişme" olarak değerlendiriyor ve Coulson'un daha sonra Başbakan David Cameron'ın "iletişim müdürü" olmasının, olaya siyasi boyut kazandırdığını belirtiyor.

Coulson, "telefon dinleme skandalının hükümetteki görevi üzerinde odaklanmasını zorlaştırdığını" söyleyerek bu görevinden Ocak ayında istifa etmişti.

İddiaların gelişmesi

İngiltere'deki telefon dinleme skandalı, News of the World için çalışan özel dedektif Glenn Mulcaire'in, ortadan kaybolan ve daha sonra ölü bulunan Milly Dowler adlı 13 yaşındaki kızın telefonundaki bilgilere ulaşmış olduğunun iddia edilmesiyle başlamıştı.

Milly Dowler 2002 Mart'ında Surrey'deki Walton-on-Thames yakınında bulunan evinden çıktıktan sonra kaybolmuş, cesedi 6 ay sonra Hampshire'daki Yateley Heath'de bulunmuştu. Milly Dowler'ı öldürmekle suçlanan ve bir gece kulübünde kapı görevlisi olarak çalışan Levi Bellfield geçen ay mahkum edilmişti.

Guardian gazetesi, dedektif Mulcaire'in, Milly Dowler'ın kayıp olduğu dönemde, yakınlarının Milly'nin telefonuna bıraktığı mesajları dinlediğini ve arayanların daha fazla mesaj bırakabilmesi için daha önce dinlenen bazı mesajların News of the World tarafından silindiğini ortaya attı.

Gazetecilerin yasadışı şekilde telefon dinlemesini soruşturan polis, 2002 yılında Soham'da, okul görevlisi Ian Huntley tarafından öldürülen Holly Wells ve Jessica Chapman'ın aileleriyle de temas kurdu.

BBC'nin ekonomi editörü Robert Peston, polisin, Chapman'ın babası Leslie Chapman'ın telefonunun medya organlarınca dinlenip dinlenmediğini araştırdığını bildiriyor.

Skandal büyüyecek mi?

BBC'nin siyaset editörü Nick Robinson, Başbakan Cameron'un Afganistan'dan dönüşünde kendisini "medya etiği, Murdoch imparatorluğunun gücü ve Andy Coulson'ı kabinesinde görevlendirme kararı almış olması konularında yoğun bir tartışma ortamının ortasında bulduğunu" belirtiyor.

Bugün İngiltere Avam Kamarası da toplanarak son iddiaları görüşecek.

Sorunun artık ünlü şahısların ya da siyasetçilerin özel yaşamlarının ötesine taşınarak gazeteciliğin etik sorunlarının tartışılmasına dönüştüğü vurgulanıyor.

Times gazetesinin eski genel yayın müdürlerinden, halen City Üniversitesi'nde Gazetecilik dalı öğretim görevlisi olan George Brock, ortaya atılan iddiaların giderek ciddi boyutlar kazandığını söylüyor.

Öte yandan otomobil şirketi Ford, News of the World gazetesiyle ilgili soruşturmalar devam ettiği sürece bu gazeteye verdiği reklamları durdurduğunu açıkladı.

En Çok Aranan Haberler