Nişantaşı Kulak Burun Boğaz Merkezi'nden Dr. Atilla Şengör, "Nezle misiniz yoksa grip mi? " sorusunun yanıtını verirken, hastalıklar arasında ki farklar nelerdir, nasıl tanı konur, korunma yöntemleri nelerdir gibi birçok soruya da açıklık getiriyor.
Hapşırma, boğaz ve genizde yanma/batma, burun akıntısı şikayetleri ile birlikte görülen nezle (soğuk algınlığı), en sık geçirdiğimiz hastalıktır. Genellikle hafif geçirilen bir hastalık olmasına rağmen belirtiler 1-2 hafta sürebilir, doktora başvuru gerekebilir; çocuklarda okulun aksamasına neden olabilir.
Soğuk algınlığı ön planda çocuklarda yaygındır. Bunun nedeni çocuklarda infeksiyona karşı direncin henüz tam gelişmemiş olması, kreş ve okullarda sürekli diğer çocuklar ile temasta olmalarıdır. Çocuklar senede 6-10 kez nezle olabilirler. Okul çağı çocuklarında nezle sayısı 12 ye kadar yükselebilir.
Virüsler. Nezle belirtilerine yol açan 200 den fazla virüs tanımlanmıştır. Bunlar arasında en sık gördüklerimiz: rinovirüsler ve parainfluenza virüsleridir. Rinovirüsler nadiren ciddi hastalığa neden olurlar. Parainfluenza and RSV erişkinlerde hafif infeksiyon yaparken, çocuklarda önemli alt solunum yolu infeksiyonuna neden olabilir.
Koronavirüsler erişkin soğuk algınlıklarının en sık sebebidir, özellikle kış ve bahar mevsiminde hastalık yaparlar.
Erişkin nezlelerinin %30-50'sinin tanımlanamayan virüslere bağlı olduğu düşünülür. Aynı virüsler çocuklarda da hastalığa neden olabilirler.
Nezlenin belirileri sıklıkla infeksiyon sonrası 3 gün içinde başlar ve genellikle burun akıntısı, tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma, öksürük ve baş ağrısı olur. Ateş genellikle düşüktür, fakat çocuklarda yüksek olabilir. Belirtiler 2-14 gün sürer, ama çoğu hasta 1 haftada toparlanır.
Ciddi hastalık belirtileri olmayan basit nezlede, şikayetlere göre septomatik tedavi uygulanır. Yatak istirahati, bol sıvı alınması, ılık tuzlu su ile gargara, akıntı kesici ilaçlar ve parasetamol gibi ağrı kesici ve ateş düşürücüler önerilir.
Grip ise, yine nezledeki gibi virüslerin neden olduğu, ancak belirtilerin daha ağır olduğu bir hastalıktır. Ateş, kas ağrıları, baş ağrısı, bitkinlik, iştah azalması, kuru öksürük ve boğazda yanma ön plandadır. Yatak istirahati gerekliliği nezleye göre daha fazladır ve okulun aksamasına neden olur.
Birçok çocuk problemsiz iyileşir, ancak bazen burada da hastalığa bakteryel infeksiyon eklenebilir: orta kulak iltahabı, sinüzit veya bronşit gibi. Ev istirahati ile bu tip infeksiyonlar önlenebilir. Bazı hastalarda daha ciddi bir durum olan zatüre (pnömoni) tabloya eklenebilir. Ancak zatüre genellikle küçük çocuklarda veya genel durumu bozuk olanlarda görülür ve hastaneye yatmayı gerektirebilir.
Klasik gripten ise influenza A ve B virüsleri sorumludur. Her yıl olan grip salgınları ise genellikle A tipine bağlıdır. Bu virüsler sürekli yapılarını değiştirirler ve bazı özellikleri hariç orijinal virüsten farklı hale gelirler. Bu nedenle gribe neden olan virüslerin tipleri her sene farklı olur.
Gripte ise ateş, öksürük, titreme, vücut ağrıları, baş ağrısı ve bitkinlik olur. Bu belirtiler genellikle 3-4 gün sürer ve ardından bir hafta veya daha fazla kuru öksürük, burun akıntısı ve boğazda yanma, boğaz ağrısı ortaya çıkar. Virüsün alınması ile belirtilerin ortaya çıkması 1-4 gün arasıdır.
Grip belirtileri olduğunda ev istirahati gereklidir. Nezle tedavisinde kullanılanlara ek olarak antiviral ilaçlar belirtilerin süresini ve ciddiyetini azaltmak için kullanılabilir. Bu ilaçlar özellikle yaşlılar ve gribe bağlı komplikasyon riski olan genel durumu bozuk hastalar için faydalıdır. Bu ilaçlara belirtilerin ikinci gününde başlanmalıdır.Antibiyotikler virüslere etki etmezler. Bu reçeteye tabi ilaçlar bakteriyel infeksiyonun bulunduğu orta kulak iltahabı ve sinüzit gibi durumlarda doktor tarafından verilmelidir. C vitamini ve buhar solunması hastalık döneminde belirtileri ve hastalığın süresini azaltabilir.
Virüsler vücut direncini kırdıklarında infeksiyona neden olurlar. Vücudun ilk savunmasını burun ve boğazda üretilen salgılar oluşturur. Mukus adı verilen bu salgılar solunumla alınan maddeleri (polen, toz, bakteri, virüs) yakalarlar. Eğer virüs bu salgıyı geçerse hücre içine girebilir ve çoğalarak diğer hücreleri de hasta eder.
Hastalığın belirtileri vücudun virüslerin saldırısına karşı gösterdiği direnç nedeniyle oluşur. Virüsün bulaştığı hücrelere kan yoluyla akyuvarlar akın ederler. Bu hücrelerden infeksiyonun olduğu bölgede açığa çıkan maddeler nedeniyle ödem, akıntı, tıkanıklık gibi hastalık belirtileri oluşur.
Nezle virüsleri burunda, burun mukozası hücrelerinde çoğalırlar ve burun akıntısında çok sayıda bulunurlar. Virüsleri, burun akıntısında en yüksek yoğunluklarına infeksiyonun ilk üç gününde ulaşırlar. Bu dönem nezle olan kişinin en fazla bulaştırıcı olduğu dönemdir. Nezle virüsleri bazen öksürük ve hapşırık ile saçılan damlacıklarda bulunabilirler. Virüslerini içeren burun akıntıları, hasta kişilerin burun sümkürmeleri, burunlarına dokunmaları, öksürük ve hapşırıklarını elleriyle engellemeleri nedeniyle ellerine bulaşır. Böylece nezle virüsleri, hasta kişinin bulunduğu ortamda, eşyalarda bulunabilir. Ayrıca çocukların burun akıntılarında da bulunabilirler. Okul, kreş ve benzeri ortamlarda, çocukların kalabalık olduğu yerlerde birbirlerine bulaştırırlar. Deneysel çalışmalar, nezle virüslerinin elden ele veya hasta kişinin dokunduğu eşyalardan bulaşabileceğini göstermişlerdir. Rinovirüsler, dış ortamda 3 saate kadar yaşayabilmektedirler. Ek olarak parmak-burun-parmak-göz yoluyla göze de bulaşabilir. Gözde biriken ve çoğalan virüsler, gözyaşı kanalı ile buruna gelebilirler. Buruna geldikten sonra geniz bölgesine ulaşırlar ve nezle başlar. Bazı durumlarda havaya saçılan öksürük ve hapşırık damlacıkları içindeki virüsler, başkalarının burunlarına veya gözlerine ulaşabilir ve infeksiyona neden olabilir.
Grip olanlar belirtilerinin 1 gün öncesinden 5 gün sonrasına kadar bulaştırıcıdırlar. Çocuklarda ise bu süre belirtilerin başlangıcından 6 gün öncesine kadar olabilir. Belirtiler virüsün bulaşmasından 1-4 gün sonra başlar. Belirtiler birkaç gün olmayabileceğinden bilmeden başkalarına bulaştırabiliriz.
Birçoğumuz nezlenin soğuğa maruz kalındığında, üşündüğünde veya terlendiğinde oluştuğuna inanırız. Aslında bu durumların nezle oluşumunda veya hastalığın ciddiyetinde etkisi yoktur veya çok azdır. Ancak virüsler soğuk ortamda ağız ve burun mukozasına daha kolay giriş yaparlar. Stres, alerji ve burun açıklığını ve boğazı etkileyen olumsuz koşulların nezleyi kolaylaştırılan etkileri ileri sürülmüştür.
Nezle sıklıkla sonbahar ve kış aylarının hastalığıdır. Ağustos sonu veya Eylül başında nezlenin görülme sıklığı yavaş yavaş artar ve Mart, Nisan aylarına kadar yüksek kalır, sonra azalmaya başlar. Mevsimsel özellik okulların açılması ve soğuk havayla ilişkili olabilir. Soğuk havalarda, insanların kapalı ortamlarda geçirdiği süre artar ve hastalığın kişiden kişiye bulaşma şansı artar.
Mevsimsel değişimler ile ortam nemi ve soğuk algınlığı arasında ilişki vardır. Çoğu nezle virüsü için, nemin düşük olduğu yılın soğuk ayları daha elverişlidir. Ayrıca soğuk hava burun içini kurutur ve burun içini virüslerin barınmasına uygun hale getirir. Kış aylarında evlerde de çeşitli ısıtma sistemleri devreye girer. Aşırı ısıtılan odalarda hava nemini kaybeder. Solunum yollarında kuruma oluşur. İnfeksiyona katkısının yanında, tek başına burun kuruluğu da KBB hekimlerine başvuru sebeplerindendir. Burun mukozası kuruduğunda hasta tarafından tıkanıklık olarak algılanmaktadır.
Her sene tekrarlanan grip aşıları ile gripten korunmak mümkündür. İdeal olarak Ekim ve Kasım aylarında iğne ile uygulanmalıdır. Nezleyi önleyen virüs aşıları, pek çok tipte yeni virüsün keşfedilmesi nedeniyle, sürekli geliştirilmeye çalışılmaktadır. Her virüsün üzerinde kendine ait özellikleri belirleyen "antijen" adı verilen yapılar vardır. Vücudun bağışıklık sistemi, virüslerin antijenlerini tanıyan "antikor" denilen savunma elemanlarını kullanır. Aşıda bulunan antijenler sayesinde bağışıklık sistemimiz virüsle tanışmadan, virüse karşı dayanıklı olmamızı sağlar. Bazı virüsler antijenlerini değiştirebildikleri için her sene grip aşılarında değişiklikler yapılır. Soğuk algınlığı sezonundan önce, Sonbahar aylarında çocuklar aşılanabilirler. Uluslararası kuruluşlar 6-23 ay arası çocuklar ve bu çocuklarla temasta olan erişkinlerin, ebeveynlerin aşılanmasını önermektedirler.
Nezle ve grip genellikle sorunsuz olarak basit önlemler ve tedavilerle iyileşir. Ancak bazen oluşabilen komplikasyonlar nedeniyle antibiyotik tedavisi ve yakın takip gerektirebilir. Bu komplikasyonlar genellikle solunum yollarımız içinde veya çevresinde bulunan sinüsler, kulaklar veya akciğerlerimizde meydana gelir. Üst solunum yollarının infeksiyonlu hastalıkları esnasında orta kulakta sıvı toplanması (efüzyonlu otit), orta kulak iltihabı (akut otit), sinüzit ve zatüre (pnömoni) görülebilir. Bunlardan özellikle orta kulak sorunları ve sinüzit bir KBB Uzmanının takip ve tedavisini gerektirir.