Ayrıca 1970’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Ovayı adeta bir duvar gibi çevreleyen bu devasa kaldera (volkanik patlama sonucu toprağın çökmesiyle oluşmuş volkanik yer şekli) kuleleri, Garden of Eden (Eden’nin Bahçesi) ya da ‘Vahşi Yaşamın Beşiği’ olarak adlandırılır.
Kraterin şekli, Ngorongoro haritasında açıkça görülebiliyor. İç kısımlarda yer yer kraterin çapı 20 km’ye (12 mil) kadar ulaşıyor. Olağanüstü manzaraya sahip ova, çoğunlukla tek tük çayırlardan, Lerai Ormanı, göl ve bataklıktan oluşuyor. Kraterin köşe bölgelerinde ise birkaç yüz metre yükseklikten sonra büyük bir ormanlık arazi yer alıyor. Bu mükemmel manzaranın yanı sıra Ngorongoro’nun öne çıkan başka bir özelliği, zengin vahşi yaşamı.
Burası, büyük memelilerin ve yırtıcıların bölgesidir ve 'beş büyüklerin' tamamı burada gezinir . Afrika’daki diğer doğal yaşam parklarında, ziyaretçilerin bütün doğal hayatı bir arada görmeleri günler alırken, Ngorongoro’da bu imkânı yakalama şansı daha yüksek. Yine de her yıl yarım milyondan fazla ziyaretçi Ngorongoro Krateri'ne geldiğinden, kalabalık nedeniyle biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Nisan ve mayıs ayları gibi durgun sezonlarda vahşi yaşamdan hiçbir şey kaybetmeden çok daha güzel bir deneyim yaşayabilirsiniz. Eğer konaklama konusunda yüksek miktarlarda ödeme yapmayı sorun etmiyorsanız, kraterin yakınındaki pansiyonlarda kalmayı tercih edebilir ya da çevredeki dağlık bölgede konaklayabilirsiniz.
