İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, devlet kurumlarından ihale yoluyla sözde ucuza araç sattıklarını beyan eden şüphelilerin, ağlarına düşürdükleri kişilere ucuz araç satışı yaparak güven kazandıklarını, bu yöntemle araç talepleri alarak para topladıklarını tespit etti. 13 kişiden yaklaşık 10 milyon lira toplayan şüphelilerin ihalede sorun olduğu gerekçesi ile mağdurlara geri ödeme yapmayarak araç teslimi sağlamadıkları belirlendi.
Çalışmalarına devam eden polis ekipleri, katıldıkları bir moda programıyla isimlerini geniş kitlelere duyuran Nihal ve Bahar Candan kardeşlerin, söz konusu çetenin paralarını akladıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonda aralarında Bahar ve Nihal Candan'ın da olduğu kişiler gözaltına alındı. Davada mütalaa açıklandı.
Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya bir kısım sanıklar ve müştekiler katıldı. Cumhuriyet savcısı, duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Sanıkların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri belirtilirken İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat sağladıkları anlatıldı. Sanıkların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıkları ardından Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları kişi vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını belirterek müştekileri ikna ettiklerine yer verildi. Mütalaada ayrıca müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderildiği, teklifte bulunulduğu, araç ve teklifi beğenen müştekilerle anlaşma sağlandığı da belirtildi. Sanıkların araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları anlatılırken sanıkların daha sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları paralarla kayıplara karıştıkları kaydedildi.
Örgüt lideri Eren Koç’un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı da mütalaada yer aldı. Belirli bir süre sonra araçları teslim edilmeyen ve dolandırıldıklarını anlayan bu sebeple hakkını aramaya çalışan mağdurların Onur Apaydın tarafından tehdit edildiği belirtildi.
Mütalaada Eren Koç'un ‘suç örgütü kurmak ve yönetmek’ ve 66 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından da 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Sanık Onur Apaydın’ın ise ‘suç örgütüne üye olmak’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken dolandırıcılık suçundan delil bulunmadığından beraatına karar verilmesi istendi. Öte yandan mütalaada diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki 32 kişi ise sanık olarak yer aldı. Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı. 30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. Eren Koç ve Onur Apaydın’ın ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ ve 58 mağdura karşı 58 kez ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban’ın ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman’ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.
Kaynak: DHA