Nijeryalı gazeteci Sola Odunfa, kaçırılan kız çocuklarını, ailelerinin Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan'a tepkilerini ve ülkedeki tartışmaları yazdı.
14 Nisan 2014 tarihi Nijeryalıların hafızalarından kolay kolay çıkmayacak. Bu, İslamcı militan grup Boko Haram'ın eylemlerine başladığı 2009'dan bu yana Nijerya'da gerçekleştirdiği belki de en korkunç saldırıydı.
O Pazartesi sabahı, örgüt başkent Abuja'nın eteklerindeki kalabalık bir otobüs durağında büyük miktarda patlayıcıyla bir saldırı düzenledi, en az 71 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.Cumhurbaşkanı Goodluck Jonathan, yerinde bir davranışla olay yerine gitti, kurbanların yakınlarına başsağlığı diledi. Ama isyancılar durmadı.
Aynı günün gecesi, Boko Haram'dan başka bir grup, yüzlerce kilometre ötede, Borno eyaletinin kuzeydoğusundaki Chibok kentinde bir ortaokula baskın düzenleyerek 200'den fazla kız öğrenciyi kaçırdı. Yurtlarından kaçırılan öğrenciler ülke çapında düzenlenen sertifika sınavlarına hazırlanıyordu.
İsyancılar kentte bazı kişileri öldürdüler, evleri yaktılar ve gıda malzemelerini alıp götürdüler.Saldırı ertesi gün duyuldu. Cumhurbaşkanı Jonathan ise kuzeydeki Kano kentinde lideri olduğu Halkın Demokrasi Partisi'nin televizyondan canlı yayınlanan mitinginde coşkulu bir şekilde konuşuyordu.Cumhurbaşkanı'nın Kano'ya gitmesini birçok kişi, olanlara karşı duyarsızlık olarak niteleyip eleştirdi.Enformasyon Bakanı Labaran Maku, hemen Cumhurbaşkanı'nı savundu.Maku, "Kano'ya gitmek, teröristlere bu ülkenin yolunda yürümeye devam edeceğine dair güçlü bir mesajdı" dedi.Cumhurbaşkanı'nın en büyük siyasi düşmanları bile daha iyi bir açıklama yapamazdı.
Jonathan, olası bir ikinci dönem için 10 ay içinde seçimlere gidecek. Nisan saldırılarından bu yana kamuoyu desteği tüm zamanların en düşük seviyesine indi.
Yaklaşık bir haftadır, kadın grupları ve diğer sivil toplum örgütleri, Abuja ve diğer kentlerde eylemler düzenliyor ve hükümeti kaçırılan çocukların kurtarılması için yeterince çaba harcamamakla suçluyor.Çocukları kurtarma çabaları ve kaçırılanların sayısıyla ilgili kafa karışıklığı halkın öfkesini daha da artırıyor.Olaydan birkaç gün sonra ordu sözcüsü kız çocuklarından 100'ünün kurtarıldığını, militanların elinde sadece sekiz kişinin kaldığını açıkladı.
Ancak çok geçmeden Borno eyaleti yetkilileri, ordunun bu duyurusuyla çelişen açıklamalar yaptılar.
Yetkililer, kurtarıldığı söyleyen kızların nerede olduğunu sordu ve sadece kaçarak kurtulan 13 çocuktan haberleri olduğunu söyledi. O günden sonra ordu kurtarma operasyonlarıyla ilgili açıklama yapmaktan vazgeçti.Cumhurbaşkanı Jonathan, üye olmayan bazı kişilerin de çağrıldığı Ulusal Güvenlik Konseyi'nin topladı.Şimdi hükümetin askeri anlamda yaptığı her şey bir sır.
Ama Jonathan bol bol sert açıklamalar yapmaya devam ediyor, çocukların sağ salim kurtarılacağını, bu eyleme katılanların hepsinin ağır bir bedel ödeyeceğini söylüyor.
İki Cumartesi önce, Jonathan, Benin Cumhurbaşkanı Boni Yayi'yi ağırladığı bir kahvaltıda, kurbanlar için dua etti. Ancak kurbanların aileleri ve gelişmelerden kaygı duyan Nijeryalılar, duadan daha etkili bir çözüm istiyorlar. Chibok'taki bir grup avcı çocukların tutulduğuna inanılan Sambisa ormanına gitti. Ancak bu grup, köylülülerin Boko Haram'ın ne kadar vahşi şeyler yaptığını anlattıktan sonra geri dönmek zorunda kaldı. Kadın grupları şimdi kimse gitmezse ormana kendilerinin gideceğini söylüyor. Abuja'da Dünya Ekonomik Forumu'nun Afrika odaklı zirvesi var. Üç günlük toplantı Cuma günü sona erecek. Toplantıya farklı ülkelerden birçok lider ve iş dünyasının önde gelen ismi katılıyor. Zirvedeki güvenlik önlemlerini artırabilmek için başkentte tüm resmi daireler ve devlet okulları kapalı. Anlaşılan ekselansları ülkeden ayrılıncaya kadar kaçırılan çocuklar ikinci plana atıldı. O zaman belki Cumhurbaşkanı da Chibok'u ziyaret edecek vakit bulur.