Niyet mektubu 1 Aralık'tan sonra
ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu (IMF) ile niyet mektubunu 1 Aralık'tan sonra imzalayacaklarını söyledi.
Bakan Babacan, gazete ve ajansların ekonomi muhabirlerine dün akşam bir iftar yemeği verdi. Yemeğin ardından bir açıklama yapan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan, AK Parti hükümetinin önümüzdeki günlerde 2. yılını dolduracağını anımsatarak, "Yoğun çalıştık, yaptıklarımıza sevinmeye, övünmeye vaktimiz olmadı" dedi.
Dünya Bankası ile çok uyumlu bir çalışma dönemi yaşandığını dile getiren Babacan, sosyal güvenlikle ilgili yapılması planlanan reformların, çeşitli bakanlık ve kuruluşlardan katılımcılarla oluşturulan bir ekip tarafından yürütüldüğünü, bu ekibin de zaman zaman uluslararası kuruluşlarla istişarede bulunduğunu kaydetti. Babacan, "Artık yemeği evimizde kendi mutfağımızda pişiriyoruz. Zaman zaman da yemeğimiz nasıl daha lezzetli olur diye görüş alıyoruz" dedi.
Reformların tepeden inme olarak yapılamayacağının da altını çizen Babacan, reformun kuruluşların içinden çıkması gerektiğini ifade etti. Bir soru üzerine Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Shigeo Katsu ile yaptığı görüşmeye temas eden Babacan, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde karşılaşacağı zorluklara değindi. Babacan, "Bugüne kadar Dünya Bankası ve IMF ile çalışmalar yürüttük. Ama bundan sonraki dönemde özellikle AB ile yapacağımız müzakere dönemi, adeta bir maraton. Sayın Katsu da zaten öyle ifade etti. Bu ciddi bir süreç. Bugüne kadar yaptığımız reformlar bir ısınma koşusuydu" diye konuştu.
2007 yılında IMF'ye olan borçları azaltmayı hedefledikleri söyleyen Bakan Babacan, yapısal reformlar konusunda IMF'ye hiçbir takvim vermediklerini belirtti. Babacan, "Bugün telefon edeyim iki gün sonra gelirler. Geldikleri anda üzerinde çalışacağımız nihai kararımızı verdiğimiz bir yasa metni yoksa niye çağıralım. O kadar yoldan gelip, burada bekleyeceklerine evlerinde bekliyorlar" açıklamasında bulundu. IMF ile hayata geçirilmesi planlanan üç yıllık yeni ekonomik programla ilgili sürecin devam ettiğini dile getiren Babacan, "Avrupa Birliğine sunacağımız Katılım Öncesi Ekonomik Program, bizim kendi programımız, Önemli olan programın içeriğidir. IMF ile de devam eden bir sürecimiz var. Bu bizim elimizdeki bir süreç, herhangi bir zaman baskısı yok. Önümüzdeki tek tarih 1 Aralık. 1 Aralık'a kadar AB Katılım Öncesi Programı bitirmek zorundayız. Onun haricinde illa şu bitecek, bu bitecek diye bir şey yok" dedi.
2007 YILI PROJEKSİYONU
Babacan 2007 yılı hedefleriyle ilgili de şunları söyledi:
"2007 sonunda net borç stokunun GSMH'ye oranı, yüzde 60'ın oldukça altına inecek. Bütçe açığının GSMH'ye oranı da yüzde 3'e düşecek. Enflasyon 2005 yılı için yüzde 8, 2006 için yüzde 5, 2007 için ise yüzde 4 seviyesinde gerçekleşecek. 2005-2006 ve 2007'de büyüme rakamları da yüzde 5 olacak. 2007'nin sonunda net borç stoku, yüzde 60'nın oldukça altına inecek. Faiz dışı fazla hedefimizi gelecek yıl için yüzde 6.5 olarak belirledik".
Cari açığa ilişkin bir başka soru üzerine Babacan, cari açığa rağmen rezervlerin artmış durumda olduğunu vurgulayarak, "Cari açık, fazlasıyla finanse ediyor ki rezervler artıyor. Cari açıkta 2004 yılı için bir endişemiz yok. Ama '2005 ile ilgili kötü senaryo ne olabilir'i iyi düşündüğümüzde, bazı tedbirler gerekebilir" dedi. Babacan, dünyada ödemeler dengesi sebebiyle krize giren ülkelerle ilgili bir araştırma bulunduğunu da hatırlatarak, bu nedenle meydana gelen son 50 krizin meydana geldiği ülkelerden 49'unda sabit kur rejimi uygulandığının altını çizdi. Bir başka soru üzerine gelecek sene yüzde 10'nun altında bir reel faiz görmeyi çok arzu ettiklerini söyleyen Babacan, "Hangi ay olur bilmiyorum, tek haneli bir reel faiz olabilir diye düşünüyoruz. Siyasi istikrar da çok önemli. Bu yıl öngördüğümüzden daha az faiz, 7-8 katrilyon lira daha düşük faiz ödüyoruz. Brezilya bizden daha az borçlu bir ülke ama bizden daha fazla borç faizi ödüyor" açıklamasında bulundu.
Yatırım Promosyon Ajansı'nın kuruluşundan neden vazgeçildiği sorusuna da Babacan, "Tek durak ofisleri fikri doğduğunda bunu benimsedik. Ancak kamu yönetimi reformu ile ilişkili bir yapı. Yatırımı yapacak kişiler, yatırım yapacakları bölgeyle muhatap olacaklar. Bu fikir doğduktan sonra, yatırım promosyon ajansı fikrine de çok gerek kalmadı gibi" yanıtını verdi. Ekonomik verilerle ilgili soruyu cevaplayan Babacan, "Ödemeler dengesinde, Merkez Bankası dışındaki hiçbir kuruluşun ödemeler dengesi açıklamalarına inanmayacaksınız. İhracat- ithalat rakamlarıyla ilgili analizleri düzgün yapılmış olan kuruluş DİE'dir. Onun haricinde hiçbir kuruluşun ihracat- ithalat rakamlarına güvenmeyeceksiniz" dedi. Babacan, memur maaşlarının erken ödenmesine ilişkin soru üzerine de, "Bir-iki saatte ayarladık, Başbakanımızın talimatı ne ise o" ifadesini kullandı.
