Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüste mutasyonların Türkiye'de yayıldığını, ilk defa Türkiye'de ortaya çıkan mutasyonların olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, "Her ülkede mutasyonlar çıkıyor. Bunu takip edebilmemiz için oldukça karmaşık, vakit alıcı ve masraflı olan 'sekans analizi' dediğimiz, virüsün gen yapısını gösteren analizleri bütün üreyen virüslere yapmış olmamız lazım. Bu çok kolay iş değil, bunu iyi yapan ülkelerde mutant virüs sayıları yüksek çıkıyor, az yapan ülkelerde daha düşük çıkıyor. En düzgün veriler Almanya'dan geliyor. Almanya'da artık mutant virüslerin bütün koronavirüslere oranı yüzde 22'ye çıktı, her 100 koronavirüs hastasının 22'sinde mutant virüs var. Dikkat çekilmesi gereken çok ciddi bir nokta var; vakalar azalma eğiliminde, zaten pandemi dalgalanarak seyreder. Bir noktaya geliyor, takılıyor ve azalmıyor. Türkiye'de 30 binlerden 6-7 binlere indik, orada takıldık. Bu bize Türkiye'de mutant virüslerin oldukça ciddi oranda bulunduğunu düşündürtüyor. O yüzden de çok dikkatli olmamız lazım" dedi.
Prof. Dr. Ceyhan, illerin 4 gruba ayrılarak mart başı itibarı ile kademeli normalleşme sürecine geçilmesine ilişkin, "Mutant virüslerin Türkiye'de yayılabilmiş olduğunu düşündüğümüz bir sırada tedbirleri kaldırmak, kısıtlamaları kaldırmak oldukça riskli bir olay. Mesela Irak, olanakları biraz kısıtlı bir ülke, ona rağmen mutant virüslerin arttığını gördükleri için 8 ülke ile uçuşları durdurdular, yeniden sokağa çıkma yasağı ilan ettiler. Yani mutant virüs görülen ülkeler kaldırmak yerine tedbirleri artırıyor. Benim en büyük korkum, mutant virüslerin Türkiye'de artıyor olabileceğine dair işaretler varken, toplumu açmaya kalkarsak, kısıtlamaları kaldırmaya kalkarsak, mutant virüs daha hızlı yayıldığı için orijinal virüsü kısmen önleriz, mutant virüs artmaya başlar. Bu sizin aşı etkinliğinizi de azaltır" diye konuştu.
Prof. Dr. Ceyhan, Karadeniz bölgesindeki bazı illerde görülen vaka sayılarındaki yüksekliğe ilişkin, "Karadeniz bölgesinde mutant virüslerin yayılabiliyor olma ihtimali hepimizin aklında. Burada özellikle tedbirler alınırken harita hazırlanarak, gruba ayrılarak değerlendirme yapılmasını ben çok riskli buluyorum. Örneğin şehirlerarası giriş-çıkışları yasaklamadan il bazında alacağınız önlemlerin etkisi tamamen geçicidir. Örneğin İzmir'de vakalar azaldı, Trabzon'da artıyor, siz 'İzmir artık azaldı, açayım' dediniz. Trabzon ile İzmir arasında da insanlar istediği gibi gidip geliyor. Şunu hiç aklımızdan çıkarmamamız lazım; bu olay 1 yıl önce Vuhan'da bir kişinin yarasa yemesi ile başladı, 1 yılda geldiği noktayı görüyorsunuz. Siz, 'İzmir tamam artık hazır' dediğiniz anda, açtığınızda en ufak bir gevşemede İzmir eski haline gelecektir. Nüfusta sürekli bir hareket var. Mesela o gün baktığınızda size az riskli görünen bölge, 1 hafta sonra baktığınızda çok riskli hale gelebilir" dedi.
Prof. Dr. Ceyhan, okulların açılmasıyla ilgili de "Okulları açtığınızda aynı anda restoranların, kafelerin açılmasını konuşursanız kontrol etmeniz mümkün değil. Kaldı ki nasıl kontrol ediyoruz, ABD ile kıyaslayalım, bir kriter seçiyor kendine. ABD'nin seçtiği kriter, 'ben ilkokulları açacağım, her hafta öğrencilere 1 kez, öğretmenlere 2 kez test yapacağım' diyor. 'Testler sırasında pozitiflik oranı yüzde 1'in altındaysa, açacağım, her hafta bunu tekrarlayacağım, yüzde 3'ün üzerine çıkmışsa yeniden kapatacağım' diyor. Biz de hiçbir kriter yok. İlk defa 'az riskli', 'orta riskli' bir şeyler çıktı; ama bu sabit bir rakam değil, her hafta değişebilecek bir rakam" ifadesini kullandı.
Kaynak: DHA