İSTANBUL (İHA) - Kafkas Vakfı Başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, "Rusya'nın nota vermesi son derece küstahça bir davranıştır. Eylemcilere yöneltilen terörist suçlamalarının, bumerang gibi geri dönerek Rus yöneticilerin kafalarında patladığını gördük" dedi.
İstanbul Kafkas Vakıf ve Dernekleri adına, Okmeydanı'nda bulunan Kafkas Vakfı'nda basın toplantısı düzenleyen Mehdi Nüzhet Çetinbaş, Rusya'da yaşanan olayı değerlendirdi.
Rus işgali altındaki Kafkasya'da Çeçen soyunu yok etme faaliyetlerinin bütün dehşetiyle sürdüğünü ifade eden Çetinbaş, "Moskova'da bir avuç çaresiz insanın can havliyle gerçekleştirdikleri tiyatro eylemi dramatik bir şekilde son buldu. Savaşın, psikolojilerini tarumar ettiği savaş mağduru 50 Çeçen'in, işgalcileri vatanlarından çıkmaya zorlamak için bir yol olarak gördüğü 800 kişiyi rehin alarak gerçekleştirdikleri eylem, Rusların salona zehirli gaz atmasıyla birden bire büyük bir katliama dönüştü. Nazi Almanyası'nın Auschwitz'deki gaz odalarını hatırlatan bu dehşet verici operasyon sonucu 119'u rehine olmak üzere 169 kişi, kımıldamaya bile fırsat bulamadan hayatını kaybetti. Bütün bu gelişmeler sonucunda eylemcilere yöneltilen terörist suçlamalarının, bumerang gibi geri dönerek Rus yöneticilerin kafalarında patladığını gördük" dedi.
İNSANLIK DIŞI OPERASYON Kafkas Vakfı Başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, bütün dünyanın izlediği olayın, başarısız bir operasyonla sona erdiğini belirterek, "Son derece başarısız ve insanlık dışı operasyonla suçüstü yakalanan katil Putin ve onun işbirlikçi kadrosu, dünya kamuoyu tarafından sorgulanmaya başlanmış, suç bastırma telaşı içine giren çete mensupları panikleyerek yeni suçlular icat etmek suretiyle üzerlerine yoğunlaşan dünya kamuoyu baskısını dağıtma çabası içine girmişlerdir" diye konuştu. Çetinbaş, yanıltıcı haber yayınlamakla suçladığı Rusya'nın, bu şekilde, Çeçenistan'ı daha da yalnızlaştırmaya çalıştığını öne sürdü. 150 yıl önce, yine Ruslar tarafından büyük bir soykırıma uğratılıp, hayatta kalanları vatanlarından atılmış bir neslin torunu olduklarını hatırlatan Çetinbaş, "Faşist Rus yönetimi, o topraklarda yaşayan ve kan bağımız olan insanların vahşice katledilmesine, topraklarının talan edilmesine seyirci kalmamızı bekliyorsa, bunu yapmayacağımızı bir kez daha açıkça ilan ediyoruz. Yasalar çerçevesinde faaliyet gösteren kurumlarımız ve bireysel gayretlerimizle ata topraklarımızda yaşanan katliamlara karşı çıkmaya ve savaş mağduru sivillere imkanlar ölçüsünde insani yardımda bulunmaya devam edeceğiz. Yalan haberleri dayanak yaparak Türkiye Cumhuriyeti devleti üzerinde baskı oluşturup Kafkas Kültür ve Dayanışma Kurumları'nın kapattırma gayreti içine girilmesini, hukuksuz bir ülkenin mensubu olmalarına ve bu hukuksuzluk kültürü ile hareket etme alışkanlıklarına bağlıyoruz. Bizler, Kafkas insanı ve kültürüne odaklanmış kurumların temsilcileri olarak, hangi yoldan gelirse gelsin Rus baskılarına hiçbir şekilde boyun eğmeyeceğimizi, tarihi davamızın takipçisi olacağımızı, Kafkasya'da zulme ve soykırıma uğratılan insanlarımıza her şartta sahip çıkacağımızı konuyu uluslararası kamuoyunun gündeminden düşürmemek için elimizden gelen tüm gayreti göstereceğimizi, dost, düşman herkese ilan ediyor. İnsanlık onuru taşıyan tüm dünya insanlarını Çeçenistan'daki vahşetin durdurulması için harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
NOTA VERİLMESİ
Kafkas Vakfı Başkanı Mehdi Nüzhet Çetinbaş, Çeçenlerin eylem sırasında Türkiye'yi aradıklarına dair ortaya atılan iddialarla ilgili olarak, "Bizim vakfımızı, buradaki derneklerimizi arayan olmadı ama kişisel kanaatim; eğer aradıysalar doğru haber alınması için Türkiye'deki basın kuruluşlarını aramış olabilirler" dedi.
Türkiye'de faaliyette bulunan Çeçen derneklerinin kapatılması yönünde nota verildiğinin sorulması üzerine Çetinbaş, "Türkiye'de biz sivil toplumun bir parçasıyız. Rusya'nın mantığı, kendi içindeki antidemokratik yapı ile ilgilidir. Biz çiğ yemedik, karnımız ağrımıyor. Türkiye bir hukuk devletidir. Ona göre davranacaktır. Çeçenistan'da vahşet var, Çeçenistan bizim canımız. Oradaki vahşete karşı mücadele vermemizi kimse engelleyemez. Rusya, neredeyse onlar için ağlamamıza bile izin vermeyecek. Nota vermeleri, son derece küstahça bir davranıştır" açıklamasında bulundu.
Kafkas - Çeçen Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Muktedir İlhan da, haksızlığa maruz kaldıklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Eylem sırasında Çeçenler bizi aramadı. Türkiye'de bin 500 Çeçen var. Biz onlara elimizden geldiği kadar yardım etmek istiyoruz. Fakat dayanışma komitesi olarak faaliyet iznimizin uzatılması için müracaat ettik. Müracaatımıza cevap verilmedi. O zaman, 'bunlara siz bakın' diyerek devlete başvurduk. Bu da kabul edilmedi. Çeçenistan'a direkt olarak yardım edemiyoruz."
Toplantıda, Kafkas - Çeçen Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Muktedir İlhan'ın yanı sıra, Kafkas - Çeçen Kültür Derneği Başkanı Alaaddin Sinan, Kafkas - Abhaz Kültür Derneği Başkanı İlhan Kıymet, Kafkas Vakıf ve Dernekleri Temsilcisi Mehmet Yıldız da katıldı.