Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Nükleer enerjide Türkiye olarak yer belirlemelerini yaptık. İnşallah bunun da adımını atacağız. Çalışmalarımız şeffaf bir şekilde sürüyor" dedi.
Erdoğan, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde düzenlenen "3. Türkiye Bölgesel ve Sektörel Ekonomi Şurası"nda yaptığı konuşmada, enerji ve istihdam maliyetleri başta olmak üzere Türk sanayinin dünya ile rekabet etmesini etkileyen bütün şartları, rakiplerle eşit şartlara getirebilmek için Türk iş dünyasının yapacağı
katkıların da farkında olduklarını söyledi. Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunun için de inşallah gerek termik santrallerde, gerek hidroelektrik santrallerde yenilenebilir enerji alanlarında ve yeni bir adım inşallah önümüzdeki aylarda atacağız. O da nükleer enerjide Türkiye olarak yer belirlemelerini yaptık. İnşallah bunun da adımını atacağız. Çalışmalarımız şeffaf bir şekilde sürüyor.
Derdimiz, enerjide doğabilecek bir sıkıntıyı şimdiden giderebilmek. Daha önce enerjide 2 yıl sonra artık Türkiye'nin hali ne olacak, battık bittik diyenler ortada vardı. Ve ondan sonra doğalgaz çevrim santrallerine Türkiye teslim edildi. Ve şu anda eğer sanayide enerjiyi pahalı kullanıyorsak, bunun tek nedeni doğal gaz çevrim
santrallerinden çok pahalı olarak kullanılan enerjidir. Maliyeti pahalı olan enerjidir.
Bundan sonra aynı yanlışın içine düşmek istemiyoruz. Çünkü, doğalgazı biz üretmiyoruz. Satın alıyoruz, bağımsız değiliz, her an her türlü sıkıntı yaşanabilir, bundan da kurtulmanın gayreti içindeyiz. Bu konuda da gece gündüz çalışıyoruz."
Erdoğan, AB sürecine ilişkin ise şunları kaydetti: "Burada sürekli bize müdahaleler yapılır mı, şu olur mu, bu olur mu? Ne güne duruyoruz? Her şeyi oturursun, bunlar masada konuşulacak şeylerdir. Yıllar yılı bir şeylere kilitlendik. Bütün mesele onurumuzu, milli değerlerden alarak çerçevelediğimiz onurumuzu, o tarihten gelen
birikimlerimizi, bütün değerlerimizi gayet güzel bir şekilde koruduğumuz takdirde, gücümüzü oradan aldığımız takdirde kusura bakmayın kimse Türkiye'nin mayasıyla oynayamaz. Asıl olan da bu mayanın korunması ve daha geniş mayalamaları yapabilmesidir."