HABER

Nükleer santral için anlaşma

Güney Kore ile Türkiye arasında Sinop nükleer santralının kurulması için anlaşma imzalandı.

İmzanın ardından konuşan Başbakan Erdoğan, Güney Koreli konuklara sitem etti ve milyar dolarlık ticaret hacmi olan ülkeler arasında kardeş ülke Güney Kore'nin olmadığını vurguladı.

Mersin-Akkuyu'ya nükleer santral yapılması için Rusya ile görüşmeler sürerken, Sinop'a kurulması planlanan ikinci nükleer santral için de Güney Kore ile anlaşmaya varıldı.

Güney Kore Elektrik Enerjisi Şirketi (KEPCO) ile Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) arasında, nükleer enerji alanında işbirliği anlaşması imzalandı.

Sinop'a nükleer reaktör yapımı konusunda geçtiğimiz haftalarda görüşmeler yapan ve Sinop'ta incelemelerde bulunan KEPCO, geçtiğimiz ay da Birleşik Arap Emerliklerinde açılan 20 milyar dolar değerinde 4 reaktörden oluşacak nükleer santral ihalesini kazanmıştı.

Türkiye ile Kore arasında fiziki olarak önemli bir mesafe var. Kore Asya’nın en doğu ucunda, Türkiye’de en batısında. Ancak bu uzaklığa rağmen iki ülke tarihi kültürel ve ticari manada bir çok ortak paydaya da sahip. Dil bilimciler, Türkçe ve Korece’nin aynı dil ailesine mensup olduğunu, her ikisinin de Ural Altay dil kolunun bir üyesi olduğunu belirtiyorlar.

ERDOĞAN'DAN SİTEM

Anlaşmanın imzalandığı Türkiye-Güney Kore İş Forumu'nda konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, bir konuşma yaptı. Erdoğan kendilerini kardeş olarak tanımlayan iki ülke arasındaki ticaret hacminin düşüklüğüne dikkat çekti. İşte Erdoğan'ın Güney Kore liderine ve işadamlarına sitem ettiği konuşmadan satırbaşları:

Ticari ilişkiler boyutunda Kore’yle sağlam ilişkilerimiz mevcut. Bizi yakınlaştıran önemli unsurlardan birisi de Kore Savaşı. O nedenle bundan 60 yıl önce Koreli arkadaşlarıyla aynı safta savaşırken hayatlarını kaybeden şehitlerimiz, esasen sizlerin de evlatlarıdır.

Bugün Anadolu’nun kentlerini kasabalarını dolaştığımızda, bir çok yerde

Koreli Ahmet’in kıraathanesi, Koreli’nin lokantası gibi. Ya kendisi hala o dönemi yaşamış insandır, yada babası gidip dönmemiştir. Bunlar sembolikte olsa o yıllarda savaşan gazilerimizin, Anadolu insanının Kore halkına beslediği samimiyetin tezahürüdür.

1999’daki deprem felaketi sonrasında, Kore halkının bizlere uzattığı yardım elini hiçbir zaman unutmayız. 2002 dünya kupasında Koreli futbol severlerin Türk milli takımını kendi takımları gibi desteklemesini nasıl unutabiliriz?

Yarı final maçımızdan sonra Türk ve Koreli oyuncuların el ele vererek tribünleri selamlamasıyla yaşadığımız duygu yoğunluğunu hangi cümlelere sığdırabiliriz?

Türkiye’de hükümetimizin uyguladığı ekonomik reformlar sayesinde küresel finans krizinden en az etkilenen ülkeler arasında yer aldık. Son 7.5 yılda gerçekleştirdiğimiz reformlar ekonomiyi desteklerken, ekonomide de tarihi reformlara imza attık. Bankacılık, finans ve mali sektörde önemli düzenlemeler yaptık. 7.5 yılda girdiğimiz 3 seçim ve bir referandumdan mali uygulamadan asla taviz vermedik.

Küresel ticaret 2009 yılında ciddi şekilde daralırken, Türkiye 97 milyar dolarlık ihracat rakama ulaşmayı başardı. Turizmde başarılı bir performans sergiledik. 2007’de turist sayısı 23 milyon, 2008’de 26 milyona, 2009’da ise krize rağmen 27 milyona ulaşmıştır.

Eylül 2008’den itibaren dünya genelinde 37 ülkenin kredi notu 95 kez düşürüldü. Yalnızca 17 ülke için not artırımı yapıldı. Türkiye bu 17 ülke arasında yer aldı ve son 2 ay içinde dört ayrı kuruluş tarafından kredi derecesi yükseltilmiştir. Türkiye ekonomisi 2010 için bizim büyüme tahminimiz yüzde 3.5.

Ulusal ve uluslar arası yatırım ortamını güçlendirmek için tarihi nitelikte düzenleme yaptık. 2003 yılına kadar Türkiye’nin çekmiş olduğu yatırım miktarı 1 milyar dolarken, 2009’da 22 milyar dolara yükselmiştir.

Türkiye’nin 2009’daki ihracat rakamı 103 milyar dolar. Türkiye ile Kore arasındaki rakam ise 500 milyon dolar. Bu rakamın çok az olduğunu belirtmek zorundayım. Bu rakam ne tarihimize ne de kardeşliğimize yakışmıyor. Bu rakamın daha da artacağı konusunda şüphem yok.

Koreli yatırımcıları daha çok yatırım yapmaları konusunda bir an önce Türkiye’ye gelmelerini bekliyoruz. Biz buna hazırız.

Önümüzdeki dönemde Anayasa’da yapacağımız değişikliklerle, reformlarla Türkiye’nin ufkunu biraz daha büyüteceğiz.

Turizm konusunda ise 2008 yılında Kore’den Türkiye’ye gelen turist sayısı 120 bin iken bu rakam 2009’da 89 bine düşmüştür. Açıkçası bu yüzde 25’lik düşüşün ekonomik krize bağlı olduğunu düşünüyorum, düşünmek istiyorum.

Sinop’ta kurmayı planladığımız nükleer santralle ilgili koreyle işbirliği için bir mutabakatı arkadaşlarımız bugün imzaladılar.

En Çok Aranan Haberler