HABER

Nükleerde gözler Köşk'e çevrildi

ANKARA (ANKA)- Sivil toplum örgütlerinin, Hükümet'in Meclis'ten geçirdiği nükleer güç santralarının kurulması ve işletilmesine yönelik yasaya tepkileri sürüyor.

Gözler, nükleer yasasına Köşk'ten onay çıkıp çıkmayacağına çevrildi. Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetimi de yasayı "halka ihanet yasası" olarak nitelendirildi. TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi'nce yapılan açıklamada, Hükümet'in Meclis'ten geçirdiği nükleer güç santralarının kurulması ve işletilmesi hakkındaki yasayı "halka ihanet yasası" olarak nitelendirdi. Açıklamada, "AKP Hükümeti Meclis'te yasalaşmayı bekleyen 147 tasarı bulunurken, nükleer santral kurulmasına yönelik yasa tasarısını yangından mal kaçırır gibi Genel Kurul'a getirdi" denildi. Uluslararası nükleer güç santrali kurucusu firmalara verilen sözler ve pazarlıklar nedeniyle böyle bir girişimde bulunulduğu belirtilerek, "AKP Hükümeti'nin ne tür pazarlık içinde olduğunu bilmiyoruz. Ancak onların da bildiği gerçek kamuoyunun nükleer santrale karşı olduğu" ifade edildi.

Türkiye'nin 2008-2009 yıllarında elektriksiz kalma tehdidi ile karşı karşıya olduğu kaydedilerek, "Bugünün sorunlarına bile çözüm bulamayan hükümet, abartılı talep tahminleriyle yerli ve yenilenebilir kaynakları göz ardı ederek nükleer santral kurulumu konusunda halkın tercihleri yerine çeşitli kesimlerin lobi faaliyetlerine aracılık etmektedir" denildi.Açıklamada şu tespitlere yer verildi:

-Nükleer enerji dışa bağımlılığı daha da arttıracak. Nükleer santrallerin kurulum ve üretim maliyetleri çok yüksek.Kaynak tamamen uluslararası sermayeden alınacak sıcak kredilerle sağlanacak.
-Nükleer enerji temiz ve güvenli değil.Dünyanın henüz hiçbir bölgesinde nükleer atıkların saklanması için lisanslı bir depolama alanı bulunmuyor. Bu atıklar milyarlarca dolarlık ek maliyet getirmesinin yanında, çevre açısından çok ciddi bir tehdit.
-Hükümetin verilerine göre bugün yüzde 39 olan öz kaynak oranımız, 2010'da yüzde 29'a, 2020'de yüzde 25'e düşecek.
- Nükleer santral kurma çalışmalarına derhal son verilmeli. Enerji özelleştirmelerinden vazgeçilmeli, merkezi planlama ve kamusal bir anlayışla alan yeniden yapılandırılmalı.
- Türkiye'nin oldukça zengin olduğu rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle gibi yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dair araştırma-geliştirme çalışmaları, proje ve yatırımlar için kaynak ayrılmalıdır.

En Çok Aranan Haberler