Numan Kurtulmuş: Bölge Ülkeleri Suriye Için Birlikte Harekete Geçmeli

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş; Türkiye'nin, Rusya'nın, İran'ın, Irak'ın, Suudi Arabistan'ın, Ürdün'ün, bütün bölge ülkelerinin, Suriye'deki akan kanın durdurulması noktasında bir an evvel harekete geçmesi ve sonuç almasını dilediklerini söyledi.

Numan Kurtulmuş, Suriye'deki Süryanilerin lideri konumundaki Suriye Süryani Ulusal Konseyi Başkanı ve Suriye Ulusal Konseyi Üyesi Bassam İshak ve beraberindeki heyeti, AK Parti Genel Merkezi’ndeki makamında kabul etti. Kurtulmuş'u ziyaret eden heyette, Suriye'deki Süryani Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sait Maliki ve Türkiye'deki Süryani Dernekleri Federasyonu Başkanı Evgil Türker de yer aldı.

Kurtulmuş, konuşmasında, Türkiye'nin bu konuda üzerine düşeni yapmaya gayret ettiğini belirterek, "Ancak sorunun çözümünde bütün bölge ülkelerinin katkı sağlaması kaçınılmazdır. Ben artık gelinen noktada, bu katkının dünkü Sayın Putin'in buradaki demeçlerinden de anladığımız gibi, sorunun çözümüne yaklaşıldığını ümit ediyorum, onu hissediyorum. Ve en kısa zamanda Suriye halkı, gerçekten yaşadığı bu acı tablodan bir şekilde kurtulacak ve kendi iradesini kendi eline alacaktır.” dedi.

Suriye Süryanileri'nin temsilcilerini kabul etmekten dolayı büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Kurtulmuş, Türkiye'nin, başından beri bölge halklarının tamamının barış içinde yaşamasından yana olduğunu söyledi. Kurtulmuş, şöyle dedi: "Çünkü bu bölge halkları kıyamete kadar bu bölgede var olacaklardır. Ve inşallah barış ve esenlik içerisinde yaşayacaklardır. Bölge sorunlarının çözülebilmesi için bölge halklarının diyalogla bu işi çözmesinden yanayız. Maalesef, bu aşamada böyle bir diyalog zemini kurulamamış olmakla birlikte, Suriye halkının direnişi, Suriye halkının onurlu mücadelesi, inşallah Suriye'de siyasi bir sonucun alınmasına vesile olacaktır.”

Suriye'de nasıl bir yönetim olacağının kararını Suriye halkının kendisinin vermesi gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti: "Irak'ta nasıl bir yönetim olacağının kararını Irak halkı, Libya'da nasıl bir yönetim olacağının kararını, Yemen'de nasıl bir yönetim olacağının kararını bölgenin halkları versin. Dolayısıyla halkların iradesine hiçbir şekilde müdahale etmeden, burada ne tür yönetimler oluşacaksa bu yönetimlerin oluşması için bizlerin saygı duyarak, bölge halkının iradesine saygı duyarak yardımcı olmamız gerekir. Dolayısıyla Türkiye'nin pozisyonu da Suriye konusunda budur. Suriye halkının iradesini bilerek, bu iradeye yardımcı olmaya gayret ediyoruz. Ve ümit ediyoruz ki en kısa sürede hür bir Suriye gerçekten kurulmuş olur."

Suriye Ulusal Konseyi'nde Süryanilerin temsil ediliyor olmasının da kendileri için bir sevinç vesilesi olduğunu söyleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, “Çünkü bu topraklarda uzun yıllar birlikte yaşadığımız farklı unsurlardan insanlar, yine bu toprakları birlikte yöneteceğiz. Dolayısıyla Süryani Kadim Kilisesi mensupları başından itibaren Osmanlı toplumunun da en sadık dostlarındandır. En iç içe yaşadığımız, birlikte yaşadığımız, dost olduğumuz, arkadaş olduğumuz, komşu olduğumuz fevkalade önemli ve fevkalade diri bir azınlıktır Osmanlı zamanında da. Ve hep ilişkilerimiz iyi olmuştur. Süryani kardeşlerimizin Suriye muhalefeti hareketi içerisinde etkin olmasından hem memnuniyet duyuyoruz, hem de gelecekteki Suriye yönetiminin içerisinde de temsil edilmelerini, yine Bassam İshak Bey'in ifade ettiği gibi, kurulacak özgür partiler içerisinde de Süryani arkadaşlarımızın, Süryani komşularımızın temsil edilmelerini fevkalade önemli görüyoruz.” diye ifade etti.

"SORUNUN ÇÖZÜMÜNE YAKLAŞILDIĞINI HİSSEDİYORUM"

Suriye'de akan kanın durması için bütün bölge ülkelerinin harekete geçmesi gerektiğini belirten Kurtulmuş, “Biz en kısa zamanda Suriye'de akan kanın durmasını, en kısa zamanda Suriye'de halkın istediği bir yönetimin iş başına gelmesini temenni ediyoruz. Bu çerçevede bütün bölge ülkelerinin Suriye sorununun çözümüne büyük katkı sağlaması gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.

Türkiye'nin; Rusya'nın, İran'ın, Irak'ın, Suudi Arabistan'ın, Ürdün'ün, bütün bölge ülkelerinin, Suriye'deki akan kanın durdurulması noktasında biran evvel harekete geçmesi ve biran evvel sonuç almasını dilediklerini belirten Kurtulmuş, “Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaya gayret ediyor. Ancak sorunun çözümünde bütün bölge ülkelerinin katkı sağlaması kaçınılmazdır. Ben artık gelinen noktada bu katkının dünkü Sayın Putin'in buradaki demeçlerinden de anladığımız gibi sorunun çözümüne yaklaşıldığını ümit ediyorum, onu hissediyorum. Ve en kısa zamanda Suriye halkı gerçekten yaşadığı bu acı tablodan bir şekilde kurtulacak ve kendi iradesini kendi eline alacaktır.” diye kaydetti.

"PUTİN’İN TAVRINDAN ÇOK ERDOĞAN’IN 'ESED GİDECEK' AÇIKLAMASI DAHA ANLAMLI"

Görüşmede konuşan Bassam İshak da Suriye'de özgür demokratik ortamın oluşması için Suriye muhalefetine destek veren Türkiye'ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında, “Burada bulunmaktan gurur duyuyorum, çünkü burası bizim için özel bir anlam ifade ediyor.” dedi. Türkiye'deki çok partili demokratik yapıya imrendiklerini söyleyen İshak, Suriye'de benzer siyasi demokratik ortamın oluşmasını istediklerini aktardı.

Kendisine, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye politikasıyla ilgili bir soru yöneltilen İshak, “Bizim için Putin'in tavrından daha çok Başbakan Erdoğan'ın, 'Esed düşecektir' ifadesi daha anlamlıdır. Biz Putin'e şunu söylemek istiyoruz; Suriye'de son söz her halükarda Suriye halkının olacaktır. Başka kimsenin olmayacaktır.” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE’DEKİ SÜRYANİLER VATANSEVER ŞEKİLDE TÜRKİYE’YE BAĞLI"

Bassam İshak, 'Esed, gitmeden önce bir çılgınlık yapıp, kimyasal silah kullanır mı?' Sorusuna ise şu cevabı verdi: “Biz Suriye rejiminin makul bir rejim olmadığını, ahmak bir rejim olmadığını ve her türlü deliliği yapmaya müsait olduğunu biliyoruz. Her türlü olumsuzluğu bekleyebiliriz. İşte bu noktada Ruslarla diyalog halinde olmak önem kazanıyor. Esed rejiminin böyle bir delilik yapmaması için bir rol oynamaları daha mümkün görünüyor.”

Bassam İshak, konuşmasının sonunda, Türkiye'deki Süryanilerin 'vatansever şekilde' Türkiye'ye bağlı olduklarını söyledi.