Numan Kurtulmuş'tan Bakanlar Kurulu sonrası flaş açıklamalar

İşte açıklamadan satırbaşları;

"Dördüncü sanayi devrimi dijitalleşmenin dijital ortamların bireysel olarak daha iyi kullanılmasının önünü açacak adımdır. Türkiye maalesef birinci, ikinci ve üçüncü sanayi devrimlerini geriden takip etmiştir. Şimdi bu farkı kapatabilmek için önümüzde imkan belirdi. Dördüncü sanayi devrimine ayak uydurmak için atacağımız adımlar Bakanlar Kurulu'na takdim edildi. Devletin ve üniversitelerin içinde olacağı dönüşüm alanı oluşturulmaktadır"

"İmalat sanayindeki işçilerin yüzde 12'si üniversite mezunu. Bu dönüşümün sağlanması gerekiyor. Sanayideki teknoloji kapasitesinin arttırılması lazım. KOBİ'lerimiz istihdamın üçte ikisini oluşturuyor ama KOBİ'lerimiz toplam katma değerin yüzde 45'ini oluşturuyor. KOBİ'lerimizin dönüşümden geçmesi ve bu süreçte dijital platformun etkin biçimde rol almasını ön görüyoruz. İhracatın yüzde 3,5 yüksek teknolojiden oluştuğunu düşünürsek burada atmamız gereken adımlar var."

"Hem liselerin hem de üniversitelerin ciddi şekilde dönüşümden geçmesi önemli. Japonya'da Avrupa'sına kadar dünyada birçok ülke bu sanayi 4.0'la ilgili dönüşümlerini hızlandırdı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın ortaya koyduğu, bütün sanayi paydaşlarının katkı sunacağı bir süreci yaşarız. Ve Türkiye çok hızlı şekilde sanayi 4.0'ı tamamlayarak yoluna devam eder. Bu sadece bir tek bakanlığın değil, tüm bakanlıkların tamamının ele alması gereken konudur. El birliği ile önümüzdeki dönemde sanayi 4.0'ın rekabet gücünü arttırması için çalışacağız"

"KARARGAH RAHATSIZ" HABERİ HAKKINDA

"O manşetin o şekilde algılanması doğru değil. Sivil siyasetle TSK'nın uyumlu çalışmasından rahatsız. TSK'nın itibiarını yerle bir eden kalkışmadan sonra TSK'nın itibar kazanarak halkla bütünleşme sürecine girere operasyonlar yapmasından rahatsızlık duyanlar var. TSK'nın siyasetin içine çekilmesinin faydası olmadığını Türkiye görmüştür. Çok somut 15 Temmuz'da da gördük. Oradaki hain kalkışma sadece darbe teşebbüsü olarak kalmadı.

'MANŞET ATARAK TSK'YA AYAR VERMEK MÜMKÜN DEĞİL'

TSK'ya en fazla zarar veren algısını ve itibarını zedeleyen kalkışma olmuştur. TSK 15 Temmuz'dan da çıkardığı dersle asla siyasetle ilgili değildir. Siyasetin içerisinde çekilemez. TSK kendi işine odaklanmış vaziyettedir. Türkiye de eski Türkiye değildir. Artık öyle herhangi bir şekilde manşet atarak ne TSK'ya ne hükümete ayar vermek mümkün değildir. Köprünün altından çok sular aktı. Türkiye'de artık sivil irade milletin verdiği yetkiye dayanarak görevindedir. 15 Temmuz'da da bunu gösterdi. TSK da hükümetin, sivil iradenin emrinde görevini yapan Türkiye'nin önemli kuruluşudur. Siyasetin içerisine asla girmeyecektir."

BARZANİ'NİN ANKARA ZİYARETİ

"HDP'lilerle ilgili yaptığı açıklama Türkiye temaslarında gündeme gelmedi. Bölgede barışın sağlanması, terör örgütlerine karşı ortak mücadele gündeme geldi. Sayın Barzani Türkiye'ye her geldiğinde bu diplomatik uygulama yapıldı. Hem Irak Bölgesel Yönetimi'nin üç bayrak asılmıştır. Önceki uygulamalarda da böyle olmuştur. Kamuoyunun yanlış bilgilenmesini önlemek amacıyla. Diplomasiye de, Irak anayasasına da uygundur. Herhangi şekilde yadırganacak bir şey yok. İlk sefer olmuyor"

RAKKA OPERASYONU

"Resmi olarak hükümet tarafından açıklanmayan görüşlerin gerçekmiş gibi gündeme getirilmesi doğru değil. Evet çok sayıda duyum oluyor ama resmi olarak açıklanmadıkça itibar etmemek lazım. Rakka konusunda görüşmeler devam ediyor. Türkiye'nin başka ülkenin topraklarında gözü yoktur. Bu operasyonlar Türkiye'nin ulusal güvenliğini korumaya alan oeprasyonlardır. Buradaki temel meselemiz kiminle nerede hangi sorunu çözmek. Suriye'de, Irak'ta bir an evvel barışın sağlanmasıdır bizim derdimiz. Bu bölgelerin barışa kavuşması ve barış olduktan sonra da yerli halkların gelerek o şehirlerde oturmalarıdır. Herhangi bir şehirden terör örgütünü çıkartırkan başka terör örgütünü getirmek barışa hizmet etmez. İlgili bütün ülkelerle defaatla paylaşıyoruz. Bu çerçevede yapılacak operasyonlara destek vereceğimizi belirttik"

ABD'NİN YPG'YE SİLAH YARDIMI

"Buradaki örgütleri silahlandırırsanız bir kısmı şu örgütlerin eline geçer dedik. Nitekim öyle oldu. DEAŞ bu silahlardan istifade etti. Bizim görüşümüz açık. Buralarda makul, meşru muhalefet örgütleriyle işbirliği yapılarak bu şehirlerin kurtarılması lazım. Rakka'nın tamamına yakını Arap nüfusudr. Neredeyse tamamına yakını Arap olmayan unsurlarla operasyon yapmak hiçbir şeye fayda etmez. Makul unsurlarla birlikte DEAŞ'a karşı mücadelenin hızını arttırmak gerekir"