Daire, “bebeğin canlı doğup doğmadığı ve kesin ölüm sebebinin tespii için raporların Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmeden davanın karara bağlandığını, belirtti. Kızıltaş’ın davası şimdi sil baştan görülecek.
Olay nasıl gelişmişti?
Feride Kızıltaş, 2006’da Abdülbasit Kızıltaş’la evlendi. Aralarında sorun yaşayan iki aile çocuklarının bir araya gelmesine izin vermedi. Feride Kızıltaş hamile olduğunu bol elbiselerle ailesinden gizledi. Kürtaj olmak için yasal süreyi geçiren Kızıltaş, 10 Aralık 2006’da banyoda bebeğini dünyaya getirdi, ancak şeker ve astım hastası olduğu için doğumdan sonra bir süre baygın kaldı. İddiaya göre, kendine geldiğinde bebeğin hiç ses çıkarmadığını görünce ölü doğduğunu düşünen Kızıltaş, göbek kordonunu eliyle koparıp bir beze sardığı bebeği, poşete koyup 3’üncü kattaki evlerinin camından attı.
2 rapor ‘canlı’ diyor
DAVAYLA ilgili Adli Tıp Morg İhtisas Dairesi’nce verilen ilk raporda, “bebeğin zamanında ve canlı doğduğu, göbek kordonunun boynuna dolandığı, ölümünün kafa ve karın travmasına bağlı iç kanama ve beyin kanamasıyla meydana geldiği” belirtildi. Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Sermet Koç imzalı ikinci raporda ise, bebekte saptanan pnömoni (zatürre) bulgusunun doğum öncesi bebek ana rahmindeyken mevcut olduğu, bebeğin canlı doğduğu görüşlerine yer verildi.