O çantadan ne çıktı?

Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturmanın açılmasına neden olan ve gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen valiz dolusu belgeler arasında 12 Eylül darbesi sonrasında sıkıyönetim komutanlığı tarafından alınan bazı kararların yer aldığı yazışmaların yer aldığı ortaya çıktı. Toplam 56 klasör içindeki 12 Eylül belgelerinin de bulunduğu 50 klasörün davayla ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Bu klasörler adli emanete gönderilirken, kopyaları sanık avukatlarına dağıtıldı.

Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan ele geçirilerek irtibatlı oldukları gerekçesiyle Balyoz davasına gönderilen klasörlerle ilgili olarak, sanıklardan Çetin Doğan'ın avukatları "Soruşturma tamamlandığı ve yargılama başladığı için savcılık sonradan topladığı belgeler delil niteliği taşımaz" diyerek itirazda bulundu.

Sanık avukatlarına verilen ve Balyoz davası ile ilgisi bulunmadığı belirtilen 50 klasör içerisinden 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında yapılan askeri yazışmalar da bulunuyor. Dönemin 1. Ordu ve Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun'un emri olduğu anlaşılan belgelerde 1983 yılbaşında alınacak güvenlik tedbirleri, yapılacak milletvekili seçimlerinde alınacak tedbirler gibi bilgiler yer alıyor. Balyoz soruşturması ile ilgisi olmadığı için ayrılan belgeler, mahkeme tarafından adli emanete gönderildi.

SES KAYITLARI DA VERİLDİ Avukatlara verilen klasörlerler birlikte gazeteci Mehmet Baransu tarafından savcılığa teslim edilen, dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın Balyoz Harekat seminerinde yaptığı konuşmalara ilişkin olduğu öne sürülen ses kayıtları da bulunuyor.

GÖLCÜK BELGELERİNE SANIK AVUKATLARINDAN İTİRAZ
Öte yandan Gölcük Donanma Komutanlığından ele geçirilerek irtibatlı oldukları gerekçesiyle Balyoz davasına gönderilen klasörlerle ilgili olarak Balyoz davası sanığı Çetin Doğan'ın avukatları Celal Ülgen ile Hüseyin Ersöz, "Soruşturma tamamlandığı ve yargılama başladığı için savcılık sonradan topladığı belgeler delil niteliği taşımaz" iddiasında bulundu.
Yazılı açıklamada iddianamedeki suçlamalara göre savunmaların hazırladığı ifade edilerek, "Bu aşamadan sonra yeni delillerin ortaya koyulması ancak sanıkların talebi veya sorgu işlemleri sonrası mahkemenin vereceği bir kararla mümkün olabilir. Ayrıca bu noktada ciddi sahtecilik iddialarının bulunduğu bir durumda, sanıkların aleyhine olan delillerin yanında lehine olan delillerin de toplanması ve iddiaların araştırılması da gerekir. Ancak delilleri toplanmış, iddianamesi hazırlanmış bir dosyaya soruşturma aşamasındaki dokümanlar dâhil edilmiştir. Bu şekildeki delil eklenmesi, evrensel hukuk kurallarına aykırılık teşkil etmektedir. Öyle ki gelinen aşamada sanıklar hangi delillere dayanarak suçlandıklarını bilmekte ve buna göre savunmalarını hazırlamaktadırlar. Her defasında soruşturma dosyalarından dâhil edilecek yeni delillerle savunma hazırlamak mümkün değildir" denildi.

DURUŞMA 7 ŞUBAT'A ERTELENDİ
Balyoz davasında iddianame okunması işlemi 7 Şubat 2011 tarihine bırakıldı. Duruşmanın 7 ile 11 Şubat tarihleri arasında görülmesine karar verildi. TRT spikerleri tarafından okunan iddianame 678'nci sayfadan okunmasına devam edilecek