O Hesabın Sahibinin Avukatı Konuştu

Twitter'da ‘Allah CC’ adını kullandığı ve yazdığı mesajlarla ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçunu işlediği gerekçesiyle 15 ay hapis cezası alan öğretmen Ertan P’nin avukatı Rumet Agit Özer, müvekkilinin üzerine isnat edilen dini değerleri alenen aşağılama suçunu kesinlikle kabul etmediklerini söyledi.Konuyla ilgili gazetecilere açıklama yapan Avukat Rumet Agit Özer, müvekkili hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 216’ıncı maddesinin 3’üncü fıkrası gereğince ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan ötürü Muş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma yürütüldüğünü ve Muş Sulh Ceza Mahkemesi tarafından da aynı suçtan ötürü kamu davası açıldığını söyledi. Suçlamayı kabul etmediklerini dile getiren Özer; “Yapılan yargılama neticesinde 27 Mayıs 2014 günü müvekkilim hakkında mahkumiyet kararı verilmiştir. Bugün medyada yansıtılan haberlere göre müvekkilimin sanki üzerine isnat edilen, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçunu kabul etti gibi basında bazı şeyler yazıldı. Biz kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Müvekkilim gerek soruşturma aşamasında ve de gerekse kovuşturma aşamasında tamamen ve ısrarlı bir şekilde bu suçu kabul etmemiştir. Üzerine atılı suçla herhangi bir alakası olmadığını söylemiştir. Bizde savunmalarımızda bunu dile getirdik. Müvekkilimin üzerine isnat edilen dini değerleri alenen aşağılama suçunu biz kesinlikle kabul etmiyoruz” dedi.1 ay içerisinde mahkemenin gerekçeli kararının taraflarına ulaşacağını ifade eden Özer, “Mahkemenin gerekçeli karar tarafımıza ulaştıktan sonra biz de buna karşı yasal itiraz ve temyiz hakkımızı kullanacağız ve dosyayı Yargıtay’a göndereceğiz. Şu an ortada kesinleşmiş herhangi bir karar yok. Müvekkilim hakkında verilmiş bir yerel mahkeme kararı var ancak bu karar henüz kesinleşmemiştir. Basında müvekkilimin bilgilerinin paylaşılmasını, müvekkilimi açık bir şekilde hedef haline getirmektedir. Bu da doğru değildir ve hukuka aykırıdır. Çünkü ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır” diye konuştu.Müvekkilinin hedef haline getirildiğini vurgulayan Özer şunları kaydetti:“Şu anda müvekkilimin hayatıyla ilgili bir tehlike ve risk var. Çünkü ortada kesinleşmiş bir karar bulunmamaktadır. Birileri bir şekilde bu mahkeme kararını veya bu karara ilişkin son duruşma zaptını bir yerlere servis etmiştir. Müvekkilimin aleyhine propaganda yapılmıştır. Müvekkilim hedef haline getirilmiştir. Bundan dolayı müvekkilimin sıkıntı yaşayabileceğini düşünmekteyim. Buna karşı da yasal olarak haklarımızı kullanacağız ve olayı Yargıtay’a intikal ettireceğiz.”Yargıtay’ın kararı bozma ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Özer, “Biz buna inanıyoruz. Şayet Yargıtay onasa bile hukuk mücadelemiz bitmeyecektir. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapma hakkımız var. Bundan da herhangi sonuç alınmazsa iç hukuk yolu tükendikten sonra biz konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşımayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.