Balyoz Planı davasının 26. duruşmasında tutuklu sanık emekli Tuğgeneral İzzet Ocak’ın savunması tamamlandı.
İddianamede, "Görevlendirmede yetkili personel listesi ve ilişiği kesilecek personel listesini" hazırladığı iddia edilen Ocak, listelerin özel merkezlerde üretildiğini belirterek "Listelerin, siyasi ve kolluk kuvvetlerinin dış destekli ve zeka düzeyi düşük kişiler tarafından oluşturulduğu ortadadır" diye konuştu.
HANÇER BİZİM SIRTIMIZDA DURUYOR
Darbe planı yapıldığı iddia edilen seminer sırasında 1. Ordu İstihbarat Başkanlığı görevinde bulunan Ocak, Kurmay Binbaşı Ahmet Erdoğan tarafından hazırlanan bilirkişi raporunu eleştirerek, "Hiç hak etmediğimiz halde sırtımızdan bıçaklandığımızı bilirkişi raporlarıyla öğrendik. Bilirkişilerin bu raporları nasıl hazırladığını burada anlatmalarını istiyorum. Çünkü hançer bizim sırtımızda duruyor. Siz bunu anlayamazsınız sayın heyet. Bu Kurmay Binbaşıyı bilirkişi olarak görevlendiren kişileri de buraya çağırmanızı istiyorum" dedi.
İLİŞİĞİ KESİLECEKLER LİSTESİNDEKİ 40 KİŞİYE MADALYA VERİLDİ
Askerlik hayatının son dönemini doğuda görevde geçirdiğini anlatan Ocak, "Madalya almayı çok isterdim. Ama alamadım" dedi. Ocak, ilişiği kesilecek personel listesinde madalya alan kişiler olduğuna dikkat çekerek, "840 kişilik bu listede 40 kişi madalya almış. Bu madalya da Kara Kuvvetleri Komutanı’nın imzası olmadan verilmez" diye konuştu.
ARTIK BU TİYATRO SON BULMALIDIR
Listelerdeki hatalara dikkat çeken Ocak, "Tük Silahlı Kuvvetleri’nde personelin adı hiçbir şekilde yapılmaz. Görevlendirmede yetkili personel listesi adını da hiç duymadım. Böyle bir uygulama ancak cemaatlerde olur. Orduda görevlendirme, İstihbarat Başkanlığınca değil Harekat Başkanlığınca yapılır. Artık bu tiyatro, bu yanlışlıklar son bulmalıdır. Bu davalar tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Biz burada sahte bir belgeyi bana ait değil demek için kıvranıyoruz. Biz burada ailelerimiz arkada çabalıyor" açıklamasını yaptı.
SAYLAN’I RAHMETLE ANIYORUM
Ocak tutuklanmadan önce savcılıkta verdiği ifadesinin ardından çıktığı mahkemede nöbetçi hakimin Prof. Dr. Türkan Saylan’ı nereden tanıdığının sorulduğunu belirtti. Ocak, "Doğuda yaptığımız çalışmalarda bize destek sağlayan Saylan’ı rahmetle anıyorum. 2009 Nisan ayında Saylan’ı sağlık durumunu öğrenmek için aradım. Bunu da iddianameye koymuşlar. Bunu yazanlara yazıklar olsun" diye konuştu.
ÇÖP KAMYONUNA BÜTÜN DAVA DOSYASI YÜKLENİR, ATILIR
Davada birçok konunun açıklığa kavuştuğunu ifade eden Ocak, "Ben sizden beklerdim ki, iki üye hakimle ara karar almak için arkaya çekilin, sonra savcıyla birlikte gelin, ‘Kral çıplak’ deyin. ‘Şimdiye kadar yönlendirilmiş olabiliriz. Ama biz onurlu hakim ve savcılarız, artık bu oyuna alet olmayız’ demenizi beklerdim. Silivri Belediyesine telefon edip çöp kamyonlarının ne zaman geleceği öğrenilir. Çöp kamyonuna bütün dava dosyası yüklenir, atılır" diye konuştu. Ocak’ın, "40 yıl bu üniformayı giydim. Veremeyeceğim hiç bir hesabım yoktur. Beraatimi talep ediyorum" diyerek savunmasını tamamlamasının ardından Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken duruşmayı yarına erteledi.