Türkiye'de "O Ses Türkiye" adıyla yayınlanan yetenek yarışmasının Hollanda versiyonu olan ve kadın yarışmacılara yönelik cinsel istismar iddiaları üzerine, geçici olarak yayını durdurulan "The Voice of Holland" ile ilgili yeni suçlamalar üzerine hükümet harekete geçti.
Hollanda Başbakanı Mark Rutte, cinsel açıdan saldırgan davranış sinyali alan kişilerin, hiç beklemeksizin harekete geçmesi çağrısında bulundu.
Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Günay Uslu, programın yapımcısı ve yayıncılarıyla görüşerek, kadınların kendini güvensiz hissettiği koşulların ortadan kaldırılması için çaba harcayacak.
Hollandalı ünlü yapım şirketi De Mol tarafından hazırlanan ve 2010 yılından bu yana özel kanal RTL'de yayınlanan The Voice of Holland'ın yayınına, kadın yarışmacılara yönelik cinsel taciz ve yetkiyi kötüye kullanma iddiaları üzerine geçen hafta ara verildi.
Yapımcı şirket, programın geçmiş kayıtlarına da ulaşımı durdurdu.
Yarışmanın orkestra şefi Jeroen Rietbergen, hakkındaki iddiaları kabul ederek, programdan ayrıldığını açıklamıştı.
Yarışmada "şarkıcı koçu" olan Fas kökenli rapçi Ali B. hakkında da savcılığa cinsel taciz ve tecavüz suçlamasıyla 2 ayrı başvuruda bulunuldu.
Kamu yayıncısı NOS'da yayınlanan "Boos" adlı programda dile getirilen iddialar üzerine savcılık, bütün taciz mağdurlarını şikayette bulunmaya çağırdı.
Başbakan Mark Rutte, "O Ses Hollanda" programındaki taciz iddiaları üzerine tüm kadınlara seslenerek, "Cinsel açıdan saldırgan davranışlarla karşılaştığınızda, birinin 'burada işler ters gidiyor' demesini beklemeden hemen harekete geçin" dedi.
Rutte, kadınlara yönelik cinsel saldırının önlenmesinin en önemli sorunlardan biri olduğunu vurguladı.
Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Günay Uslu da, kadınların güvenli bir çalışma ortamına kavuşması için başta programın yapımcısı De Mol olmak üzere tüm yapımcı ve yayıncılarla görüşme kararı aldı.
Yaşanan gelişmelerin, kadınların suçu olmadığını vurgulayan Uslu, bu konuda sorumluğun erkeklere ait olduğunu belirtti.
Kadınların güvensiz koşullarda çalışmak zorunda kalmasından bıktığını vurgulayan Bakan Uslu, "Bu çok acı verici ve kabul edilemez. Güvenlik ve özgürlük üzerinde öyle bir etkisi var ki, gerçekten değişmesi gerekiyor. Kadınlar o kadar savunmasız ki, bu konuda konuşmaya cesaret edemiyorlar" diye konuştu.
Güvenlik ve Adalet Bakanı Dilan Yeşilgöz de, taciz iddialarıyla ilgili olarak. "Bu kadınların hatası değil, kadınlar yalnız olmadığını bilmeli" dedi. Yeşilgöz, kişinin rızası olmadan her türlü cinsel teması suç sayan yasanın bir an önce yürürlüğe girmesi için elinden geleni yapacağını söyledi.
Hükümetin kadın üyelerinden Savunma Bakanı Kasja Ollongren de yaşananları, "Bunun 2022 Hollanda'sında hala yaşanabiliyor olması korkunç" sözleriyle değerlendirdi.
Rutgers Vakfı Cinsel Şiddetle Mücadele Programı yöneticisi Willy van Berlo, kurbanlar genellikle utandığını ya da başkaları tarafından suçlandığını vurgulayarak, "Failin baskın konumu da bunda rol oynar. Hele ki genç ve bağımlıysanız, suçlamada bulunmak için çok sağlam olmalısınız" dedi.
Özgürleşme Hareketi'nin kurucusu Jens van Tricht de, kamu yayıncısı NOS'a yaptığı açıklamada, "Erkeklerin seks için kadınları avlamasının normal sayıldığı ve yalnızca kadınların alarm vermesi halinde harekete geçilmesi gereken kültürle mücadele yeterli değil" görüşünü dile getirdi.
Programın yapımcısı John de Mol'un, Boos programında, kadınların suçlu olduğunu ima ederek, "Kimse bir şey söylemezse bir şey yapamayız" demesi, yoğun tepki gördü. De Mol'un yapım şirketi Talpa'nın kadın çalışanları, tam sayfa gazete ilanı vererek, "Bu kadınların suçu değil, erkeklerin sorumluluğu" diye seslendi.
Hollanda'daki kamu ve özel radyo istasyonları, cinsel taciz iddiaları nedeniyle işine son verilen jüri üyesi ve şarkıcı koçu Ali B. ile 2015 yılına kadar jüri üyeliği yapan ve tacizle suçlanan Marco Borsato'nun şarkılarını çalmama kararı aldı.
Amsterdam'daki Mademe Tussauds Balmumu Heykel Müzesi de, taciz suçlamalarının hedefindeki Ali B. ve Borsato'nun görüntülerini kaldırdı.
De Mol tarafından geliştirilen The Voice of Holland, The Voice adıyla ABD ve İngiltere başta olmak üzere yüzden fazla ülkede yayınlanmaya başlandı. The Voice, Türkiye'de de "O Ses Türkiye" adıyla ekranlara geldi.