Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, obezitenin küçük yaştaki çocuklarda da giderek arttığını ve çocukların sağlığını tehdit ettiğini belirterek, "Obezite, fiziksel ve ruhsal sorunlara neden olan, vücutta aşırı yağ depolanmasıyla ortaya çıkan enerji metabolizması bozukluğudur. Çocuğun ağırlığının ideal ağırlığına (yaşa ve cinsiyete göre düzenlenmiş tablolardan bulunur) oranlanmasıyla bulunan rölatif ağırlığın yüzde 120'nin üzerinde olması obezite olarak kabul edilmektedir. Obezite nadiren bir hastalığa bağlı olarak gelişir ve vakaların çoğunda belirlenmiş bir hastalık nedeni yoktur. Genellikle alınan enerji harcanandan fazladır. Obez ergenlerin yüzde 80'i erişkin dönemde de obez kalmaktadır. Bu nedenle obezitenin ortaya çıkmadan veya başlangıç döneminde önlenmesi önem kazanıyor" dedi.
Obezitenin oluşmasında değişik faktörlerin rol oynadığını da dile getiren Doç. Dr. Mehmet Emre Atabek, "Bu nedenler beslenme şekli, çevresel faktörler, genetik faktörler, psikolojik faktörler ve ailenin sosyo-ekonomik durumu olarak belirtilebilir. Obezite, çocuklarda yüksek tansiyona, kolesterol ve kandaki yağların artmasına, erişkin dönemde kalp hastalıklarına yakalanma riskinin artmasına, şeker hastalığına, adet düzensizliklerine, erken ergenliğe, karaciğer yağlanmasına ve bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olabilir" şeklinde konuştu.
Obezitenin tedavisinin alınan enerjinin kısıtlanması ve harcanan enerjinin artması ilkesi çerçevesinde yürütülebileceğini ifade eden Mehmet Emre Atabek, "Bu nedenle tedavi, alınan enerjinin kısıtlanması (diyet), fiziksel aktivitenin arttırılması (egzersiz), psikolojik destek, ilaç tedavisi ve cerrahi tedaviyle mümkündür. Obezitenin gelişiminde rol oynayan en önemli faktör ise yanlış beslenmedir. Bu nedenle özellikle çocukların beslenmesinde çocuklar kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, dondurma, şeker, pasta, kek, kuruyemiş, hamburger, tost, pizza, patates kızartması gibi şişmanlatıcı yiyeceklerden; reçel, bal, yağ, ekmek, makarna, pilav, börek, mantı gibi karbonhidrat ve yağ bakımından zengin yiyeceklerden ve yağ ve yağda kızarmış yiyeceklerden mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Çocukların hızlı yemek yeme alışkanlığını terk etmesi sağlanmalı, öğünlerin düzensiz olarak değil, düzenli bir biçimde uygulanmalı ve gece yatmadan önce yüksek kalorili şeyler yedirilmemelidir" dedi.
Oyun yaşındaki çocuklara sağlıklı beslenme önerilerinde de bulunan Atabek, "Çocuklara sabahları süt, yumurta, peynir, zeytin, kepekli ekmek; öğlenleri çorba, salata, meyve, kepekli ekmek ve akşam yemeğinde ise çorba, ana yemek (sebze yemekleri tercihen), salata, meyve, kepekli ekmek sağlıklı bir beslenme için uygun besinlerdir. Ayrıca öğünlerde çocuklar yeterince su içmeli ve tuz, şeker ve undan mümkün olduğu kadar uzak tutulmalıdır" şeklinde konuştu.
Süt çocuklarında ise bebeğe uygun bir beslenme yönteminin izlenmesi gerektiğini vurgulayan Mehmet Emre Atabek, "Bebek 2-4 saatte bir beslenmeli, her ağladığında meme verilmemeli, 4 aylıktan önce ek gıdalara başlanmamalıdır. Eğer hazır mama ile beslenme zorunluluğu varsa mama uygun miktar ve yoğunlukta hazırlanmalı, biberonla beslenme mümkün olduğunca erken yaşta terk edilmelidir. İlave gıdalara başladıktan sonra muhallebi en fazla günde bir kez verilmeli, daha çok sebze çorbaları, yoğurt, kıymalı sebze yemeği, yumurta, peynir, et, taze meyve ağırlıklı besleme olmalıdır" diye konuştu.
Egzersizlere küçük yaşlarda başlanmasının obezitenin önlenmesinde büyük rol oynadığını da dile getiren Atabek, "İlk başlarda koşma, tempolu yürüyüş, aerobik, ip atlama, bisiklete binme, yüzme gibi aktivitelerin yapılması faydalıdır. Egzersiz başlangıçta haftada 3-4 gün, 15-20 dakika kadar olmalı; zamanla arttırılarak haftanın her günü 30-40 dakikaya çıkılmalıdır. Çocukların televizyon izleyerek geçirdikleri süre azaltılmalı, okuldan eve geldiklerinde veya yemek sonrası uzanmaları yerine arkadaşları ile geçirdikleri sürenin arttırılmasına çalışılmalıdır" diye konuştu.