Günümüzde tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen obezite, kalp hastalıkları, felç (inme), hipertansiyon ve tip 2 diyabetin yanında kanser vakalarının da artışına neden oluyor.Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, obezite kaynaklı kanserlerin 2020 yılına kadar tüm kanserlerin yüzde 50’sini oluşturacağının tahmin edildiğini söyledi. Op. Dr. Tepeli, “Obezite ve fiziksel aktivite yetersizliği meme, kolon ve yemek borusu kanserlerine yakalanma riskini yüzde 20-25 oranında artırıyor” uyarısında bulundu.“ARAŞTIRMALAR İLİŞKİYİ KANITLIYOR”Op. Dr. Tepeli, yapılan son çalışmaların, hem obezite hem de diyabetin (şeker hastalığı) kanser riski ile ilişkili olduğunu gösterdiğine dikkati çekti. Op. Dr. Tepeli, “Yapılan pek çok klinik çalışma; rahim, meme, yumurtalık, böbrek, prostat, özofagus (yemek borusu), mide ve kolon (kalın bağırsak) gibi çok sayıda kanser ile obezite arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermiştir” dedi.KADIN VE ERKEKLERDE HANGİ KANSERİ TETİKLİYOR?Obezitenin Cerrahi Tedavi Uygulamaları ile çalışmalara katılan ve bu alandaki birçok uluslararası kongrede bulunan Op. Dr. Tepeli, “Obezite ile erkeklerde kolon, rektum, pankreas, mide, böbrek, safra kesesi, prostat kanserleri riski, kadınlarda ise, mide, kolon, böbrek, safra kesesi, meme, endometrium (rahim), over ve serviks kanserleri riski artmaktadır” diye konuştu.“YAĞ DOKUSU TÜMÖRÜ GİZLİYOR”Meme kanserinin karın bölgesindeki yağlanmayla yakın bağlantılı olduğunu bildiren Op. Dr. Tepeli, “Abdominal (karın) ve kalça bölgesindeki yağ dokusu arttıkça, kanser riski de artıyor. Meme kanseri ile obezite arasındaki bir diğer ilişki de, obezite sorunu yaşayan kişilerde tümörün daha geç aşamada fark edilmesidir. Vücutta yağ dağılımı da meme kanser riskini etkilemektedir” ifadelerini kullandı.KOLON KANSERİ RİSKİKolon kanserinin de obezite sorunu yaşayan bireylerde daha sıklıkla görüldüğü bilgisini veren Op. Dr. Tepeli, “Özellikle erkek bireylerde VKİ (Vücut Kitle İndeksi)’ndeki artış ile kolon kanseri arasında kadınlarda olduğundan daha kuvvetli bir ilişki saptanmıştır. Obez bireylerde yüksek insülin ve insüline bağlı büyüme faktörlerinin tümör gelişimini arttıracağına yönelik çalışmalar bulunmaktadır. Gastrointestinal sistem (sindirim sistemi) kanserleri, VKİ (Vücut Kitle İndeksi) artışı ile belirtilen obezite derecesinin artışı yemek borusu kanser riskini artıran bir faktördür. Zira şişmanlık, reflüyü de (yiyeceklerin ve mide asidinin yemek borusuna geri gelmesi) artıran bir etkendir“ dedi.“HER KİLOLU KİŞİ CERRAHİ ADAYI DEĞİL”Kırklareli Lüleburgaz Özel Balkan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Akgün Tepeli, kilolu olmak ile obezitenin farklı kavramlar olduğuna da dikkati çekti. Op. Dr. Tepeli, “Kendisini fazla kilolu hisseden herkes cerrahi tedavi adayı değildir. Cerrahi tedavi planlanacak hastalar hormonal bir hastalığı olmayan, diyet, egzersiz ve ilaç tedavileri ile kalıcı kilo veremeyen hastalardır. Bu hastalar normal kilodan, ortalama 40-50 kg fazla olan, ameliyata engel hastalığı bulunmayan 18-60 yaş aralığındaki kişilerdir” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz