Obezite ve depresyon, içinde bulunduğumuz çağın en yaygın sağlık sorunlarından ikisi. Yapılan araştırmalar obezite ve depresyon arasında güçlü bir bağ olduğunu da ortaya koyuyor. Özellikle morbid obezitenin en sık görülen sonuçlarından birinin depresyon olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Kamil Gülpınar şişmanlığın bir kader olmadığının da altını çizdi. İşte obezite ve depresyonla ilgili bilinmesi gerekenler...
OBEZİTE VE DEPRESYON: SADECE BEDENİ DEĞİL RUH SAĞLIĞINI DA ETKİLİYOR
Kilogram cinsinden vücut ağırlığının metre cinsinden boy uzunluğunun karesine oranlanmasıyla hesaplanan vücut kitle endeksi 30'un üzerinde olanlar obez; 40'ın üzerinde olanlar ise morbid obez kabul ediliyor. Aşırı kilonun vücut sağlığı üzerindeki etkileri ise başta tip 2 diyabet olmak üzere, kronik karaciğer hastalıklarından kalp damar rahatsızlıklarına, tansiyondan kronik yorgunluğa, uyku apnesinden felce ve bazı kanser türlerinden artan gebelik komplikasyonlarına kadar oldukça geniş bir çerçeveyi kapsıyor. Üstelik obeziteden etkilenen yalnızca beden sağlığı da değil. Obezite nedeniyle sosyal yaşamdan izole olan, stres ile baş etmeye çalışan, çekingenlik ve özgüven problemleri yaşayan hastaların ruhsal süreçleri depresyona kadar uzanıyor. Aşırı kilo nedeniyle işsiz kalma ya da evden çıkamama gibi istenmeyen durumların yaşanması da olası
Kişinin beden algısı ve toplumsal uyumsuzlukların depresyonu tetiklediği gibi, hormonlar da obeziteden etkileniyor. Vücutta tokluk hissi sağlayan leptin hormonunun aynı zamanda antidepresan işlevine sahip olduğu yönünde araştırmalar mevcut. Araştırmalar aynı zamanda bu hormonun obez bireylerde yeterli seviyede olmadığını söylüyor. Özellikle genç nesilde obezite depresyonu tetikleyebildiği gibi, depresyonun da obeziteye neden olabildiği biliniyor. Depresyon nedeniyle yeme düzeni tamamen bozulabilir. Kısacası, bu iki yaygın sağlık problemi arasında bir etkileşim mevcut.
ŞİŞMANLIK ARTIK KADER DEĞİL
Obezite ve depresyonun güçlü ilişkisinin arkasında yatan sebeplerden biri de: "Ben şişmanım, ne yaparsam yapayım kilo veremiyorum.", "Hangi egzersizi yaparsam yapayım işe yaramıyor." şeklinde düşüncelerle güçlendirilen umutsuzluk hali. Günümüzde şişmanlık yalnızca diyet ve egzersizle değil, cerrahi ile de kontrol altına alınabilen bir rahatsızlık olduğu için hastalar umutsuzluğa kapılmadan önce mutlaka konusunda uzman bir hekimden bu konuda görüş almalı.
Sağlıklı beslenme programları ve düzenli egzersiz sonucunda netice alınamayan hastalarda, doktorun tavsiyesi obezite cerrahisi şeklinde de olabilir. Uzman bir hekimden yardım alarak hem kilolardan, hem de aşırı kilolu olmanın getirdiği depresif ruh halinden kurtulmak mümkün. Hastanın bedenindeki pozitif yöndeki değişimleri görmesi ve obezitenin getirdiği fizyolojik rahatsızlıklardan kurtulması ruh sağlığını toparlamak yönünden de motive edici olabilir. Depresyon tedavisi sürecinde elbette psikiyatri desteğini de ihmal etmemek gerekiyor.