Siyasetin gündemine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısı bomba gibi düştü. Terörist elebaşı Abdullah Öcalan için umut hakkını ve tartışmaya açan ve "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun" diyen Bahçeli hararetli tartışmaların fitilini ateşledi.
Bahçeli, 15 Ekim'deki MHP grup toplantısında terörist elebaşı Abdullah Öcalan'a çağrı yapıp "Buyursun, örgütün tasfiye edildiğini, terörün bittiğini tek taraflı ilan etsin. Ama devletin terörle masaya oturmasını hiç kimse hiçbir şart altında aklından bile geçirmesin" demişti. Geçtiğimiz haftaki grup toplantısında ise Bahçeli, Öcalan için "Tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın" çağrısında bulunmuştu.
Bahçeli'nin bu çıkışının ardından gündem bir anda hareketlendi. Siyasi liderlerler bir bir görüşlerini açıklarken CHP Genel Başkanı Özgür Özel'den "el yükseltme" çıkışı gelmişti. Özel'in ses getiren açıklaması şöyleydi:
"Bana diyorlar ki 'Devlet Bey el yükseltti.' Ne yapalım? 'Sen de yükselt.' El yükseltiyorum Devlet Bey. Ben de Kürtlere bir devlet teklif ediyorum. Tam olarak kendilerini ait hissetmeyen bütün Kürtlere, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sahibi olmayı teklif ediyorum. Varsanız, hep beraber bunu yapalım. Gelin, bu ülkeyi, her Kürt'ün kendisini Manisalı Özgür Özel kadar, Rizeli Tayyip Erdoğan kadar, Osmaniyeli Devlet Bahçeli kadar, Edirneli, Antalyalı, Laz, Çerkez kadar eşit hissettiği, kendini öteki hissetmediği, tüm demokratik siyaset kanallarının hepsine açık tutulduğu, kimsenin bu Meclisin kürsüsünde söylediği sözden ötürü içerilerde tutulmadığı, üniversitelerde akademisyenlerin haklarının yenmediği, tüm demokratik hakların dünya standartlarında kullanılabildiği bir ülke yapalım. Tüm Kürtleri Türkiye Cumhuriyeti'nin sahibi yapalım. Hodri meydan."
Özgür Özel hem Bahçeli'nin çıkışı hem de kendi "el yükseltmesi" hakkında açıklamalarda bulundu. Gazeteci Fatih Altaylı'nın YouTube'taki programına konuk olan Özel, "El yükseltiyorum. Kürtlere bir devlet teklif ediyorum" sözlerine şöyle açıklık getirdi:
"Diyorum ki, kendini Türkiye’ye ait hissetmeyen bütün Kürtlere demokrasi vadediyorum, onlara Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni vaadediyorum. Ben Kürtlere, ‘Toprak vadediyorum, devlet vadediyorum’ diyor muyum? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Özgür Özel kadar, Devlet Bahçeli kadar, Tayyip Erdoğan kadar sahibi olun, bunu böyle hissedin diyorum. Ben, 'Türkiye Cumhuriyeti benim devletimdir' diyorsam, bana toprak verdiği için değil, bana eşit davrandığı için hissediyorum. Kürtlere de bunu hissetirmeliyiz diyorum."
Özel, 'Öcalan' çağrısıyla ilgili CHP'nin pozisyonunu ise şöyle açıkladı:
"Biz şunu söylüyoruz, TBMM odak olmalı. Hiçbir siyasi parti dışlanmamalı. Tüm partiler bir masanın etrafında toplanmalı.
İkincisi burada toplumsal bir mutabakata ihtiyaç var. Herkesin bu işin içinde olması lazım. Çünkü bu sorun çözülürse Türkiye’nin önü çok açılacak.
Üçüncü pozisyonumuz ise, dünya kadar şehidimiz, gazimiz var… Onların gözünün içine bakamayacağımız bir şeyin içinde olmamamız lazım. Bu rızada en kıymetli rıza şehit ailelerinin ve gazilerin rızasıdır. Ve olabildikçe şeffaflıktan yanayız. Bunların hepsini birden yapmak istediğinizde yöntemin Devlet beyin yapmak istediği yöntem olmadığı çok açık."
Özgür Özel, Bahçeli'nin çağrısında bir de 'kürsü' detayına dikkat çekerken gündem yaratacak bir yorumda bulundu:
"İlk kez söyleyeceğim bunu; o dediği kürsü aslında kendi kürsüsü. DEM'le MHP aynı kürsüyü kullanıyorlar, grup toplantıları aynı salonda birer saat arayla yapılıyor. Yani diyor ki 'Gelsin benim bu kürsümde Abdullah Öcalan çıksın konuşsun' diyor. Umut hakkını da ona bağlıyor."