PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, çeşitli sıkıntı, engelleme, provokasyon, ağırdan alma ve tek yanlı dayatmalara rağmen diyalog sürecini yürüttüklerini kaydederek, "Yeni bir format altında ve yakın dönemde önemli bir pratikleşme aşamasına gelmiştir" dedi.
HDP Başkanvekilleri İdris Baluken ve Pervin Buldan ile İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'den oluşan HDP heyeti dün PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere dün İmralı'ya gitmişti, heyet ziyaretlerine ilişkin yazılı bir açıklamaya yaptı. HDP Basın Birimi aracılığıyla yapılan açıklamada, Öcalan'ın neo-liberal sistemin amansız yok ediciliği ve çürütücülüğü altında emekleriyle yaşamaya çalışan madenciler, inşaat işçileri ve mevsimlik tarım emekçilerinin maruz kaldığı iş cinayetlerini kınayarak, son iş cinayetinde hayatını kaybeden inşaat emekçilerinin ailelerine başsağlığı diledi.
-"DİYALOG SÜRECİ YENİ BİR FORMAT ALTINDA VE YAKIN DÖNEMDE ÖNEMLİ BİR PRATİKLEŞME AŞAMASINA GELMİŞTİR"-
Görüşmede Öcalan'ın, "Çeşitli sıkıntı, engelleme, provokasyon, ağırdan alma ve tek yanlı dayatmalara rağmen yürüttüğümüz diyalog süreci yeni bir format altında ve yakın dönemde önemli bir pratikleşme aşamasına gelmiştir" dediği aktarılırken, Öcalan bu safhanın sadece Türkiye'nin değil, bölgenin kaderini de belirleyeceğini aktardı. "Özellikle hükümetin bu ciddiyetle meseleye yaklaşması ve hız kazandırması hayati bir önemdedir" diyen Öcalan, artık somut adımlara büründürülmeyen hiç bir söylemin pratik bir karşılık oluşturmayacağına dikkat çekti.
Öcalan, meseleyi bu ciddiyet ve sorumlulukla ele almaya çalışan bütün aydın, akademisyen ve politikacıları yakından izlediğini ve böylesi büyük bir meselede daha geniş kesimlerin öneri ve katkılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu vurgularken, "Tam da bu aşamada gösterilecek ciddiyet ve titizlik bölgemizin önündeki yüz yılı kaosla mı, yoksa bereketli eşit ve adil bir demokrasiyle mi geçireceğine dönük bir belirleyicilik ihtiva edecektir" ifadelerini kullandı.
Öcalan, yeni hükümetin hiçbir mazeret kalesine sığınmadan anlamlı ve derinlikli müzakereleri başlatacak ilke ve mekanizmaları biran önce hayata geçirmesi gerektiğine dikkat çekerek, hasta yükümlülerin durumuna dikkat çekti.
Öcalan şu ifadeleri kullandı:
"Hasta tutsakların durumundaki aciliyet ve onlara dönük yaklaşımdaki lakaytlık göz önüne alındığında müzakere ruhu eğer hasta bedenlere can veremeyecekse bu çözümü halka anlatmak imkansız hale gelecektir. Bu mesele bir müzakere maddesi olamayacak kadar insani ve hayati bir hakkın kullanımından ibarettir." (ANKA)