BDP, çözüm sürecine yasal zemin kazandırılması amacıyla TBMM Başkanlığı'na 12 maddelik, "Toplumsal Barış ve Müzakere Kanunu Teklifi" sundu. Teklifte, "Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı" kurulması istenirken, devletin silahlı militanları sosyal hayata kazandırmak için gerekli önlemleri alması istendi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinin ciddi tehlike ile karşı karşışya bulunduğunu belirterek, hükümetin yasal adımları atmasını istedi.
Milliyet'te yer alan habere göre; BDP, çözüm sürecinin yasal statüye kavuşması için İmralı ile hükümet arasında görüşme trafiğini arttırdı. Geçtiğimiz hafta Öcalan'la yapılan görüşme gerçekleştiren BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, önceki gün de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve İçişleri BakanıEfkan Ala ile görüştü. Görüşmede, sürece yönelik Öcalan'ın kaygı ve istekleri aktarıldı. Seçime kadar görüşmelerin yasal statüye kavuşturulması için hükümetten ciddi adım atılması istendi. Talebe Atalay ve Ala'nın yanıtı kısa ve net oldu. Bakanların, talebin bu süreçte kabul edilemeyeceğini, "Önümüzde bir seçim var, bunu halka anlatamayız" sözleri ile aktardıkları ileri sürüldü.
Öcalan'dan rest
Baluken ve Buldan, dün TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 12 maddelik teklife ilişkin bilgi verip soruları yanıtladı. Kürt tarafının iyi niyetli adımları ve samimi çağrılarına rağmen hükümetin bir yıldan bu yana gerekli adımları atmadığını belirten Buldan, teklifin 1 Mart'ta tatile girinceye kadar TBMM Genel Kurul'dan geçirilmesini istedi.
8 Şubat'ta İmralı'da Abdullah Öcalan'la yaptıkları görüşmede, Öcalan'ın sürece yönelik üç istekte bulunup derin müzakere talep ettiğini aktaran Buldan, "Öcalan'la yaptığımız 16. görüşme, 15 görüşmeden çok farklıydı. Görüşmemizde Öcalan anlamlı derin müzakerelere geçilmemesi durumunda sürece katkı sunma koşullarının ortadan kalkacağına dair ciddi tespit, değerlendirme ve uyarılar yapmıştır" dedi.
Öcalan'ın üç talebi
"Hükümet ile Öcalan arasında herhangi bir anlaşmanın olmadığını herkes açık ve net bilmelidir" diyen Buldan, sürecin tek yanlı olarak kendi çabaları ile yürüdüğünü, bu sürecin bundan sonra da yürüyebilmesi için bir projenin ortaya konulması gerektiğini kaydetti. Buldan, Öcalan'ın üç talebini ise, "Sürecin yasal statüye kavuşturulması, izleme kurullarının oluşturulması ve 8 komisyonla ilgili başlıkların müzakereye açılması" olarak açıkladı.
Öcalan'dan sert mesajlar
Buldan, ilk defa bir basın toplantısı ile sözlerini aktardığı Öcalan'ın sert mesajlar verdiğine vurgu yaptı. Buldan, Öcalan'la yaptıkları görüşmeyi aktarırken şöyle konuştu:
"Seçime kadar adım atılmazsa bu sürecin çok ciddi boyutlarda, her yönüyle gözden geçirileceğini, önemli kararlaşmaların yaşanacağını devletin, hükümetin görmesi, kamuoyunun bu durumu bilmesi gerekir. Sayın Öcalan aynen şöyle demiştir. 'Eğer AKP adım atmazsa bunun siyasi faturası kendi açısından çok ağır olacaktır. Geçmişte Kürt sorununu çözemeyen tasfiye olmuştur'. Sayın Öcalan'ın şu uyarısını buradan paylaşmak istiyoruz. 'Bugüne kadar 50 bin kişi öldü. Bir 500 bin kişi daha mı ölsün?' demiştir."
Öcalan'ın istekleri
Buldan, Öcalan'ın diğer taleplerini, "Zaman kaybetmeden müzakere aşamasına geçilmesini, yasal statü ve hukuksal çerçeve sözleşmesi ile 8 başlıklı komisyon konularında yasal adımların hızla atılması. kendisini ziyaretlerin sıklaştırılması ve haftalık gerekirse günlük heyetlerin gelmesi" olarak sıraladı. Öcalan'ın diğer mesajları ise şöyle açıklandı:
* Süreç tek yanlı olarak bizim çabalarımızla ilerliyor. Herhangi bir anlaşma yoktur. Bu sürecin bundan sonra gidebilmesi için proje ortaya konulmalıdır.
* Biz büyük bir demokratik çözüme ve barışa hazırız. Hükümete baktığımızda ise bırakalım hazır olmaya, böyle bir kararı var mıdır? Net değil. AKP’de Kürt sorunu devam etsin hükümetimiz kalsın anlayışı var. Bu durum sorunu ağırlaştırıyor.
* Sözleşme hukukuyla muhatapların karşılıklı bir araya gelerek yasal ve tüzüksel bir metin oluşturması gerekir. Süreç ilerleyecekse burada tartıştığımız her konuyu çerçeve sözleşmeye alacağız. Toplumsal çerçeve sözleşmesi esastır. Gerekirse altına imza atarız. Sonra Meclis'te hızla yasalaşması gerekir. Son 400 yıllık tüm sorunlar böyle çözülmüştür.
* Af demek yanlış olur. Karşılıklı sözleşme yapmamız gerekir. Tek taraflı paket dayatması çözümsüzlüktür. Örneğin yasal çerçeve olmadan Mahmur’dan insanlar nasıl gelecek? Orada çocukların anadilde eğitimi var. Türkiye’ye geldiklerinde anadilde eğitim görebilecekler mi? Kendilerine saldırılara karşı güvenliklerini sağlayabilecekler mi? Hukuki sorunları nasıl çözülecek? Yasa çıkmalı ki çağrı yapabilmeliyim. Yine yasal adım atılırsa Avrupa’dakiler için de çağrı yapabilirim.
* Binlerce cenazenin akıbeti belli değil. Faili meçhul cinayetlerin, Roboski, Paris, Gever(Yüksekova) katliamlarının aydınlatılması bizim için ne kadar önemliyse demokratikleşmeyi esas alan bir devlet için de oldukça önemlidir.
* Seçime kadar adım atılmazsa bu sürecin çok ciddi boyutlarda, her yönüyle gözden geçirileceğini, önemli kararlaşmaların yaşanabileceğini devletin, hükümetin görmesi, kamuoyunun bu durumu bilmesi gerekir.
Yeni görüşme 10 gün sonra
Buldan, Öcalan'ın görüşlerini hükümetle de paylaştıklarını belirterek, "Sayın Atalay'la görüştük. Görüşmemize İçişleri Bakanı Efkan Ala'da katıldı. Önerilerimizi dinlediler, notlarını aldılar. yetkili kurumlarında değerlendireceklerini söylediler. Önümüzdeki bir hafta 10 gün içinde bir kez daha bir araya gelmemiz gerekebileceğini söylediler" diye konuştu.
"Onu Öcalan bilir"
Buldan, "Bu sözler seçim sonrasında ateşkesin sona ereceği anlamına mı geliyor" sorusuna, "Onu Öcalan bilir" karşılığını verdi. Baluken ise teklifi görüşmek üzere Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan da randevu istediklerini söyledi.
İşte o maddeler
BDP’nin 12 maddelik yasa teklifinde Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı kurulması, Meclis'te kurulacak komisyonlarla ayrımcılığın önlenmesi ve çözüm sürecinin yerli ve yabancı gözlemcilerle izlenmesi gibi öneriler yer alıyor.
Bakanlık olmazsa olmaz
Teklif, "Devlet, barış sürecinin tesisi ve buna yönelik ilkelerin hayata geçirilmesi hususunda yapılacak iş ve işlemlerin koordinasyonu ve yürütmesini gerçekleştirmek üzere Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı teşkili için gerekli çalışmalar yürütmek ve önlemleri almakla yükümlüdür” hükmüne yer veriliyor.
PKK'lılar için siyasal zemin
Düzenlemede, toplumsal barışın tesisine yönelik olarak çatışmalı süreç döneminde oluşturulan tüm yapıların kaldırılması istenirken, "politik amaçlarla silahlı mücadeleye başvurmuş’ örgüt üyelerinin demokratik, sivil, siyasal ve toplumsal yaşama katmak ve politik amaçları doğrultusunda demokratik mücadele zeminini yaratmak için gerekli düzenlemelerin yapılacağı" belirtiliyor. PKK’nın da yasal olarak muhatap alınması istenen teklifte Meclis’te bünyesinde Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Komisyonu kurulması da öngörülüyor.
Yasal zemin
Teklifte, "Barış sürecini korumak için müzakereler yasal olarak koruma altına alınmalı. Süreç yasal zemine taşınmalı. Müzakerelerin taraftarları belirlenmeli, sürecin sekteye uğramaması garanti altına alınmalı. Tarafsız gözlemci heyeti kurulmalı" deniliyor.