Milliyet Yazarı Can Dündar, bügünkü köşesinde tartışma yaratacak bir olayı kaleme aldı. Can "Öcalan’a göre şimdi '4. komplo dönemi'ndeyiz. Yani Erdoğan dönemi..."
Hafta sonu Başbakan Erdoğan Dolmabahçe’de sporculara “Kürt açılımı”nı anlatırken Abdullah Öcalan’ın avukatları da son İmralı görüşmesinin tutanaklarını deşifre ediyorlardı.
Öcalan hükümete şu mesajı vermişti:
“Bu sorunu halletmezseniz üç ay sonra gidersiniz.
Ayağınızın altındaki toprak kayıyor. İşte görüyorsunuz Kılıçdaroğlu geliyor. Başbakan’a diyorum ki ‘Sen çözmezsen Kılıçdaroğlu çözecek’.”
Görüşmede tehditle karışık bir uyarı da vardı:
“Ben 31 Mayıs itibarıyla devreden çıktım. Dikkat edin 1 Haziran’dan itibaren savaş lobisi devreye girebilir.”
\* \* \*
Öcalan’a göre “lobi”, son 30 yılda 4 kez devreye girmiş.
İlki Özal döneminde...
“Özal Kürt sorununu çözmeye kalkıştı; biz 93 ateşkesi ile cevap verdik. Özal’ı ortadan kaldırdılar. Yerine Çiller-Doğan Güreş ikilisini getirdiler.”
İkincisi Erbakan döneminde...
“Erbakan’la mektuplaştık. Çözüm için adım atacaktı. Karadayı da çözümden yanaydı. 95’te ateşkes ilan ettik. Ama savaş lobisi 28 Şubat’ta Erbakan’ı da tasfiye etti.”
Üçüncüsü Ecevit döneminde...
“Bu dönem de çözüm için diyaloglar oldu. 98 ateşkesini başlattık. Ama savaş lobisi baskı yaptı. Beni Suriye’den çıkardılar. Bu kez İmralı’da Genelkurmay’la görüştük. Ecevit tasfiye edilince o da kesildi.”
\* \* \*
Bunlar doğru mu?
Özal’ın, 1993’te Çankaya’dayken önce gayri resmi olarak danışmanını, sonra da HEP’lileri Öcalan’a gönderdiği sır değil...
28 Şubat’tan 2-3 ay önce ise “örgütü dağdan indirmek için” Erbakan ile Öcalan arasında bir temas arandığını, Refah Partisi’nin Van Milletvekili Fetullah Erbaş açıklamıştı. Temasa aracı olan Cemaat-ül İslam, Suriye’ye başvurunca hükümetin iki numaralı ismi Haddam, Öcalan’ı makamına çağırıp bir teklif mektubu almış ve Ankara’ya iletmişti. Bu süreç de 28 Şubat’ta kesildi.
“İmralı görüşmeleri”ne gelince... Yakalandıktan sonra Öcalan’la görüşen TSK ve MİT yetkilileri, artık neredeyse ismen biliniyor.
Dolayısıyla Öcalan, yakın tarihi kendi perspektifinden ve abartarak anlatsa da veriler doğru...
\* \* \*
Öcalan’a göre şimdi “4. komplo dönemi”ndeyiz.
Yani Erdoğan dönemi...
Ama bu kez farklı bir şey söylüyor:
“Başbakan’a haksızlık yapmak istemem, ama ya savaş lobisinin üzerine gitmeye korkuyor ya da onunla uzlaştı.”
Sonra görüşünü netleştiriyor:
“AKP, kendi Ergenekon’unu kuruyor.”
Yani?
Erdoğan tasfiye edileceğini anladı; kendi “derin devlet”ini inşaya başladı.
\* \* \*
Bu durumda ne olur?
Öcalan, kendisinin devreden çıkmasının 3 farklı sonuç yaratabileceğini hesaplıyor:
1) Devlet, ağır saldırılarla PKK’ya ciddi kayıplar verdirebilir.
2) Karayılan, Çeçenistan’da, Kosova’da hatta KKTC’de olduğu gibi bir özerk devlet ilan edebilir.
3) Savaş uzadıkça yozlaşabilir. PKK içinde de devlette olduğu gibi kontrolsüz çeteler türeyebilir. Denetimsiz bir şiddet, yozlaşmış bir savaş gündeme gelebilir.
\* \* \*
Başbakan sporculara ne derse desin; “açılım” dosyası kapanmışa benziyor. Yerine ne konacağı da belirsiz.
Şehit cenazeleri yeniden yoğunlaştı.
Şimdiye dek olup bitenden ders çıkarıp, olup bitebileceklere hazırlık yapmakta yarar var.