Cengiz Kapmaz'ın kaleme aldığı ‘Öcalan'ın İmrali Günlüğü’ adlı kitap, Öcalan'ın yakalanışı ve İmralı sürecine dair pek çok noktaya değiniyor.
Kitaba göre, 1999'da ömür boyu hapis cezasına mahkum edilen Öcalan, o yıldan bu yana defalarca devletin farklı kademeleri ile görüştü.
Öcalan, İmralı'dan Kandil'e mektuplar yollayarak izlenecek stratejiyi tartıştı, direktifler verdi ve tüm bunlar devletin denetiminde gerçekleşti.
‘Öcalan'ın İmralı Günleri’ adlı kitap, Abdullah Öcalan'ın 1999-2009 tarihleri arasındaki İmralı günlerini anlatıyor.
Kitapta, bu dönemde Abdullah Öcalan, başta askerler olmak üzere siyasi liderler, yöneticiler ve istihrabart ögrütleriyle farklı şekillerde iletişim içinde olduğu belirtiliyor.
Öcalan, 2000 yılında görüştüğü bir askeri yetkilinin kendisine ‘savaşı tırmandırın’ yönünde imada bulunduğunu iddia ederken, askeri yetkilinin “devlet düşük yoğunluklu savaşla sizi dikkate almaz, savaşı tırmandırın, o zaman sizi dikkate almak zorunda kalırlar" dediklerini savundu.
Dönemin MİT Müsteşari Emre Taner’in de İmralı'ya gittiği belirtilirken, iddiaya göre Taner, bu görüşmelerde Öcalan'a sorunun çözümü için neler yapılabileceğini, dağdakilerin nasıl indirilibileceğini sordu.
33 ERİN ŞEHİT EDİLMESİ Öcalan'ın en çarpıcı açıklamlarından biri de, 33 erin Bingöl'de şehit edilmesi olayıyla ilgili: "Şemdin Sakık 33 asker olayından önce bir köye 20 kişilik bir grup gönderdi, öldürttü. Büyük bir ihtimalle Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım da Sakık'a askerlerin geçeceği yolun güzergahını verdi."
"TANSU ÇİLLER'E SUİKAST"
1996 yolında Tansu Çiller'e suikast de kitaptaki iddialar arasında: "Devletin bir kesimi Çiller'i öldürme konusunda bize teklifte bulundu. Biz gereken şartları sağlayacağız, siz hallederseniz dediler. Ancak kabul etmedim, bu tür kompoların içinde olmadım."
"PKK'NIN ÜZERİNE ATACAKLARDI"
Öcalan kitapta 2002 yılındaki ateşkesi englelemek için bazı yasadışı örgütlenmelerin provokasyonuna dikkat çekti: "Atabeyler çetesi basına yansıdı, her türlü silahla donatılmışlardı, eylem yapıp PKK'nın üzerine atacaklardı. Kürt-Türk çatışması yaratmak için her türlü yolu deniyorlar. Şemdinli olayı bu tarz örgütlenmelerdendir."
"SAÇLARIMI KAZITTILAR" Abdullah Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan'la yaptığı görüşmede de , kendisine yönelik yıldırma politikası iddiasıyla şikayet etti: "Saçlarımı kazıttılar. Görüşme yaptığımız bölümü bana temizlettiriyorlar. Devlet 'biz istediğimiz zaman seni kontrolde tutarız. İstediğimizi yaparız' mesajı veriyor. Bunlar siyasi mesajlardır."