YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Öcalan'ın Eski Avukatı Ergenekon Davasında Ifade Veriyor

Ergenekon davasının bugün görülen duruşmasında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın eski avukatı İrfan Dündar tanık sıfatıyla ifade...

Ergenekon davasının bugün görülen duruşmasında teröristbaşı Abdullah Öcalan'ın eski avukatı İrfan Dündar tanık sıfatıyla ifade verdi. Dündar, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçek ile görüştüğünü, Perinçek’in Türk-Kürt birliği konusundaki düşüncelerini Öcalan’a ilettiğini söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının 263'üncü duruşmasında Mustafa Balbay, İbrahim Şahin ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklardan Yalçın Küçük ve Abdülvahit Özkaya hazır bulundu. Yalçın Küçük, Odatv davasından tutuklu bulunduğu için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.

Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Mehmet Haberal, Hurşit Tolon, Levent Ersöz ve Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 30 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Daha sonra da Başkan Özese, ilk davet edildiğinde can güvenliği gerekçesiyle duruşmaya katılmayan, ancak ikinci kez çağrılması üzerine bugünkü duruşmaya katılan Abdullah Öcalan'ın eski avukatı İrfan Dündar'ı, tanık olarak dinleyeceklerini açıkladı.

Duruşma salonuna alınan Dündar'a, Başkan Özese, İstanbul KCK soruşturması kapsamında 24 Kasım 2011 tarihinde verdiği ifadeyi hatırlatarak, "İfadenizde iddia edilen Ergenekon örgütü ile sanıklardan Doğu Perinçek ve Yalçın Küçük ile ilgili bölümler yer alıyor." dedi. Dündar ise Öcalan’ın Türkiye'ye getirilmesine ilişkin "Getirilmesinde Türkiye'nin bir rolü olmadığını söylüyordu. Amerika ile İsrail'i suçluyordu." dediğini aktardı. Öcalan’ın avukatlığını yapan birçok avukat arasında yer aldığını belirten Dündar, "Avukatlığını yaptığım için kendisinin talebi ile çok farklı çevrelerden birçok kişi ile görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmeleri de kendisine ilettik." dedi.

Öcalan’ın talebi üzerine yaptığı görüşmeleri aktaran Dündar, "Türkiye'ye getirilmesinden sonra Öcalan'ın isteği üzerine Avrupa'dan 8 kişilik bir barış grubu gelerek teslim olmuştu. Gebze cezaevinde yatıyorlardı. 8 kişilik bir grup da Şemdinli'den gelerek teslim olmuştu. Gebze cezaevinde yatan barış grubunun avukatlığını da yapıyordum. Kendileri ile görüşmeye gittiğimde diğer tutuklularla avukatlar aynı yerde bulunabiliyorlar ve görüşebiliyordu. Bu kadar sıkı değildi. 2000 yılında yaptığım bu görüşmelerden birinde Yalçın Küçük ile de görüştüm. Kendisi ile güncel konuları konuştuk. Bunları da Öcalan'a aktardım." ifadesini kullandı.

Ergenekon davasının tutuklu sanığı İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile de Öcalan’ın isteği ile İşçi Partisi İstanbul İl Başkanlığı'nda görüştüklerini aktaran Dündar, "Kendisi ile Türk-Kürt birliği konusunda görüştük. Öcalan'ın tutumunun iyi olduğunu söyledi. Atatürk'ün Eskişehir konuşmalarını ve muhtariyet konusunu işleyen kendisine ait bir de kitap hediye etti. Kitabı ve görüşlerini Öcalan'a ilettim. Öcalan da 'Ben de bunlar için çabalıyorum. Ben de bu konuda pozitif yaklaştığını biliyorum.’ dedi." diye konuştu.

Başkan Özese, "Öcalan Türkiye'ye getirilmesi ile ilgili birileri ile anlaşma yapmış mı? Bu barış grupları da bu anlaşmanın sonucu mudur?" sorusunu yöneltti. Dündar, bu soruyu da "Bu konuda bilgim yok. Ayrıntılarını bilmem." diye cevapladı.

Özese'nin, "İfadenizde Hatice Korkut'tan ve kardeşinden bahsetmişsiniz. Bu konuyu açıklar mısınız?" şeklindeki sorusunu da Dündar, "Üzerinden zaman geçtiği için hatırlayamadım bu konuyu. Hatırlatır mısınız?" diye cevapladı. Başkan Özese ise 24 Kasım 2011 tarihli ifadesinde Ergenekon davasını ilgilendiren bazı bölümleri okudu.

Özese, ilk olarak ifadesinin 8’inci sayfasında bulunan Öcalan’ın avukatlarından Hatice Korkut’un kardeşinin deniz subayı olduğu ve ordudan atıldığı yönündeki anlatımı çerçevesinde sorular yöneltti. Hakim Özese, "Hatice Korkut’un deniz subayı iken ordudan atılan kardeşinin Ergenekon’da adının geçtiğini ve Sabri Ok ile bağlantılı olduğu PKK’nın kamplarına gidip geldiğini söylemişsiniz. Hatice Korkut’un kardeşinin ismi neydi?" sorusuna Dündar, "İsmini bilmiyorum Hatice anlatıyordu." dedi.

Daha sonra Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in, "Abdullah Öcalan’ın Yalçın Küçük ile 1970’e dayanan bir tanışıklıkları olduğunu ve bunun size Öcalan tarafından söylendiğini aktarmışsınız bu konuda neler biliyorsunuz?" şeklindeki sorusuna Dündar’ın, "Ben 1972 doğumluyum böyle bir görüşmeye tanıklık etmedim. Bu ifade biraz fazla olmuş." demesi dikkat çekti.

Ardından da ifadesinde yer alan "Doğu Perinçek, Abdullah Öcalan’ın fikir babasıdır." şeklindeki görüşü ile ilgili dayanağı soruldu. Dündar, "Yanlış yazılmış bu. Fikir alışverişi olmuştur ama fikir babalığı fazla olmuş." şeklinde cevap verdi.

Ardından da Pekgüzel, ifadelerinin doğru bir şekilde tutanağa geçirilmediğini iddia eden tanığa "24 Kasım 20011 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nda verdiğiniz ifade sırasında yanınızda avukatınız Şehnaz Dündar’da var ve siz de hukukçusunuz. İfadede ne deyip ne demediğinizi bilirsiniz. Zaten bu ifadeler bilgisayarda yazılıyor herhangi bir hata yapıldığında müdahale edip düzeltme şansınız vardı. Ayrıca bunlar ifade sırasında olmadıysa da her zaman şerh düşme hakkınız var" şeklinde hatırlatmada bulundu. Dündar ise "Ben 4 gün gözaltında kaldım ve çok yorgundum. Kendi yargılandığım mahkemede bu ifadeyi düzeltirim." dedi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler