'Öcalan'ın yol haritasındaki 10 maddeden...'

. Koç, "Son madde ise silahını bırakacak terörist liderlerin, Suriye rejimini devirdikten sonra, Türkiye’de örgütün özgüvenlik gücü olma talebidir." iddiasında bulundu.

Haluk Koç, CHP Samsun İl Teşkilatı tarafından düzenlenen 'Türkiye Gündemi' konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında teröre çözüm olması amacıyla iktidar partisi tarafından başlatılan süreci değerlendiren Koç, "Şu anda bir pazarlık masası var. Masada, Abdullah Öcalan’ın koyduğu 10 maddelik yol haritası var. Bu maddelerden dördünü gerçekleştirdiler. Öcalan’ın son sunduğu madde ise silahını bırakacak olan terörist liderlerin, Suriye’deki güçlere katılıp rejimi devirdikten sonra birilerinin talebi ile daha sonra Türkiye’ye örgütün özgüvenlik gücü olarak geri dönme talebidir. Neler olduğunu AK Partililer bile bilmiyor. Bu süreci sadece 6 kişi biliyor. Başbakan 'Kan mı istiyorsunuz siz vampirsiniz' şeklinde açıklamalar yapıyor. Kimse kan aksın istemiyor. Ne olup bittiğini ve neyin pazarlıklarının yapıldığını bilmek istiyor. Kudurma noktasına gelince karantinaya alınması gereken bir kişi varsa Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır." dedi.

"SİLİVRİ'DE ADİL YARGILAMA YOK"

Ergenekon davasının görüldüğü Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi içerisinde geçtiğimiz günlerde yaşanan olaylara da değinen CHP Sözcüsü Haluk Koç, Türkiye’de gizlilik kararı olmayan davaları, vatandaşın takip edebilme hakkının bulunduğunu kaydetti. Koç, "Silivri'de özel yetkili savcılar ve gizli tanık müessesesi var. Bilgisayar ortamında kurgulanmış deliller var, adil yargılama yok. Orada tıpkı 12 Eylül’de olduğu gibi sıkıyönetim mahkemelerinde görülen siyasi davaların benzerleri var. Orada bir hukuksuzluk olduğu için CHP milletvekilleri oraya gidiyor ve gitmeye de devam edeceklerdir." diye konuştu.

"KÜRT SORUNU BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA ÜLKE GÜNDEMİNE GİRDİ"

Türkiye’de var olan Kürt sorununun Birinci Dünya Savaşı'ndan sonraki süreçte sürekli ülke gündemine getirildiğini söyleyen Haluk Koç, şunları kaydetti: "Bu sorunu yaşadıklarımızı ve gördüklerimizi bilerek biz kendimiz tahlil etmek zorundayız. Bu ülkede yaşayan her inançtan ve kökenden yurttaş bizim için kutsaldır. 5 kuşak geriye gidin, hiçbirimiz bu topraklarda kökümüzü bulamazsınız. Burası yurt olmuş hepimize. Burayı ortak vatan bilmişiz ve emperyalizmin 90 yıl önceki taleplerine hayır demişiz, bir millet, ulus olmuşuz. Birlikte yaşamayı öğrenmişiz. Bugün ne oluyor? Bugün bu ülkede milleti 36 farklı etnik kökene parçalayan bir başbakan ile karşı karşıyayız.

(CİHAN)