HABER

Odatv'deki belgelerden kaos taktikleri

Ergenekon soruşturması kapsamında genişletilen Oda TV operasyonlarında ele geçirilen belgelerin detayları ortaya çıkıyor.

Odatv'deki belgelerden kaos taktikleri
Oda TV'de bulunan PDF dosyalarında, psikolojik harp taktiklerinin yer aldığı iddia edildi.
Zaman gazetesinde yer alan habere göre, Oda TV'de bulunan PDF dosyalarında, kamuoyunun Ergenekon davaları aleyhine yönlendirilmesi ve toplumsal olaylarla kaos ortam oluşturulması için psikolojik harp taktiklerinin yer aldığı öğrenildi.
**_\*_** _Gençlik harekete geçirilmeli. Kitleyi yönlendirecekler iyi belirlenmeli. Fitil ateşlensin yeter. Medya desteği sağlanmalı._
**_\*_** _Protestolarda polis tahrik edilerek şiddete zorlanmalı, basında yayınlayacak bir şey bulunamazsa, oluşturulmalı._
**_\*_** _Sivil dikta, sivil darbe konuları sıklıkla ele alınarak karamsar tablo çizilmeli, TSK'yı tahrik edici yayınlar yapılmalı._
**_\*_** _Ergenekon davasına bakan hâkim ve savcılar ile polisi yakın takibe alalım. Gelen her haberi değerlendirelim._
**_\*_** _Her türlü olumsuz tavır sergilenerek, mahkemenin karar vermesi zorlaştırılmalı. 'Yargı taraflı' teması sürekli işlenmeli._
Edinilen bilgilere göre, söz konusu belgelerde Ergenekon ve Balyoz gibi operasyonlara karşı gösterilen tavrın, düşman unsurlarla savaşılıyormuş şeklinde yansıtılması, 'ülke elden gidiyor' teması işlenerek Türk Silahlı Kuvvetleri'ni tahrik edici yayınlar yapılması isteniyor. Yazılı ve görsel basında yargının taraflı olduğunun sürekli işlenmesi gerektiği belirtiliyor. Duruşmalarda, mahkemenin karar vermesini zorlaştıracak her türlü olumsuz davranışın sergilenmesi tavsiye ediliyor. Üniversitelerdeki protesto yürüyüşleri ve Burhan Kuzu'ya yapılan yumurtalı saldırıdan önce hazırlandığı anlaşılan belgelerde ise şöyle deniliyor: "Üniversite gençliğinin sokağa inmesi lazım. Kitleyi yönlendirecek çocuklar iyi belirlenmeli. İlk dalga çok önemli. Fitil ateşlensin yeter. Polis, şiddet kullanmaya zorlanmalı, tahrik edilmeli. Yakalanan her kare basında kullanılmalı. Yayınlanacak bir şey bulunamıyorsa oluşturulmalı. Gençlik hareketleri iktidar karşıtı gösterilere dönüşmeli."
**Bunlar mı gazetecilik faaliyeti?**
Oda TV'de ele geçirilen belgelerde kamuoyunda kaos ortamının nasıl oluşturulacağı ve medyanın bu konuda neler yapacağına dair notlar dikkat çekiyor. İddiaya göre, 'Gençlik Hareketleri' başlıklı belgede medyanın geniş yer verdiği öğrenci olaylarının kimler tarafından nasıl organize edildiğine ışık tutacak bilgiler yer alıyor. 'Yalçın Hoca ile görüşüldü.' cümlesiyle başlayan belgede, "Yalçın Hoca ile görüşüldü. Hoca önerilerini anlattı. Kısaca not aldık. Projeyi hazırlayanlara iletilmesini istiyor." deniliyor. Yalçın Küçük olduğu iddia edilen kişinin gençlik hareketleri konusunda talimatları dikkat çekiyor. İşte o ifadeler:
Sokaklar çok önemli. Gençliğin, özellikle üniversite gençliğinin sokağa inmesi lazım. Kemalist devrim ruhunun canlanması için birilerinin ayağa kalkması gerek. Altyapı eksik ama manipüle edilirse AKP'yi çok zorlar. 60 öncesi tekrar incelenmeli.
Sivil görünüm şart. Kesinlikle açık verilmemeli. Kitleyi yönlendirecek çocuklar iyi belirlenmeli. Dernekler öncülük edebilir ama en önde bizzat üniversiteliler olmalı. İlk planda kalabalığa gerek yok. İlk dalga çok önemli. Fitil ateşlensin yeter.
Referandum öncesi denendi ama çok ses getirmedi. Güçlü bir medya desteği gerekli. Bağcılar'a gidip anlatılmalı. Onlar el atarsa mutlaka ses getirir.
Gençlik hareketi iktidara karşı gösterilere dönüşmeli. AKP'nin yıpratılmasında çok ciddi bir koz. İslami demokrasi olamayacağının ispatı olacak bu hareket. Tüm ülkeye yayılırsa anlam kazanır.
TGB olaylara katılmasın. 'Olayları Ergenekon organize ediyor' diyecekler. Bu algı oluşmamalı.
CHP halkevlerinin bize yakın şubelerini harekete geçirmekte geç bile kaldı. Bunlar neden bu kadar atıl? Onlara da canlılık getirilebilir.
YARSAV çok önemli. İçerisinde bu kadar çok yüksek yargıç, yüksek mahkeme başkanı, başsavcı olan bir muhalif kuruluş daha yoktur. Büyük bir projedir. Birlikte çalışılmaya devam edilsin ki, bu büyük güç arkamızda dursun. Yönetim kademeleri ile TGB'nin koordineleri aksamamalı.
**POLİSE KOMPLO KURULMALI**
Öğrenci olaylarının arttığı tarihlerde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı protesto eden bir kız öğrencinin polislerin darbeleri sonucu bebeğini düşürdüğü iddia edilmişti. Söz konusu iddia bazı gazeteler tarafından günlerce gündemde tutuldu, manşetlere taşındı. Ancak gerçek hiç de öyle değildi. Kamera kayıtları kız öğrenciyi yalanladı. E.Ö. isimli öğrenci, kaçarken düşmüş ve arkadaşları tarafından kaldırılmıştı. Oda TV'de ele geçirilen belgede polisle ilgili bir madde dikkat çekici: "Polis şiddet kullanmaya zorlanmalı, tahrik edilmeli. Yakalanan her kare basında kullanılmalı. Yayınlanacak bir şey bulunamıyorsa oluşturulmalı."
**Oda TV'den psikolojik harp taktikleri**
**_\*_** _Ergenekon, Balyoz vb. operasyonlarındaki tavrımız, var oluş-yok oluş savaşındaki düşman unsurlara karşı olan tavrımızla aynı olmalıdır. 'Ülke elden gidiyor' teması devamlı işlenmelidir._
**_\*_** _Duruşmalarda sanıklar ve avukatları tarafından her türlü olumsuz davranış sergilenerek, yerel mahkemelerin karar vermesi zorlaştırılmalıdır. Yargı, taraflı gösterilmeli._
**_\*_** _Pınar ve Dani Rodrik ile güçlü iletişim. Çetin Paşa'nın Oda TV'ye emeği büyük. Sınırsız destek. Ergenekon savcıları ve polisler hakkındaki her haber değerlendirilmeli._
**_\*_** _Dursun Çiçek, 'Genelkurmay bana sahip çıkmıyor, konuşacağım' diyormuş. Doğan abi üzerinden iletildi. Kızı ile görüş. Yalçın hocanın Haberal'la irtibatı teknik sebeplerle aksıyor, çözüm?_
Ergenekon soruşturması kapsamında Oda TV'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonda ele geçirilen belgelerin ayrıntıları ortaya çıkıyor. Belgelerde Ergenekon ve Balyoz gibi davaların manipüle edilmesi için neler yapılması gerektiğinin ayrıntılı olarak ve maddeler halinde aktarıldığı iddia ediliyor. Medyada psikolojik harbin nasıl yapılması gerektiğini ortaya koyan belgeler, Oda TV'nin 'sadece gazetecilik' yapmadığı yönündeki söylemleri doğrular nitelikte. Buna göre, site, Ergenekon'un propaganda üssü olarak kullanılıyor. Oda TV'de ele geçirilen 2 sayfalık PDF belgesinde yer alan ifadelerden satır başları şöyle:
Ergenekon, Balyoz vb. operasyonlardaki tavrımız, var oluş-yok oluş savaşındaki düşman unsurlara karşı olan unsurlarla aynı olmalıdır. TSK, medya, siyaset, yargı, STÖ vb. zinde kuvvetler göreve çağrılmalı, 2. Kurtuluş Savaşı'nda Kuva-i Milliye saflarında yerlerini almaları sağlanmalıdır.
Kitle iletişim araçları kullanılarak soruşturma ve kovuşturma aşamasına geçmiş olan malum davalarda ortaya atılan iddiaların asılsız olduğunu ortaya çıkarmak için her türlü girişimde bulunulmalıdır.
'Ülke elden gidiyor' teması sürekli işlenmelidir. Davaların menfi sonuçlanması durumunda Cumhuriyet'in kazanımlarının kaybedileceği medyadaki vatansever unsurlar tarafından sürekli işlenmelidir.
Bu millet her zaman mazlum ve mağdurun yanındadır. Mağduriyet teması sürekli işlenmelidir. Darbeci, cuntacı, Ergenekoncu, Balyozcu gibi ifadeler yerine TSK mensupları, asker, vatanseverler vb. ifadeler kullanılmalıdır.
**MAHKEMELER BASKI ALTINA ALINMALI**
Oda TV'de yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde, Ergenekon ve Balyoz gibi çok önemli davaların sulandırılması gerektiği aktarılıyor. Hatta PKK'nın bile bu konuda kullanılması isteniyor. Oda TV'nin Ergenekon ve PKK hakkında yaptığı haberlerde yukarıda yazılan stratejilere birebir uyduğu görülüyor. Bu durum akıllara, 'Oda TV, Ergenekon'un basındaki psikolojik harp hücresi mi' sorusunu getiriyor.
**Aramalarda ele geçirilen bir belgede Yalçın Küçük'ün talimatları yer alıyor. İşte o belgedeki ifadelerden bazıları:**
_\* Nihai hedef beraat olmalı. Duruşmalarda sanıklar ve avukatları tarafından her türlü olumsuz tutum ve davranış sergilenerek mahkemelerin karar vermesi zorlaştırılmalı, alınan kararlar ise yargının taraflı davrandığının birer delili olarak gösterilmelidir._
**_\*_** _Ergenekon savcıları ve polisler hakkında gelen her haberi değerlendirelim. Av. Vural'ın gönderdikleri değerli, NTV ile irtibata geçelim._
**_\*_** _Pınar ve Dani Rodrik ile güçlü iletişim. Çetin Paşa'nın Oda TV'ye emeği büyük, sınırsız destek._
**_\*_** _Dursun Çiçek, 'Genelkurmay bana sahip çıkmıyor, konuşacağım' diyormuş. Doğan abi üzerinden iletildi. Kızıyla görüş._
**_\*_** _Yalçın Hoca'nın Haberal ile irtibatı teknik sebeplerle aksıyor, çözüm? Avukat üzerinden görüş. Tlf, mail yok._
**_\*_** _Yandaş medyanın önemli önemsiz her konuyu Ergenekon'a bağlaması dalgaya alınsın, kara mizah yapılacak."_
**CHP, 'Varan 2' konsunda sessiz**
Deniz Baykal'ı CHP Genel Başkanlığı'ndan eden kaset skandalıyla ilgili Oda TV'den çıkan notlar kamuoyunu sarstı. Ancak ne CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne de CHP'li herhangi bir yetkili şu ana kadar bu konuda açıklama yapmadı.
Oda TV'de yapılan aramada ele geçirilen bir belge, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik 'kaset' tezgâhının arka planına ilişkin çarpıcı bilgiler veriyordu. Belgede Halk TV'nin satışına razı olmayan Deniz Baykal'ın ikna edilebilmesi için 'Varan 2'nin kullanılması isteniyor. Şöyle deniliyor: "Kılıçdaroğlu'na destek zorunlu. Liderlik çekişmesi yaratılmak istendiği açık. Haber içeriklerine dikkat! CHP'ye zarar verilmemeli. Hanefi ile ilgilenmeye devam etsin... Avukatlarla irtibatına dikkat etsin. Halk TV'yi devralırsak parasal sıkıntımız kalmaz. Kılıçdaroğlu da istekli. Her türlü desteği alırız ama Baykal direniyor. Baykal engelini aşmalıyız. İkna için Varan 2... Gürsel bize yakın. Halk TV için de çabalıyor. Ancak hoca sevmiyor. Fethullahçı diyor."
Deniz Baykal'ın Mayıs 2010'da internete düşen kaseti için 'Varan 1' tabiri kullanılmıştı. Videonun sonunda 'Varan 2 çok yakında' ifadesi yer alıyordu. Oda TV'de ele geçirilen 'Ulusal Medya 2010' isimli belgede Halk TV'nin, Oda TV ve Sözcü Gazetesi ile ortak hareket edeceği vurgulanıyor. (ZAMAN)
**'Bağcılar' el atarsa AK Parti'yi bitiririz**
**KAMİL MAMAN - MÜRSEL KARADENİZ'in haberi**
Gazeteci Soner Yalçın ve ve sahibi olduğu Odatv'de ele geçirilen belge ve notlardaki ayrıntılar dikkat çekiyor. Bir belgede, Doğan medyası kastedilerek "Bağcılar'a gidip anlatılmalı. Onlar el atarsa mutlaka ses getirir" ifadesi yer aldı. Belgeler, Haberal'ın hastanede Yalçın Küçük ile görüştürüldüğünü de ortaya koydu
Gazeteci Soner Yalçın ve sahibi olduğu Odatv'de ele geçirilen belge ve notlarda, Ergenekon ve Balyoz gibi davalara karşı yapılacak eylemlerin yanı sıra hükümeti zor durumda bırakacak planlar dikkati çekti. Ergenekon sanığı Prof. Yalçın Küçük'le görüştükten sonra hazırlanan 'AK Parti'yi bitirme planı'nda halkoylaması sürecindeki öğrenci protestolarının ses getirmediği belirtildi. Belgede "Güçlü bir medya desteği gerekli" denilen belgede Doğan medyası kastedilerek "Bağcılar'a gidip anlatılmalı. Onlar el atarsa mutlaka ses getirir" ifadesi yer aldı.
Ergenekon kapsamında 14 Şubat 2011'de düzenlenen operasyonda 'teRTEmiz' isimli AK Parti'yi bitirme planındaki çarpıcı ayrıntılar dikkat çekti. Ergenekon sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük ile yapılan toplantının ardından kaleme alındığı anlaşılan belge "Yalçın Hoca ile görüşüldü. Gençlik hareketleri ile ilgili denenmiş alternatifler konusundaki hazırlıklar anlatıldı. Hoca önerilerini anlattı. Kısaca not aldık. Projeyi hazırlayanlara iletilmesini istiyor" ifadeleriyle başlıyor. Belgede, 'projeyi hazırlayanlar' ifadesiyle kimlerin kastedildiği anlaşılmadı.
**GENÇLİK SOKAKLARA İNMELİ**
AK Parti'ye karşı üniversite öğrencilerinin kullanılması gerektiği anlatılan belge, 12 Eylül 2010'da yapılan referandum öncesindeki yumurtalı öğrenci gösterilerine ışık tuttu. Belgede "Sokaklar çok önemli. Gençliğin, özellikle üniversite gençliğinin sokağa inmesi lazım. 1960 öncesi tekrar incelenmeli" ifadeleri yer aldı. Üniversiteli gençlik tarafından organize edilecek sokak hareketlerinin çok önemli olduğuna vurgu yapılan belgede, "Referandum öncesi denendi ama çok ses getirmedi. Güçlü bir medya desteği gerekli. Bağcılar'a gidip anlatılmalı. Onlar el atarsa mutlaka ses getirir" denildi.
**TGB'YE GİZLİ SOKAK GÖREVİ**
Gençlik hareketlerinin iktidar karşıtı gösterilere dönüşmesi gerektiğinin anlatıldığı belgede, "ADD'nin genel bir talimat vermemesi doğru. En güvenilir çocuklar derneklerin politikası değilmiş izlenimi vererek sokağı organize edebilirler" ifadesi dikkat çekti. Yapılanmanın Ergenekon'la bağlantısı iddianamelere giren Türkiye Gençlik Birliği'ne de görev verdiği anlaşıldı. Belgede "Olayları Ergenekon organize ediyor denilmemesi için TGB olaylara katılmasın, irtibatı sağlayabilir" denildi.
**MAHKEMEYE BASKI PLANI**
Odatv'de yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde Soner Yalçın ve ekibinin AK Parti'nin yanı sıra Ergenekon ve Balyoz davalarını hedef aldığını gösterdi. 'Kamuoyunu Yönlendirme Biçimlendirme' adlı belgede davaların nasıl sabote edileceği ve bunun medyada nasıl işleneceğiyle ilgili planlar yer alıyor. Davalarla mücadelenin Kurtuluş Savaşı kadar önemli olduğu vurgulanan belgede "Her türlü olumsuz tavırla mahkemenin karar vermesi zorlaştırılmalı" şeklinde notlar göze çarptı. Belgede "Nihai hedefe tüm davalardan beraat olmalıdır. Ancak taraflı olan yerel mahkemelerin tutumu ilk etapta çok önemlidir. Akademisyenler, hukukçular, yazılı ve görsel basın yargının tafralı davrandığı sürekli işlenmelidir. Duruşmalarda sanıklar ve avukatlar tarafından her türlü olumsuz tutum ve davranış sergilenerek, yerel mahkemelerin karar vermesi zorlaştırılmalı, alınan kararlarda yargının taraflı davrandığının birer delili olarak gösterilmelidir."
**HABERAL'LA İRTİBAT**
Ergenekon sanıklarının mağdur gösterilmesi için röportajlar yapılıp medya kuruluşlarına servis edilmesi gerektiği belirtilen belgede "Bu süreçte kullanılacak uygun bir jargon geliştirilmelidir. İrticai unsurların süreçte ismi geçen arkadaşlarımız ve davalar için kullandıkları darbeci, cuntacı, Ergenekoncu, Balyozcu, Poyrazköy sanık veya sanıkları, dava veya davaları gibi ifadeler yerine, kesinlikle TSK mensupları, asker, vatanseverler vb. ifadeler kullanılmalıdır" denildi. Belgenin devamında ise hastanede tedavi gören tutuklu Ergenekon sanığı Mehmet Haberal'ın Yalçın Küçük'le gizli gizli görüştürüldüğüne yönelik bilgiler yer aldı. Belgede, "Yalçın (Küçük) hocanın (Mehmet) Haberal ile irtibatı teknik sebeplerle aksıyor, çözüm? Avukat üzerinden görüş. Tlf mail yok...." şeklinde bilgiler dikkati çekti.
**MUVAZZAFLARA BELGE SERVİSİ**
'Kamuoyunu Yönlendirme Bilinçlendirme' belgesinde elde edilen dokümanların muvazzaf askerlerle paylaşılması gerektiği bilgisi de yer aldı. Belgede, Balyoz ve Ergenekon sanıklarının suçlu bulunup mahkemece tutuklanmaları durumunda nasıl hareket edileceği ve neler yapılması gerektiği de belirtiliyor.
**Org. Doğan'la işbirliği de notlarda**
Odatv'de ele geçirilen Kamuoyunu Yönlendirme Biçimlendirme belgede Soner Yalçın ve ekibinin 1. Ordu Komutanı olduğu dönemde Balyoz Darbe Planı'nın hazırladığı ileri sürülen Orgeneral Çetin Doğan'la işbirliği yaptığına yönelik notlar da dikkat çekti. Bir notta "Silivri'yi ne ölçü de takip ediyoruz, isteklerine cevap verebiliyor muyuz? ... Pınar ve Dani Rodrik ile güçlü iletişim. Çetin Paşa'nın Odatv'ye emeği büyük, sınırsız destek...." ifadeleri yer aldı. Soner Yalçın'ın yönlendirmesiyle Ergenekon operasyonlarına karşı yazılar yazdığı dinlemeye takılan Akşam gazetesi yazarı Oray Eğin'le ilgili notta Soner Yalçın'ın bilgisayarından çıktı. "Oray'la Akp ve cemaat hakkında yazacağı yazılar hakkında görüş. İstenilen kıvama gelse de yine de dikkat."
**Çiçek konuşacak engellenmeli**
Odatv'de ele geçirilen bir belgede İrtica İle Mücadele Eylem Planı ve Balyoz davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek ile ilgili ifadeler dikkat çekti. Çiçek'in Genelkurmay Başkanlığı tarafından kendisine sahip çıkılmadığı için mahkemede itiraflarda bulunma tehdidinde bulunduğuna yer verilen belgede gözaltına alınan Odatv yöneticisi Doğan Yurdakul üzerinden albayın avukat kızı İrem Çiçek ile görüşülmesi gerektiği belirtildi. Notta "Çiçek Genkur bana sahip çıkmıyor, konuşucam diyormuş, Doğan abi üzerinden iletildi, kızı ile görüş" deniliyor. Belgelerdeki notlardan birisinde de "Bir itiraf furyası başlarsa bütün kategoriler aynı anda çöker, bu nokta bizce çok ciddi. Daha önce de aktardık, tutumumuzu gözden geçirmeliyiz" deniliyor.
ZAMAN - YENİ ŞAFAK

En Çok Aranan Haberler