Ödemiş Chp’den Yerel Seçim Öncesi Danışma Kurulu Toplantısı

CHP Ödemiş ilçe örgütü yerel seçimlere bir yıl kala danışma kurulu toplantılarına başladı. Belediye Nikah Salonu’nda gerçekleştirilen ilk toplantıya milletvekilleri, belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyeleri, belde örgüt başkanları, muhtarlar, sivil toplum örgütü temsilcileri ve partililer katıldı.

Toplantının amacının yerel seçimler öncesi Ödemiş ve çevresinin nabzını tutmak olduğunu ve buna göre izlenecek siyaseti belirleyeceklerini söyleyen CHP Ödemiş İlçe Başkanı Mehmet Eriş, konuşmasında yereldeki iktidarlarını koruyarak ülke genelindeki iktidara hazırlanacaklarını belirtti.

Her zaman dürüst ve seviyeli politikayı ilke edindiklerini söyleyen Eriş, son dönemde üreticilerden her ay alınmak istenen elektrik ücretlerinin en büyük sorunlardan biri olduğunu ifade etti.

Bu konuyu bölge milletvekillerinin daha çok gündeme taşıması gerektiğini kaydeden Eriş, “Tarımda yapılan ithalatlarla ekonomisi tarıma dayalı Ödemiş bile bitmek üzere. Herhalde AKP iktidarından birçok şeyi ithal ettiğimiz Uruguaylı çiftçiler memnundur” dedi.

İzmir’in ilçeleriyle birlikte partizanca cezalandırıldığını sözlerine ekleyen Eriş, "Biz yine de tüm baskılara rağmen yerel seçimlere hazırız. Yerel yönetimlerimizin tüm sosyal projelerinin arkasındayız. Belediyelerimizin projelerini anlatmak en büyük görevimiz. Bu inançla yereldeki iktidarımızı koruyup, ülkemizde de iktidara geleceğiz. Sokak-sokak, köy-köy dolaşarak CHP’nin iktidar olması gerektiğini anlatacağız. Çünkü bugün cumhuriyetin tek savunucusu CHP kaldı, malum ordumuzun iradesi kırıldı” dedi.

Eriş’in ardından konuşmasını gerçekleştiren Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin de slayt gösterisi eşliğinde Nisan 2009’dan bu yana hayata geçirdikleri projeleri anlattı.

'Olacaklı, yapılacaklı' cümleler kurmadıklarını, şimdiye kadar çok sayıda projenin tamamlandığını söyleyen Keskin, şunları söyledi: "Yerel yönetimle iktidarın aynı partiden olmamasının sıkıntılarını biz de yaşıyoruz. Ancak hiçbir şekilde bu bahanenin arkasına sığınmadık. Belediyemizin imkanlarını halkımız için en iyi şekilde değerlendirdik. Hiçbir hükümet desteğimiz olmamasına karşın Ödemiş Belediyesi’nin bütçesi üç senede %48 büyüdü. Bütçeden yatırımlara ayrılan %40’lık payla bugün Ödemiş Belediyesi ilçe belediyeleri arasında birinci, genel sıralamada ise Muğla’nın ardından ikinci sırada. Bu yatırımların yanı sıra tüm projeler belediyenin kendi parasıyla yapıldı. Biz 3 boyutlu afişlerle o olacak, bu olacak demedik. Halkımız için planladık ve uyguladık. Bunu belediye meclisi üyelerimizle, partililerimizle, belediye çalışanlarımızla başardık."

Bazı projelerde Ankara’dan kaynaklanan gecikmelerin de yaşandığını dile getiren Keskin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ovakent yolunun genişletilmesi konusunda Karayolları’na takıldık, çevre yolunu da Karayolları yapacak hala ses yok. Biyogaz Tesisi için Danıştay’a danışalım dedik. Mart ayında dosyayı Danıştay’a yolladık halen yanıt yok. Bu tesis bir beldeye yetecek kadar elektrik üretecek ve katkı sağlayacak. Atıksu ve İçme Suyu Arıtma Tesisleri biliyorsunuz yerel seçime 2 ay kala temelleri atılmıştı. Euro üzerinden borçlanılmış, o günlerden bugüne Euro’nun değeri arttı. Bu yüzden belediye bütçesine her yıl en az 900.000 TL yük biniyor. Biz bunlardan bahsedip enkaz edebiyatı yapmıyoruz, var gücümüzle çalışıyoruz. Bundan sonra da hepimize düşen görev parti içi çekişmelere vakit ve enerji ayırmak yerine çalışmalarımızı anlatmak ve destek istemektir."

Keskin’in alkış alan konuşmasının ardından CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray da, Mehmet Ali Birand’ın köşe yazısını eleştirdi: "M. Ali Birand "Balyoz'da kantarın topuzu kaçtı..." başlıklı yazısında, ‘Askeri Vesayete ilk başkaldırıyı PKK başlattı. Silahlı mücadele, TSK'nın gücüne meydan okumaktı. Asıl darbeyi ise, Gül-Erdoğan ikilisi vurdu. Hem uluslararası konjonktürün, hem de cemaatin yardımıyla, askeri vesayeti durdurmasını bildiler’ demiş. Bu cümleler normal şartlarda ve demokrasilerde gerçek niyetlerini deşifre eden bir yazarın meslek hayatını bitirir. Ben bugüne kadar PKK’yı desteklemeye yönelik çok argüman okudum; ama böylesi bir düşüklüğü ilk defa okuyorum. Öcalan "Acaba PKK’ya hangi argümanlarla destek verilebilir, nasıl haklı çıkarılmaya kalkışılabilir" diye düşünse inanın bu argüman bir an bile aklının ucundan geçmez. Artık ötesine geçilmez diyebileceğim çok şey oldu; ama inanın Birand'ın bu yorumunun ötesine geçilmez. Birand'a göre meğer PKK cinayetlerini bize demokrasi getirmek için işliyormuş. Meğer Birand’a göre PKK, Gül, Cemaat TSK'ya karşı bir koalisyonmuş. Devlete bu kadar kin cani Apo’da bile yok. Şimdi bu yazıya Erdoğan, Gül, ne diyecek, nasıl karşılayacak merakla bekliyorum."

Çıray’dan sonra CHP İzmir Milletvekili Hülya Güven de konuşmasında hükümeti eleştirdi. Güven engellilerin eğitim sorununa dikkati çekerek, “Hükümet hiçbir konuya hakim değil. Bunların başında da eğitim ve sağlık gibi iki hayati konu geliyor. 4+4+4 sistemi zihinsel engellilerin bile eğitimine darbe vurdu. İşte bu yaşanan tüm sıkıntıların çözümlerini üretmeli, bunu halka anlatmalı ve birlik içerisinde önce yerel, sonra genel seçimlerde partimizi iktidara taşımalıyız” diye konuştu.

Toplantının katılımcıların da söz aldığı ikinci bölümü basına kapalı olarak gerçekleştirildi.