HABER

ODTÜ Rektörü'nden Özcan'a uyarı

ODTÜ Rektörü'nden Özcan'a uyarı

ANKARA(ANKA) - ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ural Akbulut, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan'ı Anayasa Mahkemesi kararları ve üniversitelerdeki yasaklar konusundaki açıklamalarını eleştirdi.

ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Akbulut, ANKA'nın sorularını yanıtlarken, YÖK Başkanı Prof. Dr. Özcan'ın türban ile ilgili söz konusu ifadelerine kesinlikle katılmadığını söyledi. Prof. Dr. Akbulut, "Anayasa Mahkemesi kararı parlamentoyu dahi bağlar, çünkü Anayasa Mahkemesi parlamentonun çıkardığı yasaları iptal etme yetkisine sahip bir kurumdur. Dolayısıyla parlamentoyu dahi bağlayan bir mahkeme kararını herhangi bir rektörün ya da YÖK Başkanının görmezden gelmesi mümkün değildir ve bu çok ağır suçtur. Yasama, yürütme, yargı olmak üzere kuvvetler ayrılığı demokrasinin olmazsa olmaz koşuludur. Kuvvetlerden birini yok ederseniz o ülkede demokrasi yok olur" dedi.

"ÜNİVERSİTELERDE TÜRBANIN SERBEST OLMASI KOLAY DEĞİL"

Bir soru üzerine Prof. Dr. Akbulut, Anayasanın laiklik ilkesine aykırılık gösterdiği gerekçesiyle üniversitelerde, türbanın serbest olması ile ilgili yasa çıkarmanın kolay olmadığını söyledi. Prof. Dr. Akbulut, "Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararında belirtildiği üzere ve anayasanın değişmez ilkesi olan laikliğe göre, dinsel simgelerle üniversitelere girmek kabul edilemez. Çünkü dolaylı olarak siz dininizi empoze etmiş olursunuz. Türbanın da dinsel simge olduğu açık" şeklinde konuştu.

"ÖĞRENCİLERİMİZE ‘TARİKAT YURDU' TEKLİFİ GELİYOR"

Prof. Dr. Akbulut, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun (YURT-KUR) yurtlarının yetersiz olduğu için Anadolu'daki bazı kentlerde üniversite rektörlüklerinin kontrolü dışında, tarikatlar tarafından yönetilen yurtların açıldığı ve öğrencileri, paralı çoğu zaman da parasız olarak kabul ettiklerini söyledi.
Prof. Dr. Akbulut, "Bizim öğrencilerimizi de kendi tabirleriyle, kayıt sırasında tarikat üyesi olduğunu tahmin ettiğimiz, bazı "ablaların, ağabeylerin" kendi yurtlarında kalmaları için ikna etmeye çalıştığını biliyoruz. Biz de öğrencilerimizin bu gibi kişiler tarafından akıllarının çelinmesini engellemeye çalışıyoruz. Bu durumda YURT-KUR'un öğrencilere, çok daha fazla yurt imkanı sağlanması gerekiyor" dedi.

"PARASAL KAYNAK KOMİK DURUMDAYKEN YENİ ÜNİVERSİTELERİN AÇILMASI YANLIŞ"

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2007-2008 yeni Eğitim-Öğretim döneminde 9 ilde daha üniversite açma kararını da eleştiren Prof. Dr. Akbulut, "Araştırma ve eğitim iki kaynakla yapılır, birisi parasal kaynak diğeri de insan kaynağı. Üniversitelere ayrılan parasal kaynak böyle komik durumda iken sizin yeni yeni üniversiteler açmanız son derece yanlış. İnsan kaynağı olarak da üniversitelere yeterli kadro verilmiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin yeni üniversiteler konusunda akıllı bir planlamaya ihtiyaç duyduğunu kaydeden Prof. Dr. Akbulut şöyle konuştu:
"Türkiye'nin elbette yeni üniversitelere ihtiyacı vardır ama akıllı bir planmayla. İlk önce binalar için kaynak ayrılır. Oysa bütçede böyle bir kalem 2007'de de yoktu, 2008'de de yok.

İnsan kaynağına gelince, diyelim ki Anadolu'da bir üniversite açıyorsunuz, bunu ODTÜ gibi Hacettepe Üniversitesi gibi üniversitelerle eşleştirmek gerekir. Biz onlara tecrübemizi aktaracağız, fizik bölümü, kimya bölümü laboratuarları böyle olmalıdır, şu bölümleri hemen açın, şu bölümleri açmayın gibi. Yol göstericileri olması gerekir. Kaldı ki oraya yeni gelen rektörün o kadar tecrübesi yoktur. Böylece talep olamayan bölümler açılmaz, devletin parası da boşa gitmez. Böylelikle Anadolu'da dünya standartlarında kaliteli binalarda, kaliteli hocalarla eğitime başlanabilir."

"ÖĞRENCİLERİN SENDİKA KURMASI DESTEKLENMELİ"

ODTÜ'de kurulan ve Türkiye'nin ilk öğrenci sendikası olma özelliği taşıyan, Öğrenci Gençlik Sendikası (Genç-Sen) hakkında da görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Akbulut, "Sivil toplum örgütleri ülkelerin kalkınmasında önemli rolü olan örgütlerdir. Bir hukuk devleti olan Türkiye'de de öğrencilerin bu şekilde sendika kurmaları desteklenecek bir şey, öğrencilerin örgütlenmeleri de son derece normal. Bizim bir sorunumuz da günümüz öğrencilerinin siyasetten kopuk olması, öğrencilerin bu şekilde sivil toplum örgütleri oluşturmaları ileride siyasette de yer almaları için bir fırsat oluyor, çünkü buralardaki deneyimlerini ileriye taşıyorlar" şeklinde konuştu. (ANKA)

En Çok Aranan Haberler