HABER

OECD'den Türkiye'ye terör parası uyarısı

ANKARA (ANKA) - OECD'ye bağlı Mali Eylem Görev Grubu, Türkiye'nin El Kaide ve Usame bin Ladin dahil terör örgütleriyle bağlantılı kişi ve kuruluşların malvarlıklarının dondurulması için yayınlanan Birleşmiş Milletler Çözümleri'nin gereğini yerine getirmek için daha etkili düzenlemelere ihtiyacı bulunduğunu belirtti.

Türkiye'nin El Kaide ve diğerlerinin malvarlıklarıyla ilgili ilk ve izleyen BM kararlarını yerine getirdiği belirtilirken BM kararı kapsamında Türkiye'de mal varlıkları dondurulan Yasin el Kadı'nın buna itirazı ve izlenen süreç de özetlendi, "Türkiye terörizmi finanse eden kişi ve kurumların yer aldığı ulusal bir liste hazırlamamıştır" denildi.

OECD'ye bağlı olan ülkelerdeki mali suçların önlenmesine yönelik çalışmalar yapan Mali Eylem Görev Grubu'nun (Financial Action Task Force) Türkiye'yle ilgili 3'üncü Karşılıklı Değerlendirme Raporu 231 sayfadan oluştu. Raporun bir bölümünde 11 Eylül saldırılarından sonra alınan El Kaide ve Usame bin Ladin bağlantılı kişi ve kuruluşların malvarlıklarının dondurulmasına ilişkin BM Güvenlik Konseyi kararlarının Türkiye'de nasıl uygulandığı incelendi.

Hükümet 9 karar yayınladı

Rapora göre Bakanlar Kurulu, Birleşmiş Milletler'in El Kaide ve Usame Bin Ladin'le bağlantılı kişi ve kuruluşların gelirlerinin dondurulmasıyla ilgili Güvenlik Konseyi Çözümü (S/RES/1267(1999)) ve izleyen çözümlerin gereğini yerine getirmek için Resmi Gazete'de 9 kararname yayınladı. Bunlardan üçü, El Kaide ve bin Ladin konusu dışında BM Güvenlik Konseyi'nin genel anlamda terör örgütleriyle uluslar arası ölçekte mücadele edilmesine, terörü finanse eden tüzel ve gerçek kişilerin gelirlerinin dondurulmasına ilişkin S/RES/1373 (2002) sayılı, Türkiye için PKK'yla mücadele açısından anlamlı kararının uygulamasına dikkat çekti. Söz konusu üç kararnamede BM GK'nın El Kaide ve benzer diğer terörist örgütlerle ilgili kişiler hakkındaki S/RES/1267 (1999) listesinden herhangi bir ek isim yer almadı. Resmi Gazete'de yayınlanan 9 karar söz konusu gerçek ve tüzel kişiliklere ait varlıkların dondurulmuş olması ve varlıkların durum ve yerleriyle ilgili bilgilerin devlet yetkililerine bildirilmesi gerektiğini içerdi. Rapora göre süreç şöyle işledi:

BM Güvenlik Konseyi'nin El Kaide ve Usame Bin Ladin'le bağlantılı gerçek ve tüzel kişi malvarlıklarının dondurulması çözümleriyle ilgili kararları üzerine, Dışişleri Bakanlığı, diğer bakanlık ve kamu kurumlarına bilgiler de iletti. Devlet kurumları özel sektörle ilişki içine girdi ve Türkiye'de bu teröristlere ve destekleyenlere ait malvarlığı bulunup bulunmadığına ilişkin bilgi toplama süreci gerçekleşti. Listede Türkiye'de malvarlığı bulunan bir kişi bulunması durumunda Bakanlar Kurulu kararname yayınladı.

Önce isim sonra kararname

Türkiye'de malvarlığı dondurma kararlarının yerine getirilmesi için Resmi Gazete'de yayınlanmasının yeterli olduğuna değinilen raporda, "Eğer kişilerin Türkiye'de varlıkları yoksa, Bakanlar Kurulu'nun BM Güvenlik Konseyi kararını yerine getirmeyle ilgili kararı genellikle hemen yayınlamıyor, bu gibi bir dizi karar toplanıncaya kadar bekleniyor. Böylece Türkiye'de varlıkları bulunmadığı görülen kişilerle ilgili bir dizi BM Güvenlik Konseyi kararını birleştiren bir Bakanlar Kurulu kararı yayınlanmış oluyor. Türk yetkililer, bu uygulamanın gerekçesini, kararnamelerde sık sık düzeltme yapmaktan kaçınmak olarak açıklıyor. Diğer bir ifadeyle, Bakanlar Kurulu sadece, belirli kişilere ait Türkiye'deki varlığın gayrı resmi bilgisine sahip olduktan sonra devreye giriyor" denildi.

Varlıkların dondurulmasıyla ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları tüm ülkelere, söz konusu listelerde yer alan kişi, şirket ve kuruluşların tüm hak ve alacakları ile mal varlıklarının dondurulması, ülkelere girişlerinin ve topraklarından transit geçişlerinin yasaklanması, doğrudan veya dolaylı silah ve askeri malzeme temini, satışı ve transferinin önlenmesi yükümlülüğü getiriyor. Bu listeler Bakanlar Kurulu kararnameleri biçiminde yayımlanarak Türk iç hukuk sistemine mal ediliyor.

BM kararlarının yasal bağlayıcılığı var

Bakanlar Kurulu kararnamelerinin listelenen kişilerin varlıklarını dondurmak için kayıt taraması yapılmasına yol açtığı belirtilen Raporda, "Yetkililer Bakanlar Kurulu'na bu gibi kararnameler yayınlamanın izni veren bir yasa olmasa bile bu kararnamelerin yasal bağlayıcılığı bulunduğunu teyit ediyorlar. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi Çözümleri Türk yasaları altında uygulanabiliyor" denildi.

Raporda, "Sonuç olarak belirlenen kişilerin doğrudan ya da dolaylı, ortak oldukları ya da doğrudan kontrol ettikleri malları, ya da bunlara ait mülkten kaynaklanan servetler ya da diğer gelirleri dondurmak için yasal temel, açık biçimde bulunmamaktadır" ifadesi de yer aldı. Raporun El Kaide, Usame bin Ladin ve bağlantılı kişi-kuruluşların malvarlıklarının dondurulmasıyla ilgili izleyen bölümüne şöyle devam edildi:

Bankalar hazır olmalı

"Varlıkların dondurulmasını gerektiren bir Bakanlar Kurulu kararnamesi yayınlandığında bankaların, bilgilerini test etmek için hazır olmaları gerekmektedir, o anda varlıklar tespit edilmiştir ve bu varlıkların dondurulmasına hazır olunmalıdır. Kararlar, BM Güvenlik Konseyi Çözümlerinde listelenen örgüt, kişi ve kişiliklerin tüm servetleri, mali varlıkları, ekonomik kaynakları, hak ve istihkaklarının, kiralık banka kasaları dahil dondurulmuş olmasını talep etmektedir. Bankalar sonra kendi şubelerine kararın ekindeki listede beyan edilmiş bu kişi ve kişiliklerin varlıklarının dondurulması konusunda yönlendirmede bulunurlar.

Varlıklar saptanınca yetkililer haberdar ediliyor, bu süreçte BM Güvenlik Konseyi kararından Bakanlar Kurulu kararnamesinin yayınlandığı ana kadar bir aylık süre geçebiliyor. Ön inceleme sonrasında bir varlık saptanmazsa BM Güvenlik Konseyi listelerindeki yenilenmelerle ilgili toplu Bakanlar Kurulu kararnamelerinin yayını bir yıl sonraya kadar uzayabilir. BM Güvenlik Konseyi listesinin güncellenmesi ve Bakanlar Kurulu Kararnamesi arasındaki gecikme, III Numaralı Özel Tavsiye'de sayılan ‘gecikmeksizin dondurma' şartıyla uyuşmamaktadır."

Malvarlığı dondurma mekanizması mesleklere yayılmalı

FATF, Bakanlar Kurulu kararlarının Türkiye'de gerçek ve tüzel kişiler için bağlayıcı olduğunu, bunların arasına avukatlar, muhasebeciler, değerli taş ve maden tüccarları gibi meslek erbabının da girdiğini bildirdi şu eleştirileri yaptı:

"Devlet yetkililerinin bu meslek erbabına malvarlığı dondurma mekanizmaları altında ulaşabilecekleri bir sistem bulunmamaktadır.
-Ayrıca, özel sektöre BMGK Çözümleriyle uyum altında servetlerin dondurulmasında yardımcı olabilecek bir yol gösterici çıkarılmamış, mali kurumların belli bir ‘son tarih' de içeren çalışma sistemleri belirlenmemiştir.
-Malvarlığının dondurulmasından vazgeçilmesi için, zorunlu harcamaların dondurulmuş varlıklardan kesilmesi ve borsada işlem yasağı için herhangi bir prosedür konulmamıştır. Kamu görevlileri, malvarlığı dondurmayla ilgili olarak yükümlülüklerini yerine getirmediklerinde cezai ya da 657 sayılı Devlet Memurları Yasası'nın 11'inci maddesine göre idari yaptırımlarla karşılaşıyorlarsa da mal varlıklarını dondurma emrinin yasaya aykırı olması, ya da kararnameye uymama durumunda kararnameler bir yaptırım getirmemektedir."

Rapora göre El Kaide ve bin Ladin'le ilgili BMGK 1267(1999) Çözümü'ne uygun olarak, Maliye Bakanlığı'nın dondurulmuş servetlere ya da diğer dondurulmuş varlıklara nüfuz etmesi için bir prosedür bulunmuyor, temel harcamalar, belirli ücretler, zorunlu harcamalar ya da olağan dışı harcamalar gerekirse, bunun için Anayasa'nın idarenin her türlü işleminin yargıya açık olduğuna ilişkin 125'inci maddesi uyarınca yargı yoluna başvurulabiliyor. Bu nedenle mal varlığı dondurma eylemine hedef olan kişiler ve kuruluşların idari yoldan itiraz etme hakları vardır ve bu mekanizmayla dondurulmuş servetlere zorunlu harcamalar için ulaşma hakkı elde edilebilir.
Diğer ülkelerin verdiği malvarlığı durdurma kararlarını soruşturmak ya da eğer uygunsa yürürlüğe koymak için spesifik bir sistem bulunmamaktadır. Denizaşırı yetkililer tarafından kendi ülkelerinde başlattıkları dondurma operasyonlarının Türkiye'deki devamı konusunda karşılıklı yasal yardımlaşma prosedürleri aramalıdırlar. "Bir eylemin her iki ülkede de suç olması" hukuk kuralı gerekmektedir.

El Kadı olayı dolaylı anlatıldı

Raporda, BMGK'nın 1267(1999) sayılı çözümü uyarınca bir gerçek kişi iki de tüzel kişinin yaklaşık 2 milyon dolarlık malvarlığının dondurulduğu, bu kişilerden birinin idari yargıya itiraz ettiği, Danıştay 10'uncu Dairesi'nin dondurma işleminin yasal temeli bulunmadığı gerekçesiyle davacılar lehine karar verdiği, ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nun ise ekim 2006'da hükümetin malvarlığının dondurulması uygulaması lehine karar aldığı bildirildi. BM'nin ilan ettiği listede yer alan, Türkiye'de malvarlıkları dondurulan Yasin El Kadı'nın buna itirazı, Danıştay 10'uncu Dairesi'nin bunu kabulü, daha sonra Başbakanlığın temyiz etmesi, temyizinden feragat etmesi, Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun bunu da kabul etmemesi ve malvarlığının dondurulmasını onaması raporda şöyle Yasin El Kadı Rapora şöyle devam edildi.

Danıştay malvarlığı dondurmayı reddederse emsal olur

"Bu karar, Türkiye'nin BM Yasası'nı onaylamasının Bakanlar Kurulu kararnamelerine yeterli yasal temel oluşturduğuna işaret ediyor. Böylece BM Güvenlik Konseyi Çözümleri'nin Türkiye'de daha ötede herhangi bir yasal araca ihtiyaç göstermeden yasal bağlayıcılığı bulunmaktadır. Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu'nun son kararı geçici bir karardır. Bu konudaki son karar daha sonra verilecektir. Türk yetkililer Danıştay Genel Kurulu'nun nadiren son karar aksine bir karar verdiklerini belirtmişlerdir. Danıştay'ın son kararını geçici kararla paralel biçimde verme olasılığı daha fazladır. Şayet nihai karar davacı lehine çıkarsa, bu onun varlıkları üzerindeki dondurmanın kaldırılmasıyla sınırlı olacak, sadece bu dosyaya uygulanır, genel dondurulma sistemi üzerine uygulanmaz. Bununla birlikte BM Güvenlik Konseyi'nin genel terörle ilgili S/RES/1373(2001) sayılı kararının yerine getirilmesiyle ilgili Bakanlar Kurlu kararlarına karşı benzer durumlarda yararlanmak için diğerleri için bir kanıt oluşturur."

Türkiye terörist kişi ve örgüt ulusal listesi hazırlamadı

FATF'ın Türkiye değerlendirme raporunda, "Türkiye terörizmi finanse eden kişi ve kurumların yer aldığı ulusal bir liste hazırlamamıştır. BM'nin genel olarak terörist organizasyonlarla ilgili SR III ve S/RES/1373 (2001) sayılı kararlarında sayılan ‘adli olmayan' yolla terörist varlıklarını dondurmaya ilişkin koşulları yerine getirmek için başka bir sistemi de yoktur" denildi. Türkiye'de başka yasaların maddelerinde terörizmin finansmanı dolayısıyla malvarlıklarına el konulmasının öngörüldüğü belirtilirken şöyle devam edildi:

"Bunların kapsamı, TCK'da yeni suç maddesi haline getirilen terörizmin finansmanı maddesinin sınırlı kapsamına bağlı olarak bir dereceye kadar sınırlıdır. Terörün finansmanı suçunun devreye girmesi sonrasında böyle bir durum henüz ortaya çıkmamıştır. Türkiye, genel olarak terörizm malvarlıklarının dondurulmasıyla ilgili S/RES/1373 (2001) karar çerçevesinde görüldüğü gibi, terörizmin finansmanının vuku bulduğuna ilişkin güçlü şüpheler bulunduğunda- karşılıklı yasal yardım ve adli süreçlerin bulunması dışında, yabancı yargı çevreleri tarafından belirlenmiş kişilerin gelirlerinin dondurulmasına izin verecek bir sisteme sahip değildir.."

"Türkiye bm çözümlerini yerine getirdi"

Raporun "Tavsiyeler ve Yorumlar" başlıklı son kısmında, Türkiye'nin El Kaide ve diğerlerinin malvarlıklarıyla ilgili ilk ve izleyen BM kararlarını uyguladığı belirtildi ve şöyle denildi:

"-Kararnameler Dışişleri Bakanlığı'na uygulama yetkisi vermiştir, ancak, dondurulmuş servetlere zorunlu harcamalar için erişim, dondurulma işleminin ortadan kaldırılması ya da eğer dondurulma emri yasadışı ise buna yönelik yaptırımlarla ilgili bir dizi kural ve prosedür, resmi olarak ayrıntılandırılmamıştır.
-Ayrıca kararnameler belirli kişilerin doğrudan ya da dolaylı olarak sahip oldukları mülklerdeki hisselerin, emlak üzerindeki kontrolün dondurulması, emlaklardan kaynaklanan diğer gelirlerin dondurulması konusunda bir temel oluşturmamaktadır.
-Kararnamelerin avukatlar, muhasebeciler, değerli taş ve maden tüccarları gibi doğrudan mali kesime mensup olmayan meslek erbabına ulaştırılması konusunda ve mali kurumların eylemlerini sonlandırmaları için belirli tarihleri içeren sistem yoktur.
-Türkiye'de bu konularla ilgili borsada işlem sırası kapatılmak süreci bulunmamaktadır.
-Bu prosedür altında Türkiye'de varlıkların dondurulması Türk mahkemelerinde itiraza konu olmuştur ve henüz bir nihai karar elde edilememiştir. Bununla birlikte hükümet kararına karşı bir karar ihtimal dahilinde görülmemektedir.
-Ek olarak, Türkiye BM Güvenlik Konseyi'nin genelde terör örgütlerine karşı Çözümü S/RES/1373 (2001) tarafından öngörülen ve diğer yargı alanları tarafından belirlenen kişilerin varlıklarını dondurmaya imkan verecek bir sisteme sahip değildir.
-Türkiye'nin bu BM Çözümlerini uygulamak için sistemini gözden geçirmesi, sonra da açık ve 1373 (2001) sayılı karar için olduğu gibi 1267(1999) sayılı ve izleyen çözümlerin tümü altındaki gelirlerin dondurulması hususunda kamuoyu tarafından da bilinecek kurallar ve süreçler oluşturması tavsiye edilmektedir."

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler