Dağlıca baskının ardından PKK terör örgütü tarafından kaçırılan 8 asker arasında yer alan ve Türkiye'ye getirildikten sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan Ramazan Yüce'nin Mersin'de yaşayan ailesi, çocuklarının vatanına ihanet ettiğine inanmıyor. Yüce'nin Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan annesi Fatma Yüce, oğlunun Kürt olduğu için hedef seçildiğini belirterek, "Ben buradan tüm Türkiye'ye seslenmek istiyorum: Kürtler ile PKK terör örgütü arasına bir mesafe konması gerekiyor. Kürt-Türk kardeştir ama PKK terör örgütü tamamen yok edici bir güçtür. Bizim asla böyle bir şeyle bağlantımız olamaz. Arkadaşları suçlanması gereken biri olduğu için oğlumun üzerine suçu atıyorlar" iddialarında bulundu.
Oğluyla cezaevinde görüştüğünü ancak güvenlik açısından olayla ilgili kendisine bir şey anlatmadığını söyleyen anne Fatma Yüce, oğlunun sadece suçsuz olduğunu ve sağlığının yerinde olduğunu söylediğini belirtti.
Babaları yıllar önce ölen çocuklarına hem annelik hem babalık yaptığını anlatan Yüce, "Oğlumun böyle suçlarla yargılanmasını istemiyorum. O sefalet ve zorluk içinde büyüdü. Evimin direğiydi, askerliğini yapmak istedi ve gitti. Döndüğünde bir arsa almıştık, oraya ev yapmayı düşünüyordu ama planlar iftiralar yüzünden alt üst oldu. Ben oğlumun gelmesini ve kurduğumuz hayallerin gerçekleşmesini istiyorum" diye konuştu.
Oğlunun müebbetle suçlanmasına razı olmadığını ifade eden anne Yüce, "Oğlum her hangi bir suç işlemedi. Ben oğlumu dürüstlük çerçevesinde yetiştirdim. Genelkurmay Başkanlığı'na da teşekkür ederim, hak hukuk mutlaka bir gün yerini bulacak. Oğlumun kurtulmasına çok sevindim ama o baskında ölen askerler ile yaralı askerlere çok üzüldüm. Oğlumun kesinlikle terör örgütüyle alakası yok" şeklinde konuştu.
Ramazan Yüce'nin 18 yaşındaki lise öğrencisi kardeşi Mazlum Yüce de ağabeyinin hain olduğuna inanmadığını belirterek ağabeyinin arkadaş sohbetlerinde, "Benim yerim dağdır" dediği şeklindeki iddiaları hatırlatarak, "Dağ kelimesini ağabeyim çalıştığımız yer anlamında kullanmak istemiştir. Çünkü o, askerden önce hep bahçelerde, dağlarda çalışırdı. Portakal bahçelerinde küfecilik yapardı. Arkadaşları kendini kurtarmak için ona iftira atıyor. Ağabeyimin terör örgütüyle hiçbir bağlantısı yoktur. Madem alakası vardı, dağa kaldırıldı, önlerine 3 tane alternatif sunuldu, 'Ya burada kal ya Avrupa'ya gönderelim ya da evine gönderelim' diye. Ağabeyimin terör örgütüyle bağlantısı olsaydı orada kalırdı. Ama kalmadı, vatanını ve milletini sevdiği için tekrar vatanına döndü" dedi.
Ağabeyi hakkındaki suçlamaları kesinlikle kabul etmediklerini söyleyen Mazlum Yüce, "Ben ağabeyimle uzun yıllar beraber yaşadım, halen beraberiz. O askere gidince evin tüm yükü üstüme kaldı. Bir yandan okul bir yandan aile, zor oldu benim için. Ne yapacağımı şaşırdım. Eğer ağabeyim cezalandırılırsa ne yapacağımı da bilmiyorum. Okulu da bırakmak istemiyorum. Ağabeyim zaten suçsuz olduğunu söylüyor, ben onun suçsuz olduğuna inanıyorum. Ağabeyim vatanını, milletini seven bir insandı" ifadelerini kullandı.
Kendisinin de askere gitmesine 2 yıl kaldığını kaydeden Mazlum Yüce, "Askerliği seviyorum ve gideceğim. Vatanımı, milletimi koruyacağım, tüm Türkiye için bunu yapacağım. Ağabeyim tutuklandı diye askere gitmeme gibi bir düşünceye sahip değilim, vatanımı çok seviyorum" şeklinde konuştu.
Ağabeyinin kaçırıldığını öğrendiklerinde çok üzüldüklerini, annesinin çok ağladığını anlatan Mazlum Yüce, ağabeyinin televizyonda yaptığı konuşmayı da baskı altında olduğu için yaptığını öne sürerek şunları kaydetti:
"Kaçırıldıktan sonra PKK terör örgütü onu televizyonlara çıkarıp gösterdiğinde yaşadığını görünce çok sevindik. Oradaki konuşmayı kesinlikle baskı altında yapmıştır. Çünkü vatanını ve milletini seven asker kesinlikle vatanına ihanet etmez, başka bir terör örgütünün propagandasını yapmaz. Ülkesini zarara sokacak hiçbir şeyi yapamaz. Orada baskı altındaydı, sonuçta esir düşme olayı vardı."
Ağabeyi Ramazan Yüce'nin Mersin'de 2002 yılındaki olaylarda terör örgütünün propagandasını yapmak suçundan yakalanarak cezaevinde 6 ay hapis yatması olayını da anlatan Mazlum Yüce, "Zaten hep bahçede çalışıyordu, şehir hayatını pek bilmezdi. O gün çarşıda şenlik olduğunu söyleyerek evden ayrılmış. Sonra öğrendik ki cezaevine konmuş. Kesinlikle örgütle hiçbir alakası yok, olaylarla da hiçbir ilgisi olmadı. O gün üzerinden kimlik çıkmamış, tamamen bir şanssızlık olmuş. Polisler yakalamış, 6 ay boş yere cezaevinde yattı" iddiasında bulundu.
İHA