Mardin'de 1993 yılında vatani görevini yaparken kazan patlaması sonucu hayatını kaybeden Konyalı Piyade Er Yaşar İnce'nin babası Ferit İnce, 19 yıldır oğlunun şehit olduğunu mahkemelerde ispatlamaya çalışıyor. Acılı baba, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yıllarca kendisine ‘Oğlunuz şehit oldu’ dediğini, küçük oğlunun da bu yüzden askerlikten muaf tutulduğunu anlatıyor. Baba İnce, yıllar sonra şehit ailesi haklarından faydalanmak için başvuruda bulunduğunda ‘Oğlunuz şehit olmadı, kendi ihmalinden öldü’ cevabını almış. Bunun üzerine hukuk mücadelesi başlatan babaya, oğlunun asker arkadaşı olan ve aynı kazanın gündüz sorumlusu olan Mehmet Aykar’ın mahkemeye ifade vermesiyle acılı aileye yeniden umut doğdu.
Yaklaşık 19 yıl önce 70’nci Mekanize Tugayı Destek Kıtaları Komutanlığı'ında kalorifer kazanı patlaması sonucu hayatını kaybeden Yaşar İnce’nin babası Ferit İnce, yıllardır oğlunun şehit olduğunu kanıtlamaya çalışıyor. İnce, yaşadığı süreci şöyle anlatıyor: “Oğlum 1993’te kazan patlaması sonucu hayatını kaybetti. Kkomutanları, bize yazdıkları mektuplarda oğlumdan şehit olarak bahsetti. Hatta, küçük oğlum da şehit kardeşi olduğu için askere alınmadı. Ancak oğlumun şehitlik payesi verilmemişti. Olaydan 4 yıl geçtikten sonra oğlunun şehitlik payesini almak ve şehitlik haklarından yararlanmak için başvuruda bulununca bize verilen cevapla adeta yıkıldık. Oğlum kazan sorumlusuyken uyuduğu ve bu nedenle şehitlik verilemeyeceği şeklinde bize cevap verildi.”
Bunun üzerine oğlunun komutanları hakkında dava açtığını söyleyen baba İnce, yıllar sonra oğlu gibi diğer kazan sorumlusunun ifadelerinin alınmasıyla yeniden umutlandığını anlatıyor. İnce, “Oğlumun uyuduğuna nasıl karar verdiler? İçeride tek başına olan ve üzerine beton yığınları düşmüş birinin uyuduğuna nasıl kanaat getirdiler? İhmallerin sorumluluğundan kurtulmak için oğlumu suçlanmıştır.” şeklinde sitem ediyor.
'KAZAN ARIZALIYDI, DAHA ÖNCE DE PATLAMIŞTI'
Olaydan tam 17 yıl sonra ifadesine başvurulan diğer kazan sorumlusu Er Mehmet Aykar, ifadesinde kazanın arızalı olduğu için patladığını belirtti. Mehmet Aykar, kendisine ve hayatını kaybeden asker arkadaşına kalorifer yakma kursu ve yakıcı belgesi verilmediğini, kazanın yaşanmasının ardından bu belgelerin düzenlendiğini açıkladı. Patlayan kazanın daha önce arızalandığını ve tamiri yapılırken test aşamasında hafif bir şekilde patlamasına rağmen kullanılmaya devam edildiğini, alarm sistemi, ışık uyarısı, emniyet ventili ve su göstergesinin de olmadığını mahkemeye bildirdi. Aykar, tüm bu nedenlerden dolayı kazanın ihmalden patladığını ifadesinde anlattı.
Mehmet Aykar, kendisinin gündüz kazan sorumlusu olmasına rağmen savcılığın ifadesine başvurmadığını, kazanın ardından kendisi ve diğer kazan görevlisi hakkında olay öncesi tarihli kazan yakma kurs belgesi düzenlendiğini anlattı. Patlamanın etkisiyle duvarların yıkıldığını, 200 metre öteye kazan parçaları saçıldığını anlatan Aykar, “Yaşar ince’nin üzerine duvarlar yıkılmıştı. Böyle bir durumda nasıl uyuduğuna kanaat getirildi anlamak mümkün değil.” diyor. Aykar, arkadaşının şehit olduğunu öğrendiğinde ve olay yerini geldiğinde 'Arızalı kazanı yaktırdınız, olacağı buydu' şeklinde tepki göstermesi üzerine apar topar başka bir göreve gönderildiğini, yaklaşık 3 ay boyunca başka bir yerde askerlik hizmetine devam ettirildiğini anlattı.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, Piyade Er Yaşar İnce’nin vefatı ile neticelenen olayın şehitlik yönergesinde belirtilen ve şehit sayılmayı gerektiren hallerden olmayacağına karar vererek İnce’nin şehit statüsünde salınamayacağı karar vardı. Ancak baba İnce, mahkemenin, diğer kazan sorumlusu olan Mehmet Aykar’ın ifadesini dikkate almadan karar verdiği için Anayasa Mahkemesi’ne itiraz edeceğini belirtiyor.
(CİHAN)