Dehşete düşüren olay, 2 Mart’ta merkez Nilüfer ilçesi Akçalar Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre Ömer Şehzade ile İbrahim Çağan'ın çocukları okulda kavga etti. Ömer Şehzade, akrabalarıyla yolda yürürken, İbrahim Çağan ile karşılaştı. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İbrahim Çağan, belinden çıkardığı tabancayla Ömer Şehzade’ye ateş etti. Göğsünden yaralanan Şehzade kanlar içinde yere yığılırken, Çağan ise kaçtı. Kardeşi tarafından özel araçla Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan Ömer Şehzade, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Olayın ardından soruşturma başlatan Nilüfer İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma (SÖS) Büro Amirliği ekipleri, şüpheli İbrahim Çağan'ı ruhsatsız tabancasıyla birlikte yakalayıp, gözaltına aldı.
İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerine teslim edilen İbrahim Çağan burada verdiği ifadesinde, kendi çocuğuyla Ömer Şehzade'nin çocuğunun okulda kavga ettiğini belirterek, "Akşam da Ömer Şehzade ile yolda karşılaştık. Yanında akrabaları vardı ve kalabalıktılar. Bana 'O çocuğun babası sen misin?' diye sordu. Ben de 'Evet' deyince bana tokat attı. Yanındakilerin üzerime doğru geldiğini görünce, korkutmak amacıyla havaya ateş etmek istedim. O sırada tabanca ateş aldı. Öldürmek amacıyla yapmadım. Havaya sıkacaktım. Pişmanım" dediği öğrenildi. İbrahim Çağan, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürmek' suçundan tutuklandı.
Hakkında müebbet hapis cezası istemiyle Bursa 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan İbrahim Çağan’ın yargılanmasına başlandı. Duruşmada, tutuklu sanık Çağan ile öldürülen Ömer Şehzade’nin yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan İbrahim Çağan, Bursa’ya birkaç yıl önce Şanlıurfa’dan geldiklerini ve mahalle halkı tarafından kendisinin ve çocuklarının dışlandığını öne sürdü. Oğulları İ.Ç. ile C.Ç.’nin (14) okulda akran zorbalığına maruz kaldığını, maktul Ömer Şehzade’nin de oğlu İ.Ç.’nin okul bahçesinde boğazını sıktığını iddia ederek, “Ömer Şehzade isimli şahsı daha önceden tanımıyorum. Bu şahısla aramda daha önceden hiçbir husumet yoktur Oğlum Cuma ile şahsıma yönelik olarak birtakım kişiler tarafından saldırılar gerçekleşti. Ben de saldırılar ile ilgili şikayet başvurusunda bulundum. Oğlum İ.,'ye yönelik saldırılar için de İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul müdürlüğüne gidip şikayetlerde bulundum” dedi.
Olay günü Ömer Şehzade ile yolda karşılaştıklarını söyleyen Çağan, şöyle konuştu:
“Olay günü, arkadaşım Erkan S.ile alışveriş yapmak için evden çıktım. Yolda yürürken okulun durağında Ömer Şehzade’yi gördüm. Ömer Şehzade yanıma geldi ve oğlumu göstererek, ‘Bu senin oğlun mu?’ dedi. Ben de” Evet, benim oğlumun boğazını sıkan sen misin?’ diye sordum. Bana ‘Evet bendim’ dedi ve küfür etmeye başladı. Bir anda tartışmaya başladık. 30-40 kişi bizi ayırmak için yanımıza geldi. Bizi ayırmak için gelenlerin bana saldıracağını düşündüm. Ben daha önce şikayetlerde bulunduğum için, herkesin üstüme geldiğini düşünerek, kendimi korumak için tabancamı çıkardım. Namluya bir tane mermi sürdüm. Kendimi korumak için havaya ateş edeceğim sırada, tabanca ateş aldı ve Ömer isimli şahıs vuruldu. Ömer Şehzade’nin ölümünden dolayı pişmanım, hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.”
Duruşmada ifade veren Ömer Şehzade’nin eşi Esra Şehzade (27) ise eşi hakkındaki suçlamaları reddederek, hem İbrahim Çağan’ın hem de ailesinin mahalleye taşındıkları günden itibaren sorun çıkardığını söyledi. Esra Şehzade, “Hem mağdur olan biziz hem ölen benim eşim. Bu nasıl bir iş anlayamadım. Benim çocuğum, bunun çocuğu yüzünden hep şiddete uğradı. Bu insanın oğlu, sürekli benim oğluma küfür ediyordu. Oğlum eve ne zaman gelse elleri, parmakları, gözleri hep mosmor oluyordu. Bu insan haindir. Bu adamdan şikayetçiyim” dedi.
Tutuklu sanık İbrahim Çağan’ın avukatı Akif Emre Gözükara ise müvekkilinin ve çocuğunun, olay öncesinde maktul ve ailesi tarafından, defalarca tehdit edildiğini, bu tehditler sonucu müvekkilinin savcılığa suç duyurusunda bulunarak, kendini korumak amacıyla silah taşımaya başladığını söyledi. Olaydan bir gün önce müvekkilinin çocuğunun, okul bahçesinde boğazının sıkıldığını ve bu anlara ilişkin güvenlik kamerası görüntüsü olduğunu belirtti. Gözükara, kendisini korumak için havaya ateş açmak isteyen müvekkilinin, Ömer Şehzade’yi yanlışlıkla vurduğunu söyleyerek, meydana gelen eylemin taksirle gerçekleştiğini, aksi kanaat halinde ise ‘yoğun haksız tahrik’in varlığının kabul edilmesi gerektiğini belirtti.
Mahkeme heyeti, eksik evrak ve güvenlik kamerası görüntülerinin beklenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe ertelerken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
(DHA)