Öğrenciler, Mevlana’yı, Vuslatının 739. Yılında Andı

Özel Gonca Anadolu Lisesi öğrencileri, 739'uncu vuslat yıl dönümünde Hz. Mevlana'yı andı. Renkli görüntülerin yaşandığı etkinlikte öğrenciler, programa katılanlara birbirinden farklı gösteriler sundu. Her gösteride salonu dolduran seyirciler, farklı bir atmosfer yaşadı. Bazı öğrenciler, Hz. Mevlana’yı yazılarıyla anlattı, bazıları şiirlerle dile getirdi, bazıları ise Mevlana’nın yaşayışını tiyatro gösterisiyle sundu.

İl Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik saatlerce sürdü. Veliler ve vatandaşlar, program sonunda etkinliği düzenleyen okula ve öğrencilere teşekkür etti. Özel Gonca Anadolu Lisesi Müdürü Fikret Cümbüş, konuşmasında, vuslatının üzerinden asırlar geçse de Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin hayatı, düşünceleri, eserleri, sevgi, barış ve hoşgörüyü temel alan evrensel mesajıyla, geniş kitleleri etkilemeye devam ettiğini belirtti. Cümbüş, bunun yanında büyük alimin, gönülleri birleştirmeye devam ettiğini söyledi.

Anadolu’nun en önemli manevi mimarlarından Mevlan’nın, ‘gel, gel, ne olursan ol, gel’ çağrısının; insanları kaynaştırarak, sevgi ve barış içinde bir arada yaşamalarını mümkün kıldığını ifade eden Cümbüş, “Mevlana’nın ilahi aşk, sevgi ve birlik üzerine kurduğu, farklılıkları dışlamayan, her dilden, her dinden ve her renkten insana kollarını açan felsefesi, onu evrensel bir değer haline getirmiştir. O tüm insanları kucaklarken, insanlık tarafından da kucaklanmıştır.

Hayatını, ‘hamdım, piştim, yandım’ diyerek özetleyen, ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak telakki eden Mevlana, tüm insanlık için mükemmel bir rehberdir. Mevlana’nın yolu barış, sevgi ve kardeşlik yoludur. O, dünyamızda başgösteren ve temelinde hoşgörüsüzlük yatan sorunların çözümünü yüzyıllar öncesinden işaret emiştir.” diye konuştu.

Kırıkkale Belediye Başkan Yardımcısı Halil Danacı ise toplumda, önemli ve büyük kişilerin, öldükten sonra da yerlerini koruduğunu söyledi. Danacı, “Mevlana’nın, 739 yıl sonra çağrısına uyup anmak için toplandık. Yaşamını, ‘hamdım, piştim, yandım’ sözleriyle özetleyen Mevlana, ölüm gününü de düğün günü olarak tanımlamıştır, Allah'a kavuşma olarak görmüştür. Dostlarına, ölümünün ardından ağlamamalarını vasiyet buyurmuştur. Anadolu’da tasavvufun en önde gelen temsilcilerindendir. Aradan 739 yıl geçmesine rağmen düşünceleri dünyanın ilgisini çekmektedir.” şeklinde konuştu.