Öğretmenden, Polis Çocuğu Öğrencisine Rencide Iddiası

MUSTAFA YILDIRIM - Buca ilçesindeki ortaokulun İngilizce öğretmeni D.C'nin, derste Gezi Parkı odaklı gelişmelerde polisin davranışlarını eleştirerek, yanına çağırdığı polis çocuğu öğrencisine "Gözaltı böyle yapılıyor" diyerek fiili davranışlarda bulunduğu ileri sürüldü. Öğrencinin velisi, savcılığa ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulundu. İddiaya göre, Buca Ali Kuşçu Ortaokulu'nda İngilizce öğretmenliği yapan D.C, 7. sınıfların dersinde, Gezi Parkı odaklı gelişmelerdeki polisin tutumunu eleştirdi. Öğrenciler arasındaki 13 yaşındaki polis çocuğu M.O.K'yi yanına çağıran D.C, polisin eylemcileri gözaltına alış şeklini gösterme bahanesi ile öğrencinin kolunu arkaya doğru büktü, ayağıyla yüzüne vuruyormuş gibi yaptı. Olayı öğrenen M.O.K'nın ailesi, öğretmen hakkında İzmir Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunarak, Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne şikayet etti. AA muhabirinin görüştüğü öğrencinin annesi Münevver K, öğretmenin tavrının kabul edilemez olduğunu, haklarını aramak için yasal yollara başvurduklarını belirtti. Eşi H.K'nin 20 yıllık polis memuru olduğunu ifade eden Münevver K, İngilizce öğretmeni D.C'nin, sınıfta ders yerine Gezi Parkı odaklı gelişmeler üzerine konuştuğunu, sınıfta tartışma ortamı oluştararak çocuklarına fiili müdahalede bulunduğunu öne sürdü. Münevver K, olayı şöyle anlattı: "Öğretmen, Gezi Parkı'ndaki gençlere polisin müdahalesi nedeniyle, kendisinin ve üniversitede öğretim görevlisi olan karısının moralinin hatta pskolojisinin bozulduğunu söylemiş. Ders işlemek yerine bu konuyla ilgili görüşlerini öğrencilere anlatmaya başlamış, polisi sevmediğine yönelik sözler sarf etmiş. Bu konuşmaların ardından oğlumu yanına çağırarak, bir öğrenciyinin polisin eylemcilere davranış şeklini oğlum üzerinde uygulamalı olarak göstermesini istemiş. Öğrenci bunu yapmayınca, kendisi devreye girerek, oğlumun kolunu bükerek arkaya kıvırmış, 'Böyle vuruyorlar' diyerek ayakkabısıyla çocuğumun yüzüne vurur gibi yapmış. Ders boyunca bu konuyu işlemiş, polislerden nefret ettiği gibi birçok söz söylemiş. Oğlumun polis çocuğu olduğunu öğretmen ve sınıftaki herkes biliyor, oğlumu rencide etmiş. Bununla da kalmayıp, sınıfı eylemcileri haklı bulanlar, polisi savunan olarak ikiye bölmüş. Ergenliğe yeni giren çocukları adeta birbirine düşman etmiş, polise karşı kışkırtmış." Oğlunun olayı anlatmadığını, sınıftaki diğer öğrencilerin ailelerine anlatmasıyla öğrendiğini söyleyen Münevver K, çocuğunun bu olaylardan etkilendiğini, "Polis çocuğu olmak suç mu?" diye hayıflandığını söyledi. Duruma kayıtsız kalamayacaklarını belirten anne Münevver K, takdir belgesi alan oğlunun, notlarının da öğretmeni tarafından düşürüldüğünü, ruh sağlığının bozulduğunu savundu. Öğretmenin siyasi görüşüyle ilgilenmediklerini, fakat bununla ilgili görüşlerini ifade edeceği yerin sınıf olmadığını, hiçbir öğrenciye de bu şekilde davranma hakkının bulunmadığını dile getiren Münevver K, konuyla ilgili savcılığa, valiliğe ve Milli Eğitim İl Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduklarına işaret etti. Öğrenci M.O.K. ise 7 yıldır birlikte okuduğu arkadaşlarının gözleri önünde öğretmeninin kendisine yönelik davranışlarından büyük üzüntü duyduğunu, bu gelişmeler sonrası öğretmenin kendisini düşman belleyeceği korkusunu yaşadığını söyledi. Aynı sınıftaki bir öğrencinin babası Erol S. ise olayın yaşandığı gün oğlunun eve moralsiz gelmesi üzerine sohbet edince durumu öğrendiğini anlatarak, "Bir öğretmenin çocukları kin ve nefrete kışkırmasını çok korkunç. Bu olay bizi ürküttü. Biz bu ülkenin öğretmenlerine güvenip çocuklarımızı okullara nasıl göndereceğiz?" dedi.