MAGAZİN

Öğretmene vefa gösterisi

Yıldız piyanistlerin mütevazı öğretmeni Kamuran Gündemir, 15. Antalya Piyano Festivali'nde başarılı sekiz gencin verdiği konserle anıldı.

Genç piyanist adaylarının özensiz eğitmenlerin elinde, rekabetin çarklarında öğütüldüğü konservatuvar dünyasında sıra dışı eğitimcilerden biriydi Kamuran Gündemir. "Öğrenciyi doğru bilgi kadar, sevgiyle de kuşatmak gerekir" demişti bir sohbetimizde.

Çocuk sahibi olmamış, tüm öğrencilerini evladı gibi sevmiş, kol kanat germişti. Adanmışlık anlayışını, biyografisini yazmak için kapısını çalan Erhan Karaesmen'e şöyle anlatmıştı: "Bütün benliğini öğrencilere vakfedeceksin. Üç öğrencin var, diyelim. Aklının ve gönlünün sadece yüzde 10'u günlük işlere yönelik olacak. Geri kalanı üçe böl. Her öğrencin için yüzde 30 yaşayacaksın. Sen yoksun artık."

Bir de iddiası vardı Gündemir'in: "Bu memleket cevher kaynıyor, işlemesini bilmiyoruz."

1982'de, Ankara Konservatuvarı Piyano Bölümü Başkanlığı'na getirildiğinde, iddiasını kanıtladı; birbiri ardına yıldız piyanistler yetiştirdi: 20 yıldır Belçika Kraliyet Akademisi'nde öğretim üyesi olan Muhittin Dürrüoğlu Demiriz, virtüözitesi kadar besteleriyle de konuşulan Fazıl Say, Berlin'de yaşayan, resitalleri Avrupa radyolarında yayımlanan Emre Elivar ve daha niceleri…

2006'da, 73 yaşında, şekerine yenildi Gündemir. O gün bu gündür öğrencilerinin müziğinde yaşıyor. Ve her yıl Antalya Uluslararası Piyano Festivali kapsamında düzenlenen, yıldızı yeni parlayan gençlerin sahneye çıktığı bir konserle anılıyor. O gece sadece Gündemir'e değil, tüm özverili müzik öğretmenlerine sunulan bir demet çiçek, vefa gösterisi aynı zamanda.

Bu yıl AKM Perge Salonu'nda düzenlenen konserin solistleri 17 yaş altındaki gençlerden seçilmişti. Beşi BİLKENT, üçü Hacettepe, Mersin ve İstanbul Üniversitesi Konservatuvarı öğrencisiydi. Dinleyiciler ise Antalyalıların yanı sıra şehirde yaşayan yabancılar ve turistlerden oluşuyordu. Mozart, Chopin'den Adnan Saygun'a 10 bestecinin eserleri yorumlandı.

Genç solistlerden Mersin Devlet Konservatuvarı öğrencisi Ufuk Mete Şahin (17), Gündemir'in öğrencisi Can Çoker'den ders almış, bu arada onun müzikal yaklaşımını da öğrenme fırsatı bulmuştu. Hatta Karaesmen'in yazdığı "Kamuran Gündemir: Piyanist, Hoca ve Cumhuriyet Aydını" adlı biyografiyi merakla okumuştu. Şahin, gelecek yaz Miami'de düzenlenecek ustalık sınıflarına katılmaya, bu arada konçerto yarışmasında Rahmaninov'un ikinci konçertosunu çalmaya hazırlanıyordu.

Hacettepe Konservatuvarı'ndan Eylül Ergül'ün (17) annesine ve öğretmeni Diler Argat'a piyano dersi vermişti Gündemir.

Kültür politikalarındaki değişimden çok rahatsız, hatta "demoralize" olduğunu söylüyordu Ergül. "Moralimi düzeltmek için bu konsere katılmak istedim" diyordu. Bu yıl Bilkent Senfoni'yle Beethoven'in 2'nci Piyano Konçertosu'nu kendi yazdığı kadansla yorumlayan İlayda Deniz Oğuz (14) iki yarışmaya birden girmeye hazırlanıyordu. Saygun Yarışması'nda virtüözitesini, 9. Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması'nda ise besteciliğini sınayacaktı. Bilkent'ten Korkmaz Can Sağlam (15) "Bu konserdeki performansıma göre Leeds Yarışması'na girip girmeyeceğimi belirleyeceğim" diyordu. Aynı okuldan Tuna Bilgin (11), Hacettepe Üniversitesi'nin düzenleyeceği ulusal piyano yarışmasına girmek istiyor, bu yönde çalışmalarını sürdürüyordu.

Diğer üç genç solistin, Hacettepe'den Elif ve İrem Erdoğan (11) kardeşler ile İstanbul Devlet Konservatuvarı'ndan Ferhat Can Büyük'ün (17) yakın gelecekle ilgili tek hedefi okula yoğunlaşmaktı.

Konserin genç solistleri önümüzdeki günlerde festivale konuk olacak Hüseyin Sermet, Alfred Brendel, Herbert Schuch, Freddy Kempf gibi önemli virtüözlerin düzenleyeceği ustalık sınıfı, atölye çalışması ve seminerlere katılacak, onların aktaracağı deneyimlerden yararlanacak.

En Çok Aranan Haberler