YUNUS OZAN SÖYLER - Yalova Kardelen İlk ve Ortaokulu'nda idareciler, öğretmenler ve öğrenciler, "Düşler Okulu" adlı proje kapsamında, profesyonel bir ekiple çekilen kısa filmde rolleri değişerek kamera karşısına geçti. Senaryoya göre, sınıfta konuşup, yaramazlık yapan idareciler ve öğretmenler, çocukluk günlerini hatırlarken, öğrenciler ise öğretmenliğin ve yöneticiliğin zorluklarını anladı.
Paşakent Mahallesi'ndeki okulda, "Düşler Okulu" adlı kısa film çalışması gerçekleştirildi. Oğuzhan Öztürk'ün yönettiği filmin senaryosunu, okulun müzik öğretmeni Nilgün Özkan yazdı. Empati yapılması amacıyla hazırlanan ve okulda çekilen filmde, öğretmenler öğrenci rolüyle sıralara geçerken, öğrenciler ise idareci, öğretmen ve personel rollerini üstlendi.
Okul Müdürü Burak Bayhan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kısa filmin, empati üzerine kurulduğunu belirterek, idareci ve öğretmenlerle öğrencilerin birbirlerini daha iyi anlamaları için böyle bir proje geliştirdiklerini söyledi.
Filmi ilk etapta amatörce çekmeyi planladıklarını anlatan Bayhan, şöyle devam etti:
"Bir öğretmenimizin tanıdığı vasıtasıyla profesyonel bir ekiple çalışmaya karar verdik. Büyük bir ekip ve 16 saat süren çalışmayla okulumuz bir sete dönüştü. Her öğretmenimiz bu işin bir parçası oldu. Herkes heyecanlıydı. 7 kişilik profesyonel ekibin, görüntü yönetmenlerinin de bulunduğu bir ekipte yer aldık. Bu da bizim heyecanımızı, motivasyonumuzu artırdı. Buradaki heyecan bütün öğretmenlerimize sirayet etti. Bunun parçası olması noktasında, vereceği mesajın daha güçlü verilmesi noktasında büyük efor sarf etti. Çok da güzel bir çalışma çıktı. Filmde öğrencilere uygulanan yasaklar, haylazlıklar gibi konular ele alındı."
- Özkan: "Biz öğretmenler koşturduk, oynadık, yaramazlıklar yaptık"
Senaryoyu yazan ve filmde rol alan müzik öğretmeni Nilgün Özkan da eğitimci olarak, öğrencilerin yerine kendilerini koymanın çok önemli olduğunu belirterek, "Öğrencilerin eğitimci olmasını esprili bir şekilde nasıl anlatacağımıza yoğunlaştık. Böyle ortaya çıktı senaryo." dedi.
Filmin öğretmen ve öğrenci ilişkilerini olumlu etkilediğini dile getiren Özkan, "Filmden sonra öğrencilerin idarecilere, öğretmenlere bakışı değişti. Aynı şekilde öğretmenler de öğrencilerine farklı şekilde bakacaklar. Çekimler esnasında çok güzel anlar yaşandı. Biz öğretmenler koşturduk, oynadık, yaramazlıklar yaptık. O günlere gittik." diye konuştu.
- Ekşi: "İdarecilik ve öğretmenlik hiç kolay bir meslek değilmiş"
Filmde okul müdürü rolünü oynayan öğrenci Alp Ekşi de kısa filmle bir empati oluştuğunu kaydetti. Filmde genel olarak okulda yaşanan sıkıntıların konu alındığını anlatan Ekşi, şunları söyledi:
"Genel senaryo yazılırken biz öğrencilerden replikler soruldu, 'derslerde aranızda nasıl konuşmalar geçiyor' diye. Bizim için profesyonel bir ekiple çalışıldı. Gayet iyi oldu. Film sayesinde rolünü oynadığım müdürümüzü daha iyi anladım. Film çekilmeden önce, 'müdürümüz sabah geliyor, törende konuşmasını yapıyor, odasına geçip bütün gün oturuyor, evrak imzalamaktan başka bir şey yapmıyor' gibi düşünüyorduk. Rolü oynayınca gerçekten müdürlüğün zor olduğunu anladım. Gerçekten dışarıdan göründüğü gibi kolay bir meslek değil. Evde ailelerimiz, bir çocukla uğraşmakla zorlanırken onlar her gün onlarca yüzlercesi ile uğraşıyor. İdarecilik ve öğretmenlik hiç kolay bir meslek değilmiş. O yüzden öğrencilere tavsiyem öğretmenlerinin sözünden çıkmasınlar."