HABER

"Öğretmenlerin yüzde 79'u ek iş yapıyor"

Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı, yaptıkları araştırma anket sonuçlarına göre, öğretmenlerin yüzde 79'unun Şubat ve yaz tatilinde ek iş yaptığını, yüzde 82'sinin okuldaki çalışma ortamından memnun olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan ve Bakan Çelik'e seslenen Avcı, "Öğretmenleri ek iş yapma utancından kurtarın" dedi.

Avcı, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla sendika genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, hükümeti eleştirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her konuşmasında eğitim ve öğretmenin önemiyle ilgili hamasi nutuklar attığını belirten Avcı, "Başbakan pembe tablolar çizmeye ve bizi kandırmaya çalışmasın. Öğretmenler Günü, yapılacak şeylerin, vaatlerinin değil, yapılan işlerin gururla anlatıldığı bir gün olmalıdır. Ekonomik, mesleki, özlük ve demokratik sorunlar altında kıvranan öğretmenler arasında; ücretli etüt, kurs yapma ve özel ders verme gibi işler yanında ek olarak da taksi şoförlüğü, garsonluk, pazarlamacılık, seyyar satıcılık adeta olağan bir durum olarak görülmeye başlanmıştır. Öğretmenin kafası, ayın sonunu nasıl getiririm hesaplarıyla meşguldür" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, "Artık öğretmene çok iş düşüyor. Yeni müfredatla birlikte öğretmenimiz çok yorulacak, devamlı faal olacak, kendini yenilemesi lazım, çok çalışması lazım" sözlerini hatırlatan Gürkan Avcı, şunları kaydetti:

"Güzel hoş, faal olmasına olalım, ama aile sorumluluklarını bile yerine getirmekte zorlanan, adeta vitrinlerin önünden geçmeye utanan, ekonomik sıkıntılar altında inim inim inleyen biz öğretmenlerin 50-60 kişilik sınıflarda nasıl faal olmasını bekleyebilirsiniz. Öğretmenlerin yoksulluk sınırında, hizmetli, memur gibi diğer eğitim çalışanlarının açlık sınırının altında maaş aldıkları bir ülkede, kaliteli bir eğitimden nasıl bahsedebilirsiniz? Sayın Bakan diyor ki, 'Öğretmen başarısızlığın sebebini kendinde arayacak. Öğretmen uzmanlık sınavına tabi tutulacak. Öğretmen Performansa göre ücret alacak. Öğretmen Çoklu Zeka Kuramı'nı sınıfta uygulayacak. Öğretmen öğrenci psikolojisini bilerek hareket edecek. Öğretmen öğrencisine evladım demeyecek.' Yeter artık, nereye kadar devam edecek her şeyi öğretmenden bekleme ve her başarısızlığı öğretmene yükleme alışkanlığı. Altyapı hazırlamadan, 700 YTL maaşla ele güne muhtaç hale getirilen biz öğretmenlere emir veren bakanlarımız bizi hiç mi düşünmüyor? Sayın Bakan, 'Öğretmenlere AB ayarı yapacağım' diyor. Sayın Bakan, bu reformları Avrupa Birliği'ne uyum için değil, bizim canımız, ciğerimiz milyonlarca çocuk ve gencimizin daha nitelikli bir eğitimi hak ettiği için yapmalıdır. Sayın Bakan, öğretmen yetiştirme kriterlerini AB standartlarına uygun hale getireceğini söylüyor. Kriter koymak, yük bindirmek ve emir yağdırmak kolay. Avrupa Birliği'nin maaş kriterleri neden göz önüne alınmıyor? Ya da sosyal kriterleri. Neden ekonomik standartlar atlanıyor da diğer standartlar eksiksiz buyuruluyor? En zor çalışma şartları Türkiye'de, en düşük öğretmen maaşları da Türkiye'de. Almanya'da göreve yeni başlayan bir ilkokul öğretmeni yılda 52.240 YTL maaş alırken, Türkiye'de bu rakam 8.224 YTL'dir. Bu gerçekler nasıl görmezlikten geliniyor? Genel bütçeden eğitime ayrılan pay iki katma artırılmalıdır. Yoksa, yüzde 12,5'i okumaz-yazmaz bir Türkiye ile ne AB'ye girebilir, ne de çıktığımız yere geri dönülebilir."

ÖĞRETMENLER BAKAN ÇELİK'İ "POLİTİKACI" OLARAK GÖRÜYOR

Avcı, basın toplantısında bin 559 öğretmenle yaptıkları araştırma raporunun sonuçlarını açıkladı. Rapordan notlar şöyle:

- Eğitim çalışanlarının yüzde 85'i fırsat tanınması durumunda daha iyi ücret veren ve sosyal haklar tanıyan devlet kurutuşlarına yatay geçiş istiyor.

- Durumlarından memnun olmadıklarından dolayı, hizmet yılını tamamlar tamamlamaz emekli olmak isteyenlerin oranı yüzde 87'dir.

- Öğretmenlerin yüzde 91' ise yöneticileri yetersiz, donanımsız, siyasete angaje olmuş ve başarısız görüyor.

- Öğretmenler en az sorunu eğitim bileşenleri arasında öğrenci ve velilerle yaşıyor.

- Yüzde 74'ü yaşadıkları sorunları yöneticileriyle paylaşmıyor.

- Eğitim çalışanlarının yüzde 73'ü okuldaki çalışma şartlarından, yüzde 82'si okuldaki çalışma ortamından, yüzde 88'i okul ve evi arasındaki mesafeden memnun değil.

- Eğitim çalışanlarının yüzde 85'i, masraflı oluşu ve ücretlerde, terfilerde geçerliliği olmaması nedeniyle, kendini yenileme-geliştirme, yüksek lisans-doktora gibi akademik çalışmalar yapmayı düşünmüyor.

- Öğretmenlerin yüzde 44'ü hafta sonlarında, yüzde 79'u şubat ve yaz tatilinde çalışıyor.

- "Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i, politikacı olarak mı, yoksa öğretmenlerin bakanı olarak mı görüyorsunuz?" sorusuna; öğretmenlerin yüzde 88'i, "Politikacı olarak görüyorum" diye cevap verdi.

- Eğitim çalışanlarının yüzde 65'i işiyle, özel hayatı arasında denge kuramadığını, yüzde 79'u ise ciddi ekonomik sorunları olduğunu belirtti.

- "Bir eğitimci olarak kendinizi yeterli ve başarılı buluyor musunuz?" sorusuna, yüzde 69'u kendisini başarılı bulamadığını belirtti.

- "Çocuğunuza hangi mesleği önerirsiniz" sorusuna, öğretmenlerin yüzde 33'ü bankacılık, işletme, borsa, yüzde 19'u doktorluk, yüzde 14'ü bilgisayar mühendisliği ve diğer mühendislikler, yüzde 11'i avukatlık, hakimlik ve kamu yöneticiliği, yüzde 10'u subaylık, yüzde 7'si ise "Öğretmenliği tavsiye ederim" cevabını verdi.

En Çok Aranan Haberler