Okan Bayülgen ile 1,5 yıl önce nikah masasına oturan ve bu evlilikten 'İstanbul' adında bir çocuk sahibi olan reklamcı Şirin Ediger Bayülgen, evini ilk kez Elle Dergisi'nin Mayıs sayısına açtı. Ediger özel hayatıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Nefret ettiğim çok ama çok şey var, Okan'la mütemadiyen her şeyi eleştiriyoruz, onun da hayattaki çoğu şeyden nefret etmesine bayılıyorum, çok pozitif insanlarla aynı ortamlarda kalamıyorum, fenalık basıyor. Şu sıralar nefret ettiklerimden aklıma gelenler; annelerin çocuklarına "annecim" demesi, müzayedelere katılıp toplu sanat alımı yapan birtakım "isimler", karısına doğum hediyesi alan kocalar, televizyondaki dizi dünyası, köşelerini kendi malı gibi kullanan köşe yazarları, yazın yaklaşması dolayısıyla bikinili tatilci fotoğraflarına yine maruz kalacak olmak, kadınların çiçek-mum-çikolata üçlüsünü sevmesi...
Duygusal anlamdaki dengeye gelince, ben hiç bir zaman kocama başarı anlamında ulaşmaya kalkışmam; çünkü bana göre o zaten her yaptığı işte gelinebilecek en son noktaya ulaşmış biri. Ayrıca eşler arasında bu tip bir rekabeti de çok saçma buluyorum. Bir aileye bir iddialı kişi yetmeli, yoksa problem çıkar diye düşünüyorum.
Okan'la Avustralya'da sörf öğrenmek gibi bir hayalimiz var, ne zaman ve kaç kişi olarak gerçekleştireceğimizi ikimiz de bilmiyoruz. İleride olabildiğince kalabalık bir aile olmayı çok isterim.
Şirin Ediger, "Okan Bayülgen söz konusu olduğunda, pek çok kadın seni hem deli gibi kıskanıyor; hem de bu kadar zor bir insanla birlikte olduğun için üzülüyor. Hangi yoruma katılıyorsun" sorusuna ise "İkisinde de haklılar" yanıtını verdi.