Okmeydanı’nda, cemevi avlusunda cenaze beklerken, iddiaya göre, polisin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden Uğur Kurt’la ilgili Olay Yeri ve İnceleme Tutanağı gün yüzüne çıktı. Tutanağa göre bu keşif sırasında, tanık olarak ifadesine başvurulan Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, silah sesinden önce gaz fişeği atıldığını, “Cenaze var” diye polisi uyardıklarını, buna karşın polisin cemevine doğru ateş ettiğini söyledi.
Radikal'in haberine göre, Kurt’un bir metre yakınında vurularak yere düştüğünü anlatan Şahin, 25 dakika boyunca ambulans beklediklerini, polise “Vurulan var, ateş etmeyin” dedikleri halde gaz fişekleri atılmaya devam edildiğini kaydetti.
Savcı Hasan Yılmaz’ın hazırladığı 23 Mayıs tarihli tutanakta, cemevi çevresindeki kalabalık dağılmadığı için atışın yönü ve açısının saptanamadığı kaydedildi. Keşif sırasında Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin’in de ifadesi alındı. Şahin, cenaze töreni için cemevinde bulunduklarını, ölenin yakını olduğu için Uğur Kurt’un da geldiğini anlattı. Saat 11.20 sularında yüksek sesle bağırışlar duyduğunu ve ardından gaz fişekleri atıldığını kaydeden Şahin, şunları söyledi:
“Piyalepaşa Caddesi’nin üst tarafında 3-4 kişilik grubun kovalandığını gördüm. Gaz fişeklerinin bir tanesinin bahçeye düşmesi üzerine polisleri cenaze töreni olması nedeniyle uyardık. Yüksek seslerin ve kovalamacanın yaşanması üzerine yukarı doğru baktım. Yanımda yaklaşık bir metre kadar mesafede olan Uğur Kurt’un kapıdan çıkacağı esnada yukarıdan silah sesleri geliyordu. Kendimi sağ tarafa attım. Kurt yana doğru düştü. Ağzından kan geliyordu. Akrep tabir edilen emniyet aracından inen, üzerinde koruma yeleği olan, polis olduğunu düşündüğüm kişilerin sağa sola ateş ettiklerini gördüm. Caddenin yukarısından bizim yöne doğru ateş ettiklerini gördüm. Hedef alıp almadıklarını bilmiyorum. Sayısını hatırlamadığım kadar ateş edildi. Ben akrep aracından inen kişiler haricinde ateş eden kişilerin olduğunu görmedim.”
Kurt’un kanamasını durdurmak için tampon uyguladıklarını vurgulayan Şahin, “Tahminen 20-25 dakika sonra ambulans gelerek Kurt’u cemevi bahçesinden alıp hastaneye götürdü. Kurt’un vurulma anından ambulansın gelmesine kadar geçen 25 dakikalık sürede caddenin yukarı kısmından polis memurları gaz fişeklerini caddenin aşağısına ateş etmeye devam ettiler. Polis memurlarına ‘Vurulan var, ateş etmeyin’ dememize rağmen gaz fişeği atılmaya devam edildi. Hatta birçok gaz fişeği cemevi bahçesine düştü. Etrafta yoğun gaz ve duman olduğundan başka olay görmedim” dedi. Baba Kemal Kurt da, oğlunun vurulmasından sorumlu kişilerin cezalandırılmasını istedi.Avukat Günay Dağ ise çevrede bulunan üç kovanı savcılığa teslim etti.