Yeterli ve doğru beslenmenin küçük yaşlarda daha önemli olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Eray Albayrak, "Okul çağı çocuklarının beslenmesi, optimal büyüme ve gelişmeyi yakalayabilmeleri için, yeterli enerji ve besin ögesi değerlerini sağlayacak düzeyde olmalıdır. Bu yaş grubunda, doğru besin seçimi ve yeterli miktarda besin tüketimi, çocukların kazanacağı en önemli alışkanlıklar arasında yer almalıdır. Kalp hastalığı, kanser, Tip 2 diyabet, obezite gibi kronik hastalıkların kökleri bu yaş grubunda oluşabilmektedir. Kronik hastalıkların görülme sıklığının azalabilmesi için, okul çağı çocuklarının sağlıklı beslenme alışkanlıklarını teşvik etmek gerekmektedir. Kardiyovasküler hastalık riskini azaltmak için yeterli diyet yağı alımı, kemik sağlığı ve obeziteden korunmak için yeterli kalsiyum alımı, yeterli posa tüketimi ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlıklarını, bu yaş grubunda oturtmak gerekiyor” şeklinde konuştu.
SAĞLIKLI BESLENME ALIŞKANLIĞI İÇİN İLK ADIMI SİZİN ATMANIZ ŞART
Çocuklara beslenme alışkanlığı kazandırma sürecinde en iyi örneğin anne baba olduğunu ifade eden Uzman Diyetisyen Eray Albayrak, "Evde pişen yemek, lokmaları ağzınıza götürme hızınız, markette yapılan alışverişler, kurduğunuz yemek masası düzeni, herhangi bir yemeğe karşı sempati ya da antipatiniz ve daha birçok alışkanlığınızla çocuğunuza rol model oluyorsunuz. En değerli varlığınız; çocuğunuzun yaşam boyu sürdüreceği en önemli eylemlerden biri olan sağlıklı beslenme alışkanlığı için ilk adımı sizin atmanız şart” dedi.
ÇOCUKLARA BESLENME ÇANTASI, YETİŞKİNLERE SEFER TASI
Okul kantininde veya çevresinde açıkta satılan, içeriği ne olduğu belli olmayan besinlere dikkat etmeleri konusunda velilere uyarılarda bulunan Albayrak, "Nasıl çocuğunuzu kirli bir kıyafetle okula göndermek istemezseniz, onun hücrelerinin de organlarının da, kısacası sağlığının da bilinmedik yiyecek ve içeceklerle kirlenmesini istemezsiniz. Mümkünse evde hazırlanmış beslenme çantaları, çocuğunuza katkı sağlayacak okul arkadaşı olsun. İyi yıkanmış mevsimine uygun sebze, meyveler, kuru yemişler, süt/ yoğurt, tam tahıllı ekmek ile hazırlanmış sandviçler, ayran gibi besleyici değeri yüksek besinler beslenme çantasında yer alabilir. Günde 2 bardak süt ( şayet laktoz intoleransı varsa laktozsuz tercih edilebilir) çocuğunuzun kemik ve diş sağlığına katkıda bulunup, onu obeziteden koruyor. Yetersiz ve dengesiz beslenen çocuk sık enfeksiyon kapar, hastalığı ağır seyreder. Demir yetersizliği okul çağı yaş grubunda sık görülen bir beslenme eksikliğidir. Diş çürükleri yine bu yaş grubunda karşımıza sık çıkan sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Asitli, bol şeker ilaveli içecekler, enerji değeri yüksek, çok yağlı, düzensiz ve dengesiz beslenme programları, gelişigüzel diyet uygulamaları ilerde çocuğunuzu sağlıksız bir yetişkin haline getirecektir” açıklamasında bulundu.
KAHVALTISIZ OKULA GİTMEK YOK
Kahvaltının mutlulukla ve okul başarısıyla pozitif ilişkisinin olduğunu belirten Eray Albayrak, "En önemli öğün, en değerli öğün, altın öğün, günün olmazsa olmaz öğünü… Bütün gece, uyku sonrası uzun süren açlık durumu, güçsüz hissetme, dikkat sağlama ve öğrenmede zorluk ve nihayetinde okul başarısı ve yaşam kalitesinde düşüşle sonuçlanır. Türkiye genelinde yapılan çalışmada erkeklerin yüzde 15.8’i, kadınların ise yüzde 12.5’inin kahvaltı yapmadığı ortaya konmuştur. Güne güzel ve sağlam bir kahvaltı ile başlamak, kan şekerini düzenlemede, yorgunluk ve açlık gibi durumların önlenmesinde etkili olduğundan oldukça önemlidir” dedi.
BESLENME KALİTESİ ARTTIKÇA BERABERİNDE BAŞARI DA ARTAR
Yeterli mineral alımına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Albayrak, "İyot minerali, özellikle çocukluk döneminin en önemli besin ögelerinden biridir. Deniz ürünleri, iyotlu tuzun önemli kaynaklarıdır. Süt, yumurta da iyot barındıran besinlerdir. Bilişsel işlevlerin, sinir siteminin gelişimi ve yapısı için iyot önemli bir mineraldir. Haftada 2 kez balık tüketimi, her gün 2 su bardağı süt tüketimi, iyot gereksinimi için de vurguladığımız besinler ve miktarlarıdır. Yağsız kırmızı et, tavuk eti, hindi eti, yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan demir mineralinin vücut için kullanılabilirliği yüksektir. Bunun yanında vücutta yararlanımı daha düşük olan bitkisel kaynaklı demir kaynakları olan pekmez, kuru meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller, fındık, fıstık ve susam gibi besinlerle de beslenme desteklenmelidir. Çünkü demir eksikliği yaşayan anemik çocukların okul başarısı yapılan çalışmalarda düşük bulunmuştur. Okul çağı çocuk ve ergenlerde çinkonun da zeka gelişimine, hareketlilik yapısına büyük katkısı vardır. Deniz ürünleri, kırmızı et, hindi eti, tavuk eti, yoğurt, yumurta, peynir, ceviz, yer fıstığı ve bulgur çinkonun en güzel besin kaynaklarıdır. Beynin büyük kısmı yağdan oluşmakta ve gelişimi için elzem olan Omega 3 yağ asitleri okul dönemi çocukların beslenmesinde muhakkak yer almalıdır. Özellikle soğuk sularda yaşayan uskumru, sardalye, ringa, somon gibi yağlı balıklar, çok zengin omega 3 kaynaklarıdır. Bunun yanında keten tohumu ve ceviz gibi bitkisel besinler de, omega 3 içeriğine sahip değerli besinler arasında yer almaktadır. Bunun için çocuğunuzun somon, uskumru ve ton balığı gibi yağlı balıkları tüketmesini sağlayabilir, salatalarınıza keten tohumunu ekleyebilir ve yine kahvaltı ve ara öğünlerinde cevizi çocuklarınıza tükettirebilirsiniz” dedi.