Bursa Çocuk Hastanesinde görevli pedagog Hatice Akova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çoğu insanın okula başladığı ilk günü hiçbir zaman unutamadığını belirterek, ilkokula gitmenin, yeni bir sosyal çevreye girme anlamına geldiğini söyledi.
Okulun ilk günlerinde çocukların genellikle ailelerinden ayrılacakları için biraz ürktüklerini ifade eden Akova, şöyle dedi:
"Okul arifesine gelen çocukların yanı sıra aileleri de heyecanlanıyor. Bu çok doğal birşey ama heyecanın kaygıya ve korkuya dönüşmemesi gerekiyor. Özellikle anne-babalarda oluşan kaygılar, çocukları da olumsuz etkileyebiliyor. Onların okula alışma süreçlerini bozabiliyor."
Akova, bu yıl ilköğretime başlayacak çocukların, diğer sınıflardan bir hafta önce okula gideceklerini hatırlatarak, bu uygulamanın minik öğrencilerin okula ısınmaları, alışmaları açısından son derece önemli olduğunu vurguladı.
Okulun ilk dönemlerinde ailelerin çocuklarına destek vermeleri, öğretmenle birlikte hareket ederek okula daha çabuk adapte olmalarına katkı sağlamaları gerektiğini belirten Akova, "Bu dönemde çocuk adımı atarken, ona destek olmak ama çocuğa yapışmamak gerekiyor. Çocukları için aşırı kaygı duyan, onlara hiç kıyamayan bazı anneler, okulun ilk günlerinde okul bahçesinden çıkmıyorlar.
Hatta sınıfa giriyorlar. Çocuk, annesi yanında olduğu zaman yeni ortamına iyi adım atamıyor. Anne-babalar çocuklarına okulu tanıtacak, birlikte heyecan yaşayacaklar, okula yavaş yavaş alışmasını bekleyecekler. Ama bir yerde kararlı ve soğukkanlı olmaları gerekiyor. Çocuğun sızlanmalarına karşı 'tamam ben buradayım, seni evde bekleyeceğim' gibi net tavırlarla yardımcı olmaları gerekiyor" dedi.