Dünya üzerinde gerçekleşen volkanik patlamaların yüzde yetmişine yakınının okyanus sırtlarında gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Araştırmacılara göre bu durum onları devasa ısı enerjileri ve değişik minerallerin kaynağı haline getirse bile okyanusların büyük bölümü hâlâ gizemini koruduğu için bildiklerimiz çok kısıtlı.
En büyük bilinmezlerden biri bu volkanlar. Bir volkan hayal edin, ana yarığının çizgi şeklinde uzandığını düşünün. Bu çizgi öylesine uzun ki dünyadaki okyanusların karanlık girintilerinde yaklaşık 65 bin kilometre dolaşarak yerküreyi çeviriyor. Hayal ettiğiniz şey, okyanus ortası sırtı olarak bilinen, yeryüzünün en muğlak ama önemli şekilleri. Bu şekiller ayı altı kez çevreleyecek kadar uzun olmasına rağmen, hak ettikleri ilginin çok azını görebiliyor çünkü hepsi derin suların yüksek karanlıklarında uzanıyor.
Bugüne değin yapılan çalışmalar hep aralıklı oldu çünkü değişen hava faktörleri, yüksek bütçeler, gerekli ekip ve malzemelerin temini oldukça zor. Ancak şimdi bilimciler tekrar büyük bir çalışmanın içine girdi ve Amerika’nın batı sahillerinin açıklarında son derece aktif bir sırtı yüzlerce alıcı ve kamerayla döşediler. Üstelik bulguları hızlıca kıyıya taşıyacak kablolar da yerleştirildi. Bu okyanus laboratuvarı en az çeyrek yüzyıl boyunca işleyecek, böylece düzensiz çalışmaların yerini devamlı bir inceleme almış olacak.
Heyecanla beklenen araştırmanın bulguları bu ay ilk defa internete düşecek. Dünyanın her yerinden yüzlerce bilimci şimdi sadece e-postalarını okuyarak yerkürenin en hareketli ve esrarengiz şekillerini izleyebilecek. Araştırma sadece volkanik sırtları değil aynı zamanda onları çevreleyen suları da anlamak bakımından oldukça faydalı.
Bu çalışmayı yıllardır planlayan Washington Üniversitesi’nden okyanusbilimci John R. Delaney şunları söylüyor: “Birdenbire okyanusları içeriden çalışabileceğimiz teknolojik bir kapı açıldı. Sualtı hareketlerinin gerçek karmaşıklığını ancak şimdi anlayabileceğiz.”
Eskiden, sızan lav patlamaları ve bununla ilgili hareketlerin oldukça sabit hızda gerçekleştiği düşünülüyordu. Şimdi araştırmalar sadece uluslararası suların değil, yeryüzü ısısını değiştirecek kadar büyük patlamaların da varlığını işaret ediyor.