Sosyal medyadaki son mesajında "Ne b... yaradı normal olmak?" yazan ve cinsel tercihlerini ailesinden gizlemek için kendisine Okyanus denilmesini isteyen gencin ölümünün ardından, T-Kulüp Trans Erkek Kültür Üretim Platformu ve Voltrans Trans Erkek İnisiyatifi’nin ortak metnine imza atan LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks) örgütleri bir basın açıklaması yayınladı.
Her gün kafamıza vurduğunuz ‘normal’ – ‘anormal’ ikiliğiyle bizde temiz bir parçayı öldürmektesiniz” diyen örgütlerin açıklamasında kısaca şöyle denildi:
"02 Temmuz 2014 öğle saatlerinde, Okyanus adlı bir trans erkek hayatına son verdi. 17 yaşında başarılı bir sporcu olan Okyanus, sosyal medya hesabındaki son mesajında intiharının ardındaki sebebe işaret ediyordu: “Ne b... yaradı normal olmak?”
Örgütler, Okyanus’u bir tek sözünden anlayan yüzlerce trans birey olarak size Okyanus’un neden öldüğünü açıklamak istiyoruz diye devam eden metnin ardından bugün Ankara, İstanbul ve İzmir'de 19:00'da eş zamanlı basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.
“Sevdiğim insanın cenazesine bile gidemiyorum”
Okyanus'un kız arkadaşı İpek, Okyanus’u intihara sürükleyen baskıları böyle yazdı:
İpek ben. Mukaddes’in 8 aylık sevgilisiydim. İlk kız arkadaşıydım. Trans bireyi olduğunu görebiliyorsunuz. İlk tanıştığımız zamanlar bana “erkek olmak istiyorum” dediğinde şaşırmamıştım çünkü zaten bir farkı yoktu, gayet normal karşıladım. O gün ona bi isim ararken “Okyanus” isminin ona çok yakışacağını söylemiştim. O günden sonra ona hep Okyanus dedim.
Ne kadar iyi ve merhametli biri olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Hayalleri gökkuşağı kadar ilgi çekici, gökyüzü kadar istekliydi. Bugün cenazesine gidecektim gökkuşağı bayrağımla ama gece yarısı tehdit telefonları aldı ailem “bu gece kan gövdeyi götürecek” diye. Annem apar topar geldi İzmir’e beni almaya. Daha 4 saat önce karakolda ifade veriyordum. Neyse...
Kendini astığı gün sabahtan buluştuk Okyanus’la. Kafasının sol üst kısmında kızarıklık, sol elinde başparmağının kenar kısmında 3 tane kesik vardı. “Bana olanları anlatacak mısın?” dedim, “anlatacağım” dedi.
“Dün babam, annem, kardeşim beni sizin oradan arabayla aldıktan sonra üstüme gelmeye başladılar, çok üstüme geldiler. Sonra halamlara gittik orada tüm sülale üstüme gelmeye başladı. Hiçbiri beni sevmiyor. Babam ne dedi biliyor musun, “as kendini de hepimiz kurtulalım artık” dedi ve beni dün gece o kadar çok zorladılar ki şu an nasıl buradayım hâlâ bilmiyorum” diye başladı anlatmaya.
Sonra “bana bir şey olursa Mira’ya hesap veremeyecekler biliyorsun dimi?” dedi. (Mira: onun tek hayali Mira isminde gözleri onunki kadar güzel bir kız çocuğuydu ve emin olun Mira’nın hayalini benden daha çok seviyordu.)
Sonra “ben gitsem gelir misin benimle?” diye sordu. “Gelemem” dedim. Sonra en fazla 10 dakika daha konuştuk. “Ben eve gideceğim” dedi, “tamam” dedim. Doğru düzgün sarılmadı bile. “Düzgün sarılamadan gidemezsin” dedim. Ben sarıldım, o yine aynı sarıldı. Öptüm. Gitti...
LGBT bireylerine bu kadar baskı onları intihara sürüklüyor fark edin artık! Öldüğünde cebinde ona hazırlayacağım slaytta yazacaklarımı yazdığım iki tane kağıt vardı. “Telefonu aldılar ama bunu öldürseler vermem” demişti sabah. Ne acı ki ben sevdiğim insanın cenazesine bile gidemiyorum.
**Not:
Okyanus için bugün saat 19:00’da Ankara, İstanbul ve İzmir’de eşzamanlı basın açıklaması ve eylem yapılacak.
Ankara: Yüksel Caddesi, İnsan Hakları Anıtı önü
İstanbul: İstiklal Caddesi, Galatasaray Lisesi önü
İzmir: Kıbrıs Şehitleri Cadesi, Erbil Süel mağazası önü**