Olası Bir Depremin Akkuyu Nükleer Santrali’ne Etkileri

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) Anonim Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov, bölgede olabilecek en yüksek depremin şiddetini hesaplama adına sismik araştırma yaptıklarını, bu kapsamda yapılacak olan nükleer santralin çok şiddetli bir depreme dayanıklı olacağını söyledi.

Adana Genç İşadamları Derneği (Adana GİAD) Toplantı Salonu'nda düzenlenen ve işadamlarının katıldığı oturumda, Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesine yapılacak olan; ‘Akkuyu Nükleer Santrali’ masaya yatırıldı. Burada konuşan Rauf Kasumov, ortaya konulan çalışmalara bağlı olarak 2013 yılı sonunda nükleer santral ile ilgili olarak, ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu Raporu’nu almayı düşündüklerini, ardından da santralin temelini 2014 yılında atacaklarını açıkladı. Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatında 12 bin kişinin çalışacağını, dolaylı olarak bu rakamın 40 bin kişiye ulaşacağına dikkat çeken Kasumov, bölgeye yapılacak olan yaklaşık 22 milyar dolarlık yatırımın yüzde 50’isini ise Türk firmaların alacağının altını çizdi.

“22 MİLYAR DOLARI YERİN ALTINA İNDİRMEK İSTEMİYORUZ”

Bir gazetecinin, ‘Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapılacağı bölgenin ‘Ecemiş Fay Hattı’ içinde kaldığını hatırlatıp, “Son yaşanan depremlerin ardından herhangi bir endişeniz var mı?” şeklindeki sorusuna ise Kasumov, şu yanıtı verdi:

“Modern, son teknoloji ürünü olan santral çok şiddetli bir depreme dayanıklı olarak yapılacak. Çok yüksek binalar da yapılıyor depreme dayanıklı olarak. Son teknolojiler bu sorunu ortadan kaldırıyor. Daha önce de nükleer santral yapıyorduk, şimdi de yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Buna rağmen bölgede olabilecek en yüksek depremin şiddetini hesaplayabilmek için de sismik çalışmaları yapıyoruz. Verileri topluyoruz. Yaklaşık 22 milyar doları yerin altına indirmek istemiyoruz. Depreme dayanıklı daha güvenli bir temel atmamız gerekirse bunun masrafı Türk tarafına değil, bize yansıyacak. Böylelikle sadece nükleer santralin maliyeti artacak.”

“ECEMİŞ FAY HATTI’NIN BÖLGEYE HERHANGİ BİR ETKİSİ YOK”

Akkuyu NGS A.Ş. Büyükeceli Bilgilendirme Merkezi Müdürü Eyüp Lütfü Sarıcı da, Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli beldesinde ‘Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımı için belirlenen bölge ile ilgili olarak, 1976-1981 yılları arasında uluslararası atom enerjisi uzmanlarının da katılımıyla kapsamlı bir çalışma yapılarak, arazinin tetkik edildiğini hatırlattı. Eyüp Lütfü Sarıcı, “Yapılan bu tetkikler, Ecemiş Fay Hattı'nın bölgeye herhangi bir etkisinin olmayacağı da ortaya konuldu. Şirketin diğer yetkilileri ise, ‘Akkuyu Nükleer Santrali’nin, Türkiye’nin deprem riskinin en düşük üç bölgesinden birinde kurulacağını, olası bir depreme karşı da reaktörün güvenli bir rejim sürdürülebilmesi için gerekli tüm önlemlerin alınacağının altı çizildi.

“REAKTÖR İLE İLGİLİ ÇEVRESEL ANLAMDA BAZI SPEKÜLASYONLAR VAR”

Akkuyu NGS A.Ş. Mersin Bilgilendirme Merkezi Müdürü Mehmet Faruk Uzel de, reaktör ile ilgili olarak çevresel anlamda bir takım spekülasyonların yapıldığını, ancak bunların gerçeği yansıtmadığının altını çizerek, işadamlarına önümüzdeki dönemde yapılacak olan yatırımlar için; ‘Hazırlıklı olun’ çağrısında bulundu.

Adana GİAD Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Gülcan ise, Doğu Akdeniz Bölgesi’nin çok farklı bir döneme girdiğini ifade ederek, “Türkiye’nin sanayi hamlesini gerçekleştirecek yeni cazibe merkezi olurken, nelere hazırlıklı olmamız gerektiği konusunda erken teşhise ihtiyacımız var. Adana GİAD olarak, bölgemizin gelişimine yönelik her projeyi sadece izlemekle kalmıyor, sürecin içinde olmaya özen gösteriyoruz. Bölgemizde yakın gelecekte gerçekleştirilecek petrokimya, enerji santrali, liman gibi mega yatırımları, yatırımcısının yanında yer alarak takip ediyoruz” diye konuştu.

“YATIRIM SÜRECİNDE İŞLERİN NERESİNDE OLABİLECEĞİMİZİ GÖRÜŞÜYORUZ”

Gülcan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yaklaşık bir yıldan bu yana nükleer santral ve bölgemize getirecekleri üzerinde çalışma yapıyoruz. Türkiye’nin ilk nükleer santralini gerçekleştirecek şirket ile görüşmeler yapıyoruz. Yatırım sürecinde işlerin neresinde olabileceğimiz konusunda görüş alış-verişinde bulunuyoruz. Eğer bölgemizde bir yatırım gerçekleştirilecekse kendi KOBİ’mizin, kendi işadamımızın ürün ve hizmet üretmesinin ekonomimize çarpan etkisi oluşturacağını düşünüyoruz. Bu kapsamdaki görüşmelerimiz devam ediyor. Hatta önümüzdeki süreçte Akkuyu benzeri bir nükleer santrali Rusya’da yerinde ziyaret etmeye yönelik çalışmalarımız var.”