3 firari sanık, 3 tutuksuz ve 15 tutuklu sanığın yargılandığı ve Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın öğleden sonraki oturumunda canlı bomba saldırısı düzenlenen özel halk otobüsü şoförü tutuklu sanık Hamit E. savunma yaptı. Hamit E., bombalı saldırı öncesi ve sonrasıyla ilgili şunları kaydetti:
“17 Aralık 2016’da 7:35 sıralarında Danışment-Osmanlı seferini yaptıktan sonra mahalle durağından hareket amirliğini aradım, o gün yedek araçtım, görevimin bittiğini söyledim. Hareket Amiri Tamer Öztürk yedek araç olmadığını, Zincidere seferini yapıp, öyle gitmemi söyledi. Ben aracın arızalı olduğunu söyleyerek olumsuz yanıt verdim. Kendisini çok sevdiğim için, ısrar edince kabul ettim. 08.15 Merkez Hareket Amirliğinden hareket ettim. Talas kavşağından Ali Dağı yoluna döndüm. Cep telefonum ile merkez hareket amirliğini aradım, dahilinden kimse bakmadı. Yoğunburç Hareket Amirliğini aradım. Hüseyin Özdin ile görüştüm. O da nereden istersen oradan git, gel dedi. İster dağ yolundan, ister Talas’tan gel dedi. 08.25 sıralarında Tugay’a girdim. Benden önce iki araç daha vardı, onlar askerleri aldıktan sonra, sıra bana geldi. Yaklaşık 65-70 yolcu almıştım. Orada askerlerden birisi bana tek binişlik bileti olduğunu, 6. Etap’a gitmek istediğini, diğer otobüsün bilet isteyip istemeyeceğini sordu. Ben de duygulandım ve kendisinden bilet istemedim. Aynı asker ERÜ kavşağında inmek isteyen askerdi ama ben durak dışında indiremeyeceğimi, durakta indireceğimi söyledim. Rektörlük kavşağına geldiğimde ışıklara 100 metre vardı, aracın düğmesine basıldı. Olayın olduğu durağa yanaştım, orta kapıyı açtığımı iyi hatırlıyorum, küçük monitörden izledim. Biletsiz binen askerin indiğini de gördüğümü hatırlıyorum.
"PATLAMANIN ŞİDDETİYLE ÖN KAPIDAN DIŞARI FIRLADIM"
Bir anda araba sarsıldı, koca bir tırın araca çarptığını zannettim. Patlamanın şiddetiyle önce tavana savruldum, sonra da ön kapıdan dışarı fırladım. Birkaç dakika sonra askerlerin bağırdığını duydum, yardım için yanlarına gittim. 3 askeri araçtan indirdim, birisi sıkıştığı için çıkaramadım. Sol kolumda sancı vardı, kolumun kırıldığını sonradan fark ettim. Daha sonra emekleyerek duvara doğru gittim, bir doktor gelip bir şeyimin olmadığını söyledi, sonra gözümü hastanede açtım.”
"OLAYLA UZAKTAN BİR ALAKAM ÇIKARSA İDAMIMI İSTİYORUM"
Saldırı ile ilgili en ufak alakası çıkarsa yüce mahkemeden idamını istediğini söyleyen Hamit E., “3,5 yıldır halk otobüsü kullanıyorum. 3,5 yılda iki kez Zincidere’den asker almışımdır. Asker olduğu zaman kesinlikle sivil yolcu almak yasaktır. Benim şahsımın en ufak yakından, uzaktan bir alakam çıkarsa yüce mahkemeniz önünde idamımı istiyorum. Halk arasında Kürt olduğum için, Diyarbakırlı olduğum için alakam olduğu iddiaları yayılıyor. Tugay’dan olayın olduğu durağa kadar hiçbir şüpheli araç fark etmedim. Askerler çarşıya çıkmanın sevinci ile yüksek sesle konuşuyorlardı. Bizi takip eden bir aracın olduğunu söyleyen bir ses duymadım. Hareket Amiri Hüseyin Özdin ile konuşurken ‘Bugün çok neşeliyim, sesini duydum daha neşelendim’ dedim. Ben doğuştan sempatik birisiyim, en olumsuz anlarda bile neşeli olmaya çalışırım. O gün de araç arızalı bile olsa sesli şekilde şarkı söylerdim. PKK övücü sözler söylediğim ve Türk bayrağı takmadığım iddiaları doğru değildir. Evimde bulunan kuru sıkıdan dönüşmüş ruhsatsız tabancadan bilgim ve haberim yoktur. Benim bir telefon konuşmasında ‘yaralı kabul etmiyorum, hepsi ölecek’ dediğim iddiaları da yalandır “dedi.
Ayrıca araç tescil belgesi, sigorta poliçesi gibi sahte evraklar düzenlediği iddiasıyla tutuklu yargılanan trafik müşaviri ve sigortacı Murat T. ile İstanbul Şoförler Cemiyeti’nde sahte plaka çıkarttığı iddiasıyla tutuklu yargılanan Serkan A. ile tutuklu sanık Barış K. da savunma yaptı.
Mahkeme duruşmaya yarın sabah 09.00’a kadar ara verdi.