Geçmiş dönemde Bingöl ve Tunceli’den gelen kervanların Harput’a ulaşmak için vadiyi kullandıkları ve yanlarında getirdikleri yağ, peynir gibi ürünleri soğuk olduğu için mağarada depoladıkları biliniyor. Yine bir zamanlar mağarayı eşkıyaların kullandığı ve vadiden geçen kervanları soydukları efsanesi de anlatılıyor.
Deve mağarası ve Ölbe vadisi güzelliği ile dikkat çekiyor
Ölbe Vadisi’nin Göllübağ Mahallesinden başladığını ve Fırat’a kadar gittiğini belirten mahalle Muhtarı Selahaddin Dabakoğlu, “Eskiden kervan döneminde Bingöl ve Tunceli’nin bazı bölgelerinden bu yoldan Harput’a gelirlermiş.Hatta ben bunu 50 yıl önce halen hayvanla geldiklerini bilirim.
Tunceli köylerinden son bahar aylarında paşa armutu getirdiklerini biliyorum. Buraya deve mağarası diyoruz. Büyük bir mağara olduğu için veya develerle burada konaklama yaptılarsa ondan ismini deve koymuş olabilirler. Eşkiyaların da bir aralar konaklama yerleri olduğu söylenir.
Burada oturur ve konaklarlarmış. Burada soygun yapmışlar. Öyle söyleniyor ve bunları da eski yaşlı insanlar bilirler. İçeride odacık şeklinde bir yer var. Orada da eşkıyanın reisleri otururmuş. Onun özel yeri diye söylerler. Daha önceden burayı incelemeye gelen üniversitende tarih hocalarımız var. Onlarda olayları anlattılar” dedi.
Mağaranın içinin çok serin olduğunu aktaran Dabakoğlu, “Doğudan yağ ve peynir getirenler yüklerini buraya boşaltırlar. Buz dolabı ve soğuk hava deposu olarak kullanmışlar. Önü Ölbe Vadisine bakıyor. Hemen karşısında dut ağacı ve su var. Vatandaşlar burada oturmuş oradan da içme suyu kullanmışlar. Ayrıca dut yemişler.
Yol kenarların dut ağaçları dikmişler. Eskinin yokluk döneminde insanlar aç kalırsa dut yiyerek açlığını gidersin demişler. Mağaranın üzerinde 3,4 tane baca var. Yukarıdan da bir taş kaymış o bacanın arasına sıkışmış. Taş düşecek gibi duruyor.